2023’ün gündemi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlük talebi oldu

  • 09:01 23 Aralık 2023
  • Güncel
 
Marta Sömek 
 
İSTANBUL - 33 aydır hiçbir haber alınamayan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın avukatları tarafından yıl boyunca yapılan toplam 110 avukat, 59 aile görüşme başvurusuna hiçbir yanıt verilmezken, “Abdullah Öcalan'a özgürlük, Kürt sorununa çözüm” hamlesi ile fiziki özgürlüğün sağlanması yönünde dünyanın dört bir yanında kesintisiz mücadele yürütülmeye devam ediyor.
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a 9 Ekim 1998’de gerçekleştirilen uluslararası komplo, 25’inci yılını geride bıraktı. Komplonun başladığı 9 Ekim’in ardından 15 Şubat 1999 tarihinde de Abdullah Öcalan Türkiye’ye getirildi. PKK Lideri o tarihten bu yana İmralı Adası’nda ağırlaştırılmış tecrit altında tutuluyor. Her yıl 15 Şubat günü ise siyah giyilerek, Kürtçe’de “Roja Reş” anlamına gelen “Kara gün” olarak adlandırılmaya devam ediliyor. Ağırlaştırılmış tecrit uygulaması sürerken, paradigması ve ideolojisi dünya halkları tarafından sahiplenen Abdullah Öcalan için dünyanın dört bir yanında tecridin son bulması ve fiziki özgürlüğünün sağlanması için kesintisiz mücadele yürütülüyor. Aynı zamanda 33 aydır hiçbir haber alınamayan PKK Lideri için her renkten halklar hem mutlak tecride karşı taleplerini haykırmayı hem de Abdullah Öcalan’ın fikirleri, paradigması ve felsefesini yaşatmayı büyük bir kararlılıkla sürdürüyor.
 
Bir yılda 110 avukat 59 aile başvurusuna yanıt yok!
 
2023 yılı boyunca da Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecridin son bulması ve fiziki özgürlüğünün sağlanması talebiyle gerçekleştirilen eylem, etkinlik ve çalışmalar hız kesmeden devam etti. Öte yandan PKK Lideri’nin müdafiliğini yapan Asrın Hukuk Bürosu avukatlarının her hafta görüşmek için iki kez yaptığı avukat, bir kez yaptığı aile başvurusuna da olumlu ya da olumsuz hiçbir yanıt verilmiyor. Yıl boyunca avukatlar toplam 110 avukat, 59 da aile başvurusunda bulundu. Ancak bu başvurulara Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı ve İmralı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü’nden herhangi bir yanıt verilmedi. Görüşmeler ise “disiplin cezaları” bahaneleri ile engellenmeye devam ediyor.
 
Bir yıl boyunca yaşanan gelişme ve etkinlikleri derledik.
 
Ocak
 
Yılın başında ilk olarak Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri, Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla görüştürülmesi talebiyle 27 Aralık 2022 tarihinde Meclis Dikmen Kapısı’ndan Adalet Bakanlığı’na yürüyüş başlattı.
 
Minbic’te tecrit ve kimyasal silaha karşı yürüyüş
 
 
3 Ocak’ta Devrimci Gençlik Hareketi, Minbic’te Türkiye’nin kimyasal silahlı saldırılarını protesto etmek amacıyla meşaleli yürüyüş gerçekleştirdi. Mizan Kavşağı’ndan kent merkezindeki gençlik merkezine yapılan yürüyüşte, Abdullah Öcalan'ın fotoğrafları ile “Önder Apo'nun özgürlük zamanı” ve “Özgürlük savaşına gelin” yazılı pankartlar taşındı. Yürüyüşte, “Önder Öcalan ve tüm mazlum halkların kurtuluşuna ve İmralı duvarlarının yıkılmasına kadar mücadelemizi yükseltme sözü veriyoruz. Özgürlük şehitlerinin izinden gideceğiz" ifadelerini kullanarak, tecride ve kimyasal silah kullanımlarına karşı birleşmeye çağırdı. Yürüyüş, "Yaşasın Önder Öcalan'ın direnişi", "Yaşasın gerilla direnişi" ve "Yaşasın özgür halkın direnişi" sloganlarıyla sona erdi.
 
