Mitingde ana gündem Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğü olacak
- 09:15 16 Kasım 2024
- Güncel
Pelşin Çetinkaya
ÊLIH - Özgürlük ve Demokrasi Mitingi’ne dair konuşan DEM Parti Êlih Milletvekili Zeynep Oduncu, kayyım politikalarının ve yaşanan diğer sorunların tecrit ile doğrudan bağlantılı olduğunu vurguladı. Bu sorunların çözümü için tecrit uygulamalarının sona erdirilmesi ve PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması gerektiğini ifade etti.
4 Kasım tarihinde Êlih ve Xelfetî Belediyesi ile Merdîn Büyükşehir Belediyelerine kayyım atanmasının ardından, hem Kürdistan hem de Türkiye kentlerinde kayyıma karşı protestolar başladı. Günün her saatine yayılan bu protestolar devam ederken, Demokratik Kurumlar Platformu yarın Elîh’te “Demokrasi ve Özgürlük Mitingi” düzenleyecek.
Kürt sorununun çözümü, tecritin sona erdirilmesi ve kayyım uygulamalarına karşı gerçekleştirilecek miting, saat 13.00’te Diyarbakır Caddesi üzerindeki 4 Yol Kavşağı’nda yapılacak. Tevgera Jinên Azad (TJA), saat 12.00’de Yılmaz Güney Parkı’ndan alana kortej şeklinde yürüyüş düzenleyecek.
Mitingde konuşmacı olarak Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eşgenel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eşgenel Başkanı Keskin Bayındır ve TJA aktivisti Ayla Akat Ata yer alacak. Ayrıca sanatçı Kolektîfa Rîtmên Azad da etkinlikte sahne alacak. Mitinge, Kürdistan ve Türkiye’nin dört bir yanından binlerce kişi ile çok sayıda siyasi partinin katılması bekleniyor.
DEM Parti Elîh Milletvekili Zeynep Oduncu yapılacak mitingin önemine dair değerlendirmelerde bulundu
‘Sayın Abdullah Öcalan tutsak edildikten sonra Kürt halkına yönelim arttı’
Halkın iradesiyle üç dönemdir kazanılan belediyelere kayyımların atanmasına ilişkin konuşan Zeynep Oduncu, “Kayyımlar bugün sadece üç dönemdir belediyelere atanmış şahıslar olarak görünse de Batman özelinde durum daha derin bir geçmişe dayanıyor. Batman’da yerel yönetimlerde halkın seçtiği DEM Parti, DBP ve bu partilerin mirasını taşıyan bütün partilerin belediye başkanları ya tutuklandı ya da yerlerine kayyım atandı. Edip Solmaz dönemin bir örneği olarak katledildi. Daha sonra göreve gelen arkadaşlarımız sürgün edildiler ya da cezaevine konuldular. Bugün de üç dönemdir halkın iradesine kayyım atanıyor” dedi.
Zeynep Oduncu, yaşananları sadece bir kayyım politikası olarak görmenin yeterli olmayacağını belirterek, “Bu yaklaşımı Kürt halkına yönelik bir soykırım politikası olarak bir bütün içinde değerlendirmek gerekiyor. Sayın Abdullah Öcalan’ın tutsak alınmasının ardından Kürt halkına yönelik baskılar günbegün arttı. 50 yıllık bir mücadelenin yaşandığı bu süreçte, Öcalan’ın İmralı’da kapalı kapılar ardında tutulması ve milyonların sesinin kısılması, bugün yaşananların temel dinamiğini oluşturuyor” ifadelerini kullandı.
‘Yaşanan sorunları tecritten bağımsız ele alamayız’
Zeynep Oduncu, yaşanan tüm sorunların tecrit politikasıyla doğrudan bağlantılı olduğunu vurgulayarak, bu sorunların çözümü için PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması gerektiğini ifade etti. Zeynep Oduncu, “Tecrit derinleşiyor ve kendisiyle iletişim kurulamaması, savaş atmosferinin her geçen gün daha da ağırlaşmasına neden oluyor. Bu nedenle yaşananları tecritten bağımsız ele almak mümkün değil. İmralı’da derinleşen tecrit, Kürdistan’da da derinleşiyor ve bunun sonuçları katliamlara, asimilasyona ve soykırıma kadar uzanıyor” şeklinde konuştu.
