Elfazi Toral

 

İSTANBUL - Adalet Nöbeti eylemindeki tutsak yakınları ile dayanışma gösteren PKK’nin öncü kadrolarından Mazlum Doğan’ın ablası Serap Mutlu Doğan, “Tüm demokratların, Kürtlerin ve tüm halkların bu mücadeleye omuz vermesi gerekiyor. Herkesin kurtuluşu bundan gelir. Tecridin kaldırılması gerekiyor. Türkiye halklarının topyekun bir direniş, mücadele ve destek vermesi gerekiyor” sözleriyle seslendi.

 

İmralı Adası’nda 25 yıldır ağırlaştırılmış tecrit altında tutulan ve 33 ayı aşkın süredir de hiçbir haber alınamayan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması ve Kürt sorununa çözüm talebiyle dünyanın dört bir yanında yürütülen mücadele sürüyor. “Abdullah Öcalan'a özgürlük, Kürt sorununa siyasi çözüm” kampanyası kapsamında cezaevlerindeki siyasi tutsakların 27 Kasım’da başlattığı dönüşümlü açlık grevi eylemleri de 20 günü aştı. Tutsak yakınlarının da aynı taleplerle başlattığı Adalet Nöbeti Amed, Mersin, Wan, Adana ve İstanbul olmak üzere 5 kentte her gün sürdürülüyor.

 

Dayanışma ile mücadele büyütülüyor

 

Marmara Tutuklu Aileleri ile Yardımlaşma Derneği (MATUHAYDER) öncülüğünde İstanbul’da başlatılan nöbet eylemine ise her gün onlarca kişi dayanışma ziyaretlerinde bulunarak, tutsaklar ile ailelerin mücadelelerini büyütüyor. DEM Parti Bağcılar İlçe Örgütü binasında, her kesimden yoğun bir sahiplenme ile geçen nöbet eyleminin ziyaretçilerinden biri de, PKK öncü kadrolarından Mazlum Doğan’ın ablası Serap Mutlu Doğan oldu.

 

Serap, tutsaklar ile yakınlarının tüm kararlılığıyla sürdürdüğü Adalet Nöbeti eylemlerine ilişkin JINNEWS’e konuştu.

 

Abdullah Öcalan ve tüm eylemcileri selamladı

 

İmralı Adası’nda uygulanan ağırlaştırılmış tecrit politikasını kınadığını söyleyen Serap, iktidarın yürüttüğü politikalar sonucunda da siyasi tutsakların açlık grevi eylemlerini sahiplendiğini belirtti. Serap, “Hem cezaevinde bulunanları hem de dışarda mücadele yürüten aileleri, anneleri sevgi ve saygı ile selamlıyorum. Başlattıkları bu hamle ile direnişlerini canı gönülden kutluyorum. 12 Eylül’den bu yana yaşanan bu zulmü biliyoruz. Bu zulmün kökü çok eskilere, birçok katliama dayanıyor. Şunu da belirtmek istiyorum, İmralı’da tutulan Sayın Abdullah Öcalan ile beraberinde tutulan diğer üç tutsağa da selamlarımı gönderiyorum” ifadelerini kullandı.

 

Tüm halklara mücadele çağrısı

 

İmralı tecridi son bulmadan hiçbir toplumda tecridin kalkmayacağını söyleyen Serap, “Yalnız içeridekiler değil, dışarıdakiler de aynı sorunla karşı karşıya. Hem Kürtler hem de diğer halklar bunun için mücadele etmeli. Halklar cezaevlerinde uygulanan hukuksuzlukların son bulması için mücadele etmeli. Cezaevlerinde bulunanlar bizim kardeşlerimiz, çocuklarımız ve annelerimizdir. Açlık grevinin zararsız ve hedefine ulaşır bir şekilde sonuçlanması önemli. Devletin gerçek hukuk işlemesi gerekiyor” değerlendirmesini yaptı.

 

‘Tecridi kırmamız gerekiyor’

 

Yıllardır Kürt halkına yönelik işkence ve baskı uygulandığını dile getiren Serap, buna karşı ise iktidar politikalarını kabul etmeyen bir Kürt gerçekliğinin olduğunu vurguladı. PKK öncülerinden kardeşi Mazlum Doğan’ın mücadelesini hatırlatan Serap, “Mazlum Doğan bir çıkış yaptı. Tutsaklar şunu söylüyor, ‘Bizim bir tek canımız var. İçeride yapacağımız bir şey kalmadı, mücadele etmek ve ölümdür’ diyorlar. Mazlum böyle bir eylem ile çok yoğun süreci yumuşatmıştı. Ölüm oruçlarıyla cezaevlerinde o işkenceler az da olsa son buldu. Bizlerin de bu tecridi kaldırmamız ve Kürt halkının bu bedellerine karşı tüm bu acılar karşısında köle olarak kalmamak için tecridi kırmamız gerekiyor” cümleleriyle çözümün mücadeleden geçtiğinin altını çizdi.

 

Çözüm topyekün mücadelede!

 

Tüm halkların özgürlüğü için mücadele etmek gerektiğini ifade eden Serap, “Hepimizin el ele verip bu mücadeleyi daha ileriye taşımamız gerekiyor. Bu tecrit kırılmadan hiçbirimizin kurtuluşu yok. Tüm demokratların, tüm Kürtlerin ve tüm halkların bu mücadeleye omuz vermesi gerekiyor. Herkesin kurtuluşu bundan gelir. İmralı’dan haber alınması gerekiyor. Tecridin kaldırılması gerekiyor. Kötü uygulamaların ortadan kalkması gerekiyor. Türkiye halklarının topyekun bir direniş, mücadele ve destek vermesi gerekiyor” çağrısında bulundu.