Gençlikten duvar yazılaması
 
 
4 Ocak’ta, HDP Gençlik Meclisi ve Yurtsever Gençlik, PKK Lideri üzerindeki tecride dikkat çekmek amacıyla Başakşehir’de bulunan duvarlara, “Barışa tecrit uygulanamaz. #SayınÖcalanaÖzgürlük” yazılı döviz yapıştırdı. Yurtsever Gençlik de Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi duvarlara yaptıkları “Tecrit kırılsın” yazılaması ile protesto etti.
 
‘Tecridin Kadınlar Üzerindeki Etkisi’ paneli
 
7 Ocak günü HDP, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) ve Tevgere Jinên Azad (TJA), HDP Ankara İl Örgütü binasında “Tecridin Kadınlar Üzerindeki Etkisi” konulu panel düzenledi. Panelde, “Biz kadınların da elzem ihtiyacı olarak tecrit kalkmalı. Her alanda da tehdit olan tecride karşı mücadelemizi büyütmemiz gerekiyor. Türkiye demokrasiye sırtını dönüyor. Kendilerine göre keyfi bir uygulama ile savaşta ısrardır. Bu da bize kötülük olarak geri dönüyordur. Tecrit kalkmadan, diyalog yolu açılmadan Türkiye demokrasi ile buluşamaz. Herkesin burada buluşması kaçınılmazdır” mesajı verildi.
 
Emek ve Özgürlük İttifakı mitinginde PKK Lideri selamlandı
 
Emek ve Özgürlük İttifakı’nın 15 Ocak’ta “Yoksulluğa, Savaşa, Baskılara Dur Diyelim. Birlikte Değiştirelim” şiarıyla İstanbul Kartal Meydanı’nda gerçekleştirdiği mitinginde on binlerce kişi PKK Lideri için sloganlar atarken, yapılan konuşmalarda ise AKP iktidarının gönderileceği ve Demokratik Cumhuriyet’in inşa edileceği mesajı verildi.  
 
Tecride karşı Minbic ve Dêrazor’da yürüyüş
 
 
16 Ocak’ta da Minbic ve Dêrazor’da Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit ile Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırılar, yapılan yürüyüşlerle protesto edildi. Abdullah Öcalan'ın özgürlük ve umut yolunun çizdiği belirtilen yürüyüşte, PKK Lideri’nin fikir ve felsefesini yok emek için Türkiye’nin ağır tecrit uyguladığı ifade edildi. Minbic halkının Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü sağlanana kadar mücadelesini yükseltmesi istenen yürüyüşte, CPT'nin acilen PKK Lideri’nin sağlık durumunu açıklaması gerektiği vurgulandı. 
 
3 günlük açlık grevi eylemi başlatıldı
 
Yine 16 Ocak’ta Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) ve Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyeleri, cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri ve tecride karşı İzmir’de 3 günlük açlık grevi eylemi başlattı. Buca Kırıklar Cezaevi önünde açıklama yapılarak, İmralı’daki tecridin son bulması, cezaevlerindeki hasta tutsakların bırakılması için birlikte mücadele etme çağrısı yapıldı. Üç günlük açlık grevi eylemi 18 Ocak’ta sona erdi. Ardından İstanbul ve Adana’da da üç günlük eylem yapıldı. Eylemciler duyarlı kamuoyunu tutsakların sesi olmaya çağırdı.
 
 
Avukatlardan CPT’ye başvuru
 
PKK Lideri’nin müdafiliğini yapan Asrın Hukuk Bürosu avukatları, 17 Ocak’ta Abdullah Öcalan ile diğer tutsaklar Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş ve Hamili Yıldırım’dan haber alınamamasına ilişkin Avrupa İşkencenin Önlemesi Komitesi’ne (CPT) başvuruda bulundu. Başvuruda, aile ve avukat görüşlerinin hukuksuz bir biçimde engellendiği ifade edilirken, telefon, mektup, iletişim hakları, savunma ve adil yargılama hakkının da engellendiğine dikkat çekildi. Bu hakların Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) göre koruma altında olduğu, ancak engellendiği belirtilen başvuruda, bu engelin sözleşmeye aykırı olduğuna da vurgu yapıldı. Başvuruda, “Dış dünya ile iletişim de dahil tüm bağları koparılmış halde tam ve mutlak teknik altında tutulmaktadır. Komite'nize yapılan bu başvuru, her türlü koruyucu riski barındıran mevcut mutlak tecrit ve iletişimsiz şekilli haber alma hali ile zorlama yasağı sistemleri ile ilgilidir” denildi.
 