Kayyım politikalarını sadece belediyelerin gaspı olarak değerlendirmediklerini belirten Zeynep Oduncu, “Bu durum, Kürt halkının iradesinin, dilinin ve kültürünün yok sayıldığı bir sürecin parçasıdır. Hepsi birbiriyle bağlantılıdır. 17 Kasım’da düzenleyeceğimiz mitingde, tecritin derinleşmesinden kayyım politikalarına kadar tüm bu sorunların çözümünün, İmralı tecrit sisteminin sona erdirilmesine ve Sayın Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğüne kavuşmasına bağlı olduğunu vurgulayacağız. Kürt halkının dilini, kültürünü ve kimliğini koruyarak bu sorunlara çözüm üretebiliriz. Barışın inşa edilmesi ve barış masasının yeniden kurulması ancak bu şekilde mümkündür” cümlelerini kullandı.
‘AKP-MHP’nin Kürtlere karşı mücadelesi savaş politikalarıdır’
Tecrit kaldırılmadığı ve barış için müzakere masasına oturulmadığı sürece sorunların derinleşerek devam edeceğini vurgulayan Zeynep Oduncu, “Bugün kayyumlar yalnızca belediye binalarına atanmıyor; bu durumun etkileri sadece Kürdistan ile sınırlı değil, tüm Türkiye’ye yayılıyor. AKP-MHP iktidarının Kürt halkına karşı yürüttüğü mücadele, bir savaş politikasıdır. Bu savaş derinleştikçe Türkiye ekonomik, sosyal ve kültürel anlamda çoklu krizlere sürükleniyor. İnsanlar giderek daha fazla umutsuzluğa kapılıyor” diye belirtti.
Zeynep Oduncu, savaş politikalarının Türkiye’nin gençlerini umutsuzluğa, kadınları ise artan kadın cinayetleri ve kadın kırımına sürüklediğini ifade ederek, “Tecrit kaldırılmadığı sürece hem Kürdistan’da hem de Türkiye’de savaş derinleşiyor. Bu savaşın sonuçları ekonomik yıkımdan sosyal çöküntüye, kültürel yozlaşmadan iradenin yok sayılmasına kadar pek çok alanda kendini gösteriyor. Kürt halkının iradesinin yok sayılması, kadınların katledilmesi, gençlerin umutsuzluğu - bunların hepsi birbirine bağlı bir sürecin parçasıdır” dedi.
Yurttaşlar kayyıma karşı sabah-akşam mücadele veriyor
Zeynep Oduncu, 17 Kasım’da yapılacak miting için yurttaşların sokaklarda yoğun bir şekilde çalıştığını belirterek şunları söyledi: “Kayyım atandığı günden bu yana Batman halkı, iradesine sahip çıkmak için canla başla mücadele ediyor. Binlerce kişi, irade gaspının son bulması için gece gündüz demeden çalışıyor, neredeyse uyumadan bu mücadeleyi yürütüyor.”
17 Kasım’daki mitingin güçlü bir direnişe sahne olacağını ifade eden Zeynep Oduncu, “Batman’da kayyımlara ve tecrite karşı büyük bir direniş, büyük bir miting gerçekleşecek. Gittiğimiz her esnafta, her evde, kapı kapı dolaştığımız her yerde halkımız, ‘Bu politikalara karşı elimizden geleni yapacağız. İrade gaspına karşı meydanları boş bırakmayacağız,’ diyor. Biz de 17 Kasım’da Batman’dan milyonların sesiyle tecridin kırılması ve savaş atmosferinin sona ermesi için kararlılıkla mücadelemizi büyüteceğiz” diye vurguladı.