‘Hasta tutsakların sağlığı pazarlık konusu’

  • 09:06 25 Aralık 2023
  • Güncel
 
Pelşin Çetinkaya
 
RIHA - Cezaevlerindeki hasta tutsaklara ve tedavilerinin engellenmesine dair konuşan SES Riha Şubesi Kadın Sekreteri Hazal Balım, “Devlet bu konuyu barış sürecinin başından beri pazarlık konusu haline getirdi” dedi.
 
Özel savaş politikalarının etkilerinin en fazla görüldüğü yerlerden biri olan cezaevlerinde bunun bir parçası olarak uygulanan tecritten hasta tutsaklar yine en çok etkilenenlerden oluyor. Temel haklarından biri olan sağlığa ve tedaviye erişimi engellenen tutsaklar, ağır koşullar nedeniyle yakalandıkları hastalıklar karşısında tedavi edilmeyerek yaşam hakları da ellerinden alınıyor. Durumu ağır olmasına rağmen Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) verdiği “Cezaevinde kalabilir” şeklinde raporlar ise tutsakların adeta ölüme terk edilmek istendiğinin bir göstergesi.
 
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Riha Şubesi Kadın Sekreteri Hazal Balım, konuya dair konuştu.
 
‘Hasta tutsakların sağlığı pazarlık konusu’
 
Cezaevindeki tutsakların sağlıklı olma durumundan mahrum bırakıldığını söyleyen Hazal, “Hasta tutsaklar cezaevlerinde sağlık haklarıyla tehdit ediliyor. Devlet, bunu barış sürecinin başında beri pazarlık konusu haline getirdi. Yani insanlar, sağlıklı olma hallerini devam ettirmek istiyorsa devletle aynı masada oturacak ve tamamen devletin çizdiği kurallar, politikalar nezdinde hareket edecek. Biat etmiyorlarsa sağlıklı olmayacaklar” şeklinde konuştu.
 
‘ATK inandırıcılığını yitirmiştir’
 
Devletin kurumlarının himayesi altına aldığını ve o kurumlarda kendi istediği kararları verdiğini vurgulayan Hazal, “ATK diye tanımladığımız kurum, siyasi vesayet altında atamaları yapılan bir kurumdur. Bu kurum şu an mesleki inisiyatif almaktan imtina eden insanlarla doldurulmuştur. ATK inandırıcılığını yitirmiş bir kurumdur. İnandırıcılığını yitirdiği için de tabi ki bir piyon misali devlet erklerinin yönettiği şekilde kararlarını vermektedir” dedi.
 
‘Cezaevlerinde gayriinsani tutum sergilenmekte’
 
“Cezaevinde çok gayriinsani bir tutum sergilenmektedir” diyen Hazal, “Bir hasta tutsak revire gitmek istediğinde geçmesi gereken 3 aşama vardır. Bu 3 aşamayı geçip aile hekimine ulaştıktan sonra ileri merkeze gitmek için de onu bir noktada ikna etmesi gerek. Daha sonra ileri merkeze gitmek için ring aracına bindirilir. Ring aracı diye tanımladığımız şey, hasta taşımaya uygun değildir. Kalp hastası biri  Urfa’da 40 derece sıcaklıkta bir mazgalın arkasında sıcaklığı 60 dereceye kadar çıkan bir demir yığınının içerisinde ileri merkeze taşınmaktadır. Devlet, bu politikayla ölümü gösterip sıtmaya razı ediyor” ifadelerini kullandı.
 
‘En temelde siyasal yapı değişmeli’
 
En temelde siyasal yapının değişmesi gerektiğinin altını çizen Hazal, “Bu yapı değişmediği sürece ve ‘yap, işlet, devret’ mantığı sağlıkta bile işler bir hale geldiği müddetçe hasta tutsakların ve vatandaşların bu hakka erişmesi mümkün değildir. Hem yerel anayasada hem de uluslararası mahkemelerce tutsak hastaların da toplumdaki diğer vatandaşlar gibi sağlık erişimine hakkı olmalıdır” sözlerine yer verdi.