Dünyada çocuk olmak: Haklar sadece kağıt üzerinde!
- 09:04 16 Kasım 2024
- Dünya
Derya Ceylan
HABER MERKEZİ - Dünya genelinde milyonlarca çocuk, savaş, yoksulluk ve eğitim eşitsizliği gibi sorunlar nedeniyle temel haklarından mahrum bırakılıyor, çocuk hakları sadece kağıt üzerinde, ihlaller ise her geçen gün artıyor.
20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü, dünya genelinde çocukların maruz kaldığı hak ihlallerine dikkat çekmek ve bu sorunlarla mücadele etmek için bir farkındalık oluşturuyor. KidsRights Endeksi 2024 Raporu’na göre, milyonlarca çocuk savaş, yoksulluk, eğitimde fırsat eşitsizliği ve iklim krizinin etkileri nedeniyle temel haklarından mahrum bırakılıyor. Afrika’dan Orta Doğu’ya, Asya’dan Amerika’ya kadar pek çok bölgede çocuklar, açlık, zorla çalıştırılma, fiziksel ve psikolojik istismar gibi ağır koşullarla karşı karşıya. 1989 yılında kabul edilen Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’ye rağmen, küresel ölçekte çocuk hakları ihlalleri artış gösteriyor ve bu durum acil çözüm çağrılarını gündeme taşıyor.
20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla, dünya genelinde çocukların maruz kaldıkları hak ihlallerine dikkat çekiyoruz.
Çocuk haklarının tanımı
Çocuk haklarının tanınması, toplumların çocukları yalnızca "küçük yetişkinler" olarak değil, özel ilgi ve korunmaya ihtiyaç duyan bireyler olarak görmeye başlamasıyla gelişti. 20’nci yüzyılın başında, çocukların fiziksel, psikolojik ve sosyal gelişim süreçlerinin önemini fark eden toplumlar, çeşitli uluslararası belgeler hazırladı. Çocukların yalnızca yetişkinlerin koruması altındaki bireyler değil, kendi haklarına sahip bireyler olarak görülmeye başlanması, çocuk haklarının ilk temellerini oluşturdu.
Çocuk haklarının temel belgeleri
Çocuk haklarına dair tarihsel süreç içerisinde kimi belgeler de dünya gündemine girdi. Bunlardan biri Cenevre Çocuk Hakları Bildirgesi’dir. 1923’te İngiliz sosyal hizmet uzmanı Eglantyne Jebb tarafından hazırlanan bu bildirge, çocuk haklarını tanımlayan ilk uluslararası belgedir ve çocukların özel haklara sahip olmaları gerektiğini vurgular. Bir diğer bildirge ise Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Bildirgesi’dir. 1959’da hazırlanan bu bildirge, çocukların özel koruma ve haklara sahip olması gerektiğini geniş bir kapsamda belirtir; fakat hukuki bağlayıcılığı olmayan bir tavsiye niteliği taşır.
1989’da imzalanan Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, çocukların eğitim, sağlık, yaşama ve korunma gibi temel haklarını hukuki olarak güvence altına alır. Bugün dünya genelinde 193 ülke tarafından imzalanan bu belge, çocuk haklarının korunması için en kapsamlı ve bağlayıcı belgedir.
Türkiye'deki durum
Dünya genelinde çocuk haklarının korunması bağlamında belirgin gelişmeler yaşanırken, Türkiye’de de çocuk haklarının korunması adına çeşitli yasal düzenlemeler yapılıyor. Ancak Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) raporuna göre, Türkiye’de çocuk yaşta çalıştırılma, eğitimde eşitsizlik, mülteci çocukların eğitime erişim sorunları ve çocuklara yönelik ihlaller hâlâ yaygındır. Bu raporlar, özellikle dezavantajlı gruplara yönelik daha etkili yasal koruma sağlanması gerektiğini vurguluyor.
Çocuk haklarının tanınması
Çocuk haklarının tanınması, toplumların çocukları yalnızca "küçük yetişkinler" olarak değil, özel ilgi ve korunmaya ihtiyaç duyan bireyler olarak görmeye başlamasıyla gelişti. 20’nci yüzyılın başında, çocukların fiziksel, psikolojik ve sosyal gelişim süreçlerinin önemini fark eden toplumlar, çeşitli uluslararası belgeler hazırladı. Çocukların yalnızca yetişkinlerin koruması altındaki bireyler değil, kendi haklarına sahip bireyler olarak görülmeye başlanması, çocuk haklarının ilk temellerini oluşturdu.