E5 yoluna asılan pankartla tecride dikkat çekildi
 
HDP İstanbul Gençlik Meclisi, 19 Ocak günü PKK Lideri üzerinde uygulanan ağırlaştırılmış tecride dikkat çekmek amacıyla E5 yoluna pankart astı. Üzerinde, "Tecrit var oldukça her yerde direniş olacak" yazılan pankartı yolda bulunan bir üst geçide asan gençler tecrit halini protesto etti.  
 
Marsilya’da yürüyüş
 
 
CPT’nin İmralı ziyareti sonrası Marsilya’da 21 Ocak günü Demokratik Kürt Toplum Merkezi (DKTM), Arin Mirkan Meclisi ve Tevgera Ciwanen Şoreşger’in (TCŞ) çağrısıyla halk alanlara aktı. Canebiere’den Avrupa Parlamentosu Marsilya Temsilciliği'ne kadar gerçekleştirilen yürüyüşte sık sık, “Be Serok Jiyan Nabe”, “Llberte Pour Ocalan” sloganları atıldı. Yürüyüşte, “Uluslararası komploda yer alan tüm güçlere bir kez daha Kürt karşıtı politikalarını gözden geçirmeleri çağrısında bulunuyoruz. Tüm demokratik güçleri de Kürt lider Abdullah Öcalan’ın özgürlük mücadelesini güçlendirmeye çağırıyoruz” sözleriyle seslenildi.
 
Abdullah Öcalan'ın posteri Taksim'e asıldı
 
Yine 21 Ocak’ta HDP İstanbul Gençlik Meclisi, PKK Lideri üzerinde uygulanan ağırlaştırılmış tecride dikkat çekmek amacıyla Taksim'de bulunan bir sokağa pankart astı. Üzerinde Abdullah Öcalan'ın fotoğrafı ve “Sayın Öcalan barışın teminatıdır” yazısını olduğu pankartı asan gençler, tecrit halini protesto etti.
 
Adana’da sticker çalışması
 
HDP Adana Gençlik Meclisi, 22 Ocak’ta İmralı tecridine karşı Adana'nın merkez Seyhan ilçesine bağlı Denizli Mahallesi'ndeki duvarlara PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fotoğrafının olduğu “Faşizme ve tecride son özgürlüğü sağlama zamanı”yazılı sticker yapıştırdı.
 
 
Gençlik’ten İstanbul’da meşaleli yürüyüş
 
Aynı gün HDP İstanbul Gençlik Meclisi ise Abdullah Öcalan için Şişli ilçesine bağlı Kurtuluş semtinde yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüş sırasında, havai fişek ve torpil patlatan gençlik sık sık, “Bîji Serok Apo”, “Selam selam İmralı’ya bin selam”, “Dişe diş kana kan, seninleyiz Öcalan” ve “Ciwan fedaiyên Serok Apo’ne” sloganları attı. Gençler yürüyüşte, “İmralı’da tecrit altında tutulan Sayın Abdullah Öcalan düşünceleri ve fikirleri başta Türkiye olmak üzere tüm Ortadoğu’ya barış getirecektir. Bu düşünce tecrit altına alınarak Türkiye’yi savaşa götürmektedir. Bu tecrit devam ettiği sürece her yer ateş altında olacaktır. Yoldaşlarımız bedenlerini ateşe vererek bu tecridi protesto etmişti. Bizler HDP Gençlik olarak sözümüz odur ki, Kurdistan’ı da özgürleştireceğiz, Tecridi de kıracağız” ifadelerini kullandı.
 