20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısıyla, dünya genelinde çocukların maruz kaldıkları hak ihlallerine dikkat çekiyoruz. KidsRights Endeksi 2024 Raporu’na göre çocuk hakları ihlalleri artış gösteriyor ve iklim krizi, eğitimde fırsat eşitsizlikleri ve yoksulluk gibi küresel sorunlar bu ihlalleri daha da derinleştiriyor.
Çocuk Haklarının Temel Belgeleri
Çocuk haklarına dair tarihsel süreç içerisinde kimi belgeler de dünya gündemine girdi. Bunlardan biri Cenevre Çocuk Hakları Bildirgesi’dir. 1923’te İngiliz sosyal hizmet uzmanı Eglantyne Jebb tarafından hazırlanan bu bildirge, çocuk haklarını tanımlayan ilk uluslararası belgedir ve çocukların özel haklara sahip olmaları gerektiğini vurgular. Bir diğer bildirge ise Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Bildirgesi’dir. 1959’da hazırlanan bu bildirge, çocukların özel koruma ve haklara sahip olması gerektiğini geniş bir kapsamda belirtir; fakat hukuki bağlayıcılığı olmayan bir tavsiye niteliği taşır.
1989’da imzalanan Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, çocukların eğitim, sağlık, yaşama ve korunma gibi temel haklarını hukuki olarak güvence altına alır. Bugün dünya genelinde 193 ülke tarafından imzalanan bu belge, çocuk haklarının korunması için en kapsamlı ve bağlayıcı belgedir.
Türkiye’de çocuk haklarının korunması adına da çeşitli yasal düzenlemeler yapılmış olup, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) raporlarına göre Türkiye’deki çocuk hakları ihlallerine yönelik bilinçlendirme çalışmalarının daha etkili hale getirilmesi gerektiği sık sık vurgulanıyor. Bu raporlarda, özellikle mülteci ve kırsal bölgelerdeki çocukların eğitime erişim, sağlık hizmetlerinden yararlanma gibi haklarının iyileştirilmesi gerektiğine dikkat çekiliyor.
Kıtalar ve çocuk hakları ihlalleri
Dünya genelinde çocuğa yönelik suçlarda artış söz konusu. Ancak uluslararası güçlerin bu suçlara karşı mücadelesi de yetersiz düzeyde seyrediyor.
Afrika
Afrika kıtasında çocuk hakları ihlalleri, özellikle yoksulluk, sağlık hizmetlerine erişimdeki yetersizlik ve eğitimdeki eksiklikler etrafında yoğunlaşıyor. Birçok çocuk eğitim hakkından mahrum kalırken, zorla çalıştırılıyor. Çocuk yaşta evlilikler ve silahlı gruplar tarafından “asker” olarak kullanılma gibi ihlaller de Afrika'da yaygın bir şekilde görülüyor. UNICEF 2023 Çocuk Koruma Raporu’na göre, Sahra Altı Afrika’da her dört çocuktan biri temel eğitim hizmetlerinden faydalanamıyor ve bu çocukların yüzde 40’ı yetersiz beslenme nedeniyle sağlık sorunları yaşıyor.
Orta Doğu
Orta Doğu’da çocuk hakları ihlalleri, bölgedeki çatışmalar ve siyasi durum nedeniyle en ağır biçimlerde yaşanıyor. Suriye, Yemen ve Irak gibi ülkelerde çocuklar yerinden edilme, zorla asker olarak kullanılma ve sağlık hizmetlerinden mahrum bırakılma gibi durumlarla karşılaşıyor. Çatışmalar nedeniyle milyonlarca çocuk mülteci konumuna düşerken, eğitim hakkını kaybetmiş ve ağır travmalar yaşanıyor. Save the Children tarafından yayımlanan 2023 raporu, mülteci çocukların yüzde 70’inin eğitim haklarından yararlanamadığını ve fiziksel güvenliklerinin tehdit altında olduğunu belirtiyor.