Qamişlo’da tecride karşı imza kampanyası
 
Kuzey ve Doğu Suriye Halk İnisiyatifi, 22 Ocak’ta Demokratik Toplum Hareketi’nin (TEV-DEM) Qamişlo’daki binası önünde yaptığı basın açıklamasıyla PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridin kaldırılması ve fiziki özgürlüğünün sağlanması için imza kampanyası başlattığını duyurdu. Açıklamada, “Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması, avukatların görüşme yapması ve bir an önce serbest bırakılması için çalışılması gerekir. Bu şekilde kurumlarınızın insan haklarının korunmasına yönelik bütünlüğü sağlanacak ve güvenilecektir” denildi. İmza kampanyası 15 Şubat’a kadar sürdü.
 
Efrîn'deki hukuk örgütlerinden CPT'ye çağrı
 
24 Ocak’ta ise Şehba Kantonu’nun Fafin ilçesine bağlı Serdem Kampı alanında bir araya gelen Efrîn Bölgesi’nden onlarca hukuk kurumu, sivil sendika ve siyasi parti temsilcisi, PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yönelik uygulanan ağır tecride ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin 24 yıldır devam eden uluslararası komplonun devamı olduğu ifade edilerek, İmralı'daki tecrit, disiplin cezası ve işkence sisteminin tüm uluslararası insan hakları yasalarına ve sözleşmelerine aykırı olduğu vurgulandı. Açıklamada ayrıca CPT'ye Abdullah Öcalan'ın durumuna ilişkin net bir rapor paylaşma çağrısı yapıldı.
 
Tecride Karşı Uluslararası Delegasyon ziyaretleri
 
 
Aralarında hukukçu, gazeteci ve akademisyenlerden oluşan, 7 farklı ülkeden gelen 36 kişilik Tecride Karşı Uluslararası Delegasyon üyeleri, 25-27 Ocak tarihleri arasında İstanbul, Amed ve Ankara’da yaptığı ziyaretler ile temaslarda bulundu. Heyet üyeleri ziyaretleri sonrası 28 Ocak’ta Taksim Hill Otel’de gerçekleştirdiği “Uluslararası Tecrit” konulu forumda, PKK Lideri üzerindeki tecridin son bulması için hep birlikte çalışacaklarının mesajını verdi.
 
Şubat
 
Uluslararası Kadın Delegasyonu, 1 Şubat’ta PKK Lideri için AK’yi ziyaret etti. Delegasyon, basına yaptığı açıklamada amaçlarının, “Öcalan’ın düşüncelerinin farklı özgürleşme süreçlerinde dünyanın dört bir yanındaki kadınlar için taşıdığı önemi görünür kılmayı ve Türkiye'de özellikle de siyasi nedenlerle özgürlüğünden mahrum bırakılan kişilerin, Abdullah Öcalan'ın düşüncelerine destek verdikleri için hapsedilen kadınların ciddi insan hakları ihlallerine dikkat çekmek” olduğunu belirtti.
 
Dêrazor’da kadınlar tecrit ve komployu tartıştı
 
 
Dêrazor Genç Kadınlar Birliği, 4 Şubat’ta Abdullah Öcalan’a yönelik gerçekleştirilen uluslararası komployu tartışmak için Dêrazor Spor Birliği, Devrimci Gençlik ve Genç Kadınlar Birliği üyelerinin katılımıyla Sifîrê Jêrîn beldesindeki Spor Birliği Merkezi’nde seminer düzenledi. Seminerde, tecridin sonlandırılması ve PKK Lideri’nin sağlık durumunun açıklanması çağrısında bulunuldu.
 
İmralı için deprem başvurusu
 
Asrın Hukuk Bürosu avukatları, 8 Şubat’ta hiçbir haber alamadıkları PKK Lideri ile diğer tutsaklar Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş için yeni başvuru yaptı. Mereş merkezli yaşanan ve 10 ilde yıkıma sebep olan depremden dolayı Abdullah Öcalan ve 3 ismin, ailelerinden haber alması için 7-8 tarihlerinde Şubat Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı ve İmralı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü’ne başvuruldu. Hakimlik, aile ziyaret yasağı ve avukat görüşünü kısıtlayan disiplin cezalarını öne sürerek, görüşme talebini reddetti. Avukatlar, söz konusu disiplin cezalarının doğal afetten kaynaklı başvuruları engelleme gerekçesi sayılamayacağını belirterek, Bursa 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvuruda bulundu. Mahkeme, 22 Şubat’ta hakimliğin kararının “usul ve yasaya” aykırı bir yönünün olmadığını ileri sürerek başvuruyu reddetti. Bunun üzerine avukatlar 16 Mart’ta, “Özel hayat ve aile hayatına saygı hakkı”, “Hak ve hürriyet hakkı” ve “İşkence ve eziyet ihlalini” düzenleyen Anayasa’nın 20, 40 ve 17’inci maddelerine işaret ederek, bu hakların ihlal edildiğini belirtip AYM’ye başvuruda bulundu.
 
 
Komplo her yerde protesto edildi
 
15 Şubat günü ise dünyanın dört bir yanında yürüyüş, panel, eylem ve sayısız etkinliklerle PKK Lideri’ne gerçekleştirilen uluslararası komplo protesto edildi.
 
Mart
 
8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Kurdistan ve Türkiye başta olmak üzere dünyanın dört bir yanında yapılan eylem ve etkinliklerde, Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin son bulması ve fiziki özgürlüğünün sağlanması çağrısı yapıldı.
 
Newroz’larda fiziki özgürlük vurgusu
 
 
“Her der Newroz, her dem azadî” şiarıyla gerçekleştirilen ve bu yıl Mereş merkezli depremde yaşamını yitirenlere adanan Newroz etkinliklerinde de PKK Lideri’nin fiziki özgürlüğünün sağlanması yönünde mücadelenin büyütüleceği mesajı verildi.
 
Avukatlardan Adalet Bakanı’na mektup
 
Asrın Hukuk Bürosu’nun, 14 Mart’ta Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a “Adalet Bakanına açık mektubumuzdur” başlıklı bir mektup yayınladı. Avukatlar mektupta, “Bizler avukatları ve aileleri, İmralı’dan 25 Mart 2021’den bu yana hiçbir bilgi, haber alamıyoruz. Orada neler olduğu, neler yaşandığı hakkında en ufak bir gözlemimiz, deneyimimiz, bilgimiz yok. Bir hapishaneyi ve o hapishanedeki dört Kürt siyasi tutsağı bu şartlarda tutma hakkını, onların dış dünya ile tüm iletişimlerini kesme hakkını hangi yasadan alıyorsunuz?” diye sordu.
 
Abdullah Öcalan için ‘Jin jiyan azadî’ çadırı
 
 
Mexmûr Kampı’nda (Şehit Rustem Cudi Mülteci Kampı), 12 Mart’ta Genç Kadın Hareketi öncülüğünde Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için “Jin jiyan azadî, serbixwe azadî” şiarıyla eylem çadırı kuruldu. 4 Nisan’a kadar devam edecek eylem kapsamında, her hafta kampın bir mahallesinde çadır kuruldu.
 
Nisan
 
AYM, Asrın Hukuk Bürosu tarafından Nisan ayında yapılan başvurulardan 23’üne dair Adalet Bakanlığı’ndan görüş istedi. Bakanlık, avukat yasakları, aile disiplin yasakları, telefon hakkı, Olağanüstü Hal (OHAL) döneminde İmralı’daki yasaklara ve benzer pek çok konuya dair AYM'ye görüş sundu. Adalet Bakanlığı başvuruya verdiği görüşte, İmralı'da “kötü muamelenin” olmadığını, görüşmelerde “elde olmayan sebeplerden” dolayı aksaklıklar yaşandığını ve bu durumun “makul” olduğunu ileri sürdü. AYM, 23 dosyaya dair Asrın Hukuk Bürosu’ndan da görüş talebinde bulundu.
 
4 Nisan PKK Lideri’nin yaş günü dolayısıyla dünyanın dört bir yanında eylem ve etkinlikler gerçekleştirilerek fidan ve çiçekler dikildi. Etkinliklerde, Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü sağlanıncaya dek mücadeleden vazgeçilmeyeceği vurgusu yapıldı.
 
RJAK’tan BM’ye mektup gönderme kampanyası
 
Kürdistan Özgür Kadın Hareketi (RJAK), 11 Nisan’da Silêmanî’de “Önder Abdullah Öcalan’ın Umut Hakkı” başlıklı bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamada, PKK Lideri’ne yönelik geliştirilen ağır tecride karşı Birleşmiş Milletler’e (BM) mektup gönderme kampanyası başlatıldığı belirtildi. Kampanya, 25 Nisan’a kadar devam etti.
 
Mayıs
 
Asrın Hukuk Bürosu avukatları, 2 Mayıs’ta Abdullah Öcalan ile ilgili kamuoyunda çıkan haberleri “dezenformasyon” olarak değerlendirdiği bir yazılı açıklama yayınladı. Avukatlar açıklamada, “Öcalan’ın kendisini ifade etme olanaklarının bulunmadığı bu koşullarda, tecrit ve haber alamama gerçeğini göz ardı etme veya perdeleme anlamına gelecek spekülatif tartışmaların doğru olmadığını düşünüyoruz” vurgusunu yaptı.
 
Uluslararası İmralı Barış Delegasyonu ziyaretleri
 
 
Aralarında antropolog ve parlamenterlerden oluşan 3 farklı ülkeden 3 kişilik “Uluslararası İmralı Barış Delegasyonu”, 11-12 Mayıs tarihleri arasında İstanbul’da siyasetçiler, sivil toplum ve hukuk örgütleriyle görüşmeler gerçekleştirerek bir dizi temaslarda bulundu. “Savaş sürecinden çıkışın en önemli yollarından biri Abdullah Öcalan’dır” vurgusunun yapıldığı görüşmede heyet, “Batıya da Abdullah Öcalan’ın anlatılması gerekiyor. Eğer burada bir konuşma yapılacaksa bu Öcalan tutsakken değil, serbest bırakıldığında olmalı. Biz de bunu destekleyeceğiz” mesajını verdi.  
 
Haziran
 
Abdullah Öcalan’a yönelik tecride ilişkin 20 Haziran’da Kongra Star ve Hilala Zêrîn Hareketi, Kobanê’de açıklama yaptı. PKK Lideri’nin kadınlara demokratik ulus projesinde öncü rol verdiği belirten açıklamada, Abdullah Öcalan’ın fikir ve felsefesinin yaymaya devam edileceği sözü verildi.
 
Asrın Hukuk Bürosu: Asıl soruşturulması gereken tecrit uygulayıcılarıdır!
 
Asrın Hukuk Bürosu, Tele1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ’ın katıldığı bir programda müvekkilleri üzerindeki tecridi eleştirmesi sonrası RTÜK’ün soruşturma başlatmasına ilişkin 25 Haziran’da yazılı bir açıklama yayınladı. Açıklamada, “Öcalan'a uygulanan tecridin kaldırılması lazım. Asıl soruşturulması gereken İmralı tecrit rejimi ve bu rejimin uygulayıcılarıdır. Hükümete ve Adalet Bakanlığı’na açık çağrımızdır, BM İHK'nin tedbir kararına derhal uyulmalı, haber alamama hali ve işkence uygulamaları son bulmalıdır” çağrısında bulunuldu.
 
Temmuz
 
Kuzey ve Doğu Suriye'deki avukatlar, PKK Lideri ile görüşmek için 9 Temmuz günü BM'ye yeni bir başvuru yaptı.
 
9 merkezde on binler tecride karşı yürüdü
 
 
Kuzey ve Doğu Suriye’nin birçok kentinde ise tecride karşı alanlara çıkan binler, Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünü talep etti.
 
Gençler ‘tecrit’ konulu panelde buluştu
 
Aynı gün bir diğer etkinlik de HDP Gençlik Meclisi’nin, “Gençler Tecridi Tartışıyor” başlıklı paneli oldu. Gençler düzenlediği panelde, Abdullah Öcalan’a dönük tecride karşı sessiz kalındığı özeleştirisini vererek mücadeleyi büyüteceklerinin sözünü verdi. 
 
Mexmûr’da tecride ilişkin seminer
 
Mexmûr Kampı’nda 12 Temmuz’da Abdullah Öcalan’a yönelik ağırlaştırılmış tecrit ve hiçbir haber alınamamasına ilişkin birçok kişinin katılımı ile Şehit Aileleri Kurumu’nda seminer düzenlendi.  Abdullah Öcalan’dan uzun bir zamandır hiçbir haber alınamadığı belirtilen konuşmalarda, tecridin kaldırılması ve Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması için harekete geçme çağrısı yapıldı.
 