Asya
Asya kıtasında çocuk yaşta çalıştırılma ve evlilikler ile eğitime erişim konusunda ciddi ihlaller yaşanıyor. Tarım, madencilik ve tekstil gibi sektörlerde çocuk yaşta çalıştırılma nedeniyle çocuklar, eğitim hakkından da yoksun bırakılıyor. Güney Asya'da çocuk yaşta evlilikler nedeniyle eğitim hakkı da kısıtlanan çocuklar aynı zamanda sağlık sorunları da yaşıyor. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)’nun 2023 yılı Asya Raporu, çocuk yaşta çalıştırılmanın Asya’da özellikle küçük yerleşim bölgelerinde artış gösterdiğini ve bu çocukların yüzde 60’ının eğitime erişemediğini kaydediyor.
Amerika
Amerika kıtasında, özellikle Güney Amerika ülkelerinde çocuk hakları ihlalleri yoksulluk, şiddet ve çocuk yaşta çalıştırılma gibi konular çevresinde şekilleniyor. Birçok çocuk erken yaşta çalışmak zorunda bırakılırken, eğitim hakkından yoksun kalıyor. Çetelerin ve organize suç örgütlerinin baskısı altında yaşayan çocuklar, şiddet ve istismar tehdidiyle karşı karşıya kalıyor. Amerika Çocuk Hakları Gözlemevi’nin 2023 raporu, bu ülkelerde çocukların suç örgütleri tarafından istismar edilme oranının yüzde 30 arttığını gösteriyor.
Avrupa
Avrupa kıtasında çocuk hakları ihlalleri, eğitimdeki eşitsizlikler, çocuk yaşta çalıştırma ve aile içi şiddet gibi sorunlar etrafında yoğunlaşıyor. Özellikle Roman çocuklar, eğitimde ayrımcılığa uğrarken ve okula erişimde zorluklar yaşıyor. Çocuk yaşta çalıştırma, bazı Avrupa ülkelerinde hâlâ görülüyor ve çocuklar tehlikeli işlerde çalıştırılıyor. Avrupa Konseyi 2024 Çocuk Raporu, Roman çocukların yüzde 45’inin eğitimde ayrımcılığa uğradığını ve çoğunun eğitimden dışlandığını belirtiyor.
İklim krizi ve çocuk hakları
İklim değişikliği, çocuk hakları üzerinde giderek daha büyük bir tehdit oluşturuyor; aşırı sıcaklıklar, gıda güvenliği sorunları ve doğal afetler çocukların yaşama, sağlık ve eğitim haklarını olumsuz etkiliyor. KidsRights Endeksi 2024 Raporu, iklim değişikliğinin çocuk haklarına olumsuz etkilerinin arttığını vurguluyor ve dünya çapında iklim krizine bağlı sorunların çözümüne yönelik somut adımların atılmasının gerekliliğine dikkat çekiyor. Bu rapor, ayrıca çocukların iklim değişikliğiyle mücadelede aktif rol alabilmeleri için eğitim ve katılım hakkının güçlendirilmesi gerektiğini belirtiyor.
Çocukların katılım hakkı ve koruma mekanizmaları
Çocuk haklarının korunması sadece onların güvenliğini sağlamakla sınırlı değildir; aynı zamanda çocukların kendilerini ilgilendiren konularda söz sahibi olması gerekiyor. İsveç, Norveç ve Finlandiya gibi ülkelerde çocuk hakları ombudsmanlıkları bulunuyor ve çocukların sorunlarını dile getirmelerine olanak sağlanıyor. Çocukların katılım hakkı, çocuk haklarının sürdürülebilir korunması için önemli olduğuna dikkat çekiliyor.
Uluslararası çağrı
UNICEF, WHO ve Birleşmiş Milletler gibi kuruluşlar, çocuk haklarını korumak için çeşitli programlar yürütürken; çocuk yaşta çalıştırılma ve evlendirme ile sağlığa erişim konularında farkındalık çalışmaları ve hukuki düzenlemeler yapılmasını destekliyor. BM Genel Sekreteri António Guterres, çocuk haklarına yönelik ihlalleri "insanlığa karşı suç" olarak nitelendirerek, tüm üye ülkelere çocuk haklarının korunması için ortak bir çalışma çağrısında bulunmaya devam ediyor.