Wan’da tecrit protestosu
 
Yine aynı gün Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (TUHAY-DER) Wan Şubesi, ağırlaştırılmış tecrit politikalarını, Sanat Sokağı’nda düzenlediği basın açıklamasıyla protesto etti.
 
Ağustos
 
Kuzey ve Doğu Suriye’nin Reqa kenti ve kırsalında yaşayan yüzlerce kişi, Reqa Suriye Devrimci Gençlik Hareketi ve Genç Kadınlar Birliği öncülüğünde, PKK Lideri’ne uygulanan tecrit ve saldırılara ilişkin 6 Ağustos’ta yürüyüş gerçekleştirdi.  
 
PKK Lideri’nin avukatlarından çağrı: İşkence suçuna son verilmeli!
 
Asrın Hukuk Bürosu, 7 Ağustos günü müvekkilleri PKK Lideri ile görüştürülmemelerinin dördüncü yılında, “Yetkilileri bu mutlak iletişimsizlik ve işkence suçuna son vermeye çağırıyor, demokratik kamuoyunu da duyarlı olmaya davet ediyoruz” çağrısında bulundu.
 
Eylül
 
1 Eylül’de Abdullah Öcalan'a yönelik mutlak tecridi kırmak ve fiziki özgürlüğünü sağlamak isteyen TCŞ ve TekoJIN aktivistleri tarafından İsviçre'nin Lozan kentinde bir eylem düzenlendi. Eylemde, “Biz Kürt gençleri olarak Önder Apo'ya dönük bu yönelimi asla kabul etmeyeceğiz. Ve bu temelde kesintisiz mücadele edeceğimizi deklare ediyoruz. 25 yıldır uluslararası bir komplo sonucu esaret altında tutulan Önder Apo'ya dönük bu hukuksuz, insanlık dışı ve kabul edilemez politikaya karşı Kürt halkını ve dostlarını Önder Apo etrafında kenetlenmeye çağırıyoruz” çağrısı yapıldı.
 
MATUHAYDER’den Adalet Bakanlığı’na: Tecride derhal son verin!
 
Yine aynı gün MATUHAYDER Eşbaşkanı Dilek Demir, İstanbul’da gerçekleştirdikleri basın toplantısı ile İmralı tecridinin tüm cezaevlerine sirayet etmesi ve hasta tutsakların yaşamını yitirmesine ilişkin Adalet Bakanlığı’na, “Ağır tecrit politikalarına ve hasta tutsakların yaşam haklarının ihlal edilmesine derhal son verin” çağrısında bulundu.
 
TJA kampanyasında fiziki özgürlük vurgusu
 
Tevgera Jinên Azad (TJA), Şirnex’in Gundikê Melê (Balveren) beldesinde, 20 Eylül günü "Bi Jin Jiyan Azadî'yê ber bi Azadîyê ve” şiarıyla başlattığı kampanyanın startını gerçekleştirdiği basın açıklamasıyla kamuoyuna duyurdu. Kampanya kapsamında, 8 Mart’a kadar PKK Lideri’nin fiziki özgürlüğü için kesintisiz mücadele yürütüleceği vurgulandı.
 
Qamişlo’da fiziki özgürlük talebiyle yürüyüş
 
 
24 Eylül günü ise Qamişlo ile kente bağlı Tirbespiyê, Amûdê ve Til Hemîs ilçelerinden yüzlerce kişi, Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için yürüyüş gerçekleştirdi.
 
ÖHD: İmralı tecrit sistemine son verin
 
27 Eylül’de de ÖHD, PKK Lideri üzerindeki ağırlaştırılmış tecrit ve haber alınamama haline dair birçok kentte eş zamanlı yaptığı açıklamada, Türkiye’yi BM İnsan Hakları Komitesi ve CPT gibi tarafı olduğu uluslararası hukuk kurumlarının kararlarının gereğini yerine getirmeye ve bir hukuk devleti olarak kendi Anayasası’na ve ilgili kanunlarına uyarak İmralı tecrit sistemine son vermeye çağırdı.
 
Ekim
 
Yeşiller Sol ve Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Eş Sözcüleri, mutlak tecrit ve Kürt sorunun demokratik çözümüne ilişkin Meclis basın kapısı önünde milletvekilleriyle birlikte basın toplantısı düzenledi. Toplantıda, “Tecridin ve bu ipoteğin son bulması için bir an dahi beklemeksizin adımlar atılmalıdır. Kürt meselesinin çözümünde güçlü bir ortak yaşam perspektifine sahip olan Sayın Öcalan’ın ikinci yüzyıla girerken etkili rolünü ve misyonunu oynayabileceği koşulların oluşturulmasını istiyoruz” denildi.
 
9 Ekim uluslararası komplonun 25’inci yıl dönümü dolayısıyla dünyanın dört bir yanında yürüyüş, eylem, etkinlik, panel ve sayısız çalışma yürütüldü. Etkinliklerde, fiziki özgürlük sağlanıncaya dek mücadelenin kesintisiz bir şekilde sürdürüleceği mesajı verildi.
 
 
Yeni ‘disiplin cezası!’
 
Asrın Hukuk Bürosu avukatları, 21 Ekim’de hiçbir haber alınamayan PKK Lideri ile İmralı’da bulunan diğer tutsaklar Hamili Yıldırım, Veysi Aktaş ve Ömer Hayri Konar’ın aile görüşlerinin sağlanması talebiyle, 10 Ekim’de Hakimliğe yaptıkları başvuruya, Bursa İnfaz Hakimliği’nin 13 Ekim günü yanıt verdiğini duyurdu. Hakimlik yanıtında, Abdullah Öcalan ve diğer tutsaklar hakkında verilmiş yeni bir “disiplin cezası” olduğunu belirtti. Verilen bu yeni “disiplin cezasının” ne zaman, neden ve hangi numara ile verildiğine dair ise Hakimlik tarafından bir bilgi verilmedi. Tüm talepleri reddeden Hakimlik, “disiplin cezasına” konu olan ve avukatların istediği dosya örneği talebini, “basına yansıyor” gerekçesiyle reddetti.
 
‘Barışa Çağrı’ deklarasyonu
 
 
78 imzacı akademisyen, siyasetçi, sanatçı, yazar, gazeteci ve aydın, 28 Ekim günü İstanbul’da “Barışa Çağrı” deklarasyonunu açıkladı. Deklarasyon metninde, “Çabamız, barışı aramak üzerinedir ve barış yolcusu olabilme cesaretine dairdir. İnşasının Türkiye adına tarihsel önemde olduğuna inandığımız barışın toplumsallaşmasında Öcalan’ın çok önemli katkılar sunacağını düşünüyoruz” sözleriyle Abdullah Öcalan’ın çözümün anahtarı olduğu vurgulandı.
 
Kasım
 
ÖHD, 1 Kasım günü Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecride dikkat çekmek amacıyla 15 günde bir çıkaracağı “Tecrit Bülteni”nin ilk sayısını yayınladı.
 
Minbic’te PKK Lideri için yürüdüler
 
Minbic’te 12 Kasım’da, PKK Lideri’ne yönelik tecrit ile Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıları protesto etmek için yürüyüş düzenlendi.
 
Yüzler Gemlik’e yürüdü
 
19 Kasım günü ise “Özgürlük Yürüyüşü” eyleminde çevre illerden yüzlerce kişi Gemlik’e yürüyüş gerçekleştirdi. Burada yapılan açıklamada, “Bu ülkede demokrasi, eşitlik ve özgürlüğün tesis edilebilmesi için tek proje sahibi olan Sayın Öcalan’ın özgürlüğünü sağlanıncaya kadar tecrit karşıtı mücadelemizi yürüteceğimizi ifade ediyoruz” mesajı verildi.
 
Tutsaklar açlık grevine başladı
 
 
Abdullah Öcalan’a dönük tecridin kaldırılması ve fiziki özgürlüğünün sağlanması için Türkiye ve Kurdistan’da bulunan cezaevlerinde 27 Kasım günü dönüşümlü açlık grevi eylemi başlatıldı. Eylem, 15 Şubat 2024 tarihine kadar devam edecek.    
 
TDİ’den cezaevi önünde açıklama
 
TDİ’nin 29 Kasım’da Bakırköy Cezaevi önünde gerçekleştirdiği açıklamada, “Tutsak aileleri, yakınları, yoldaşları olarak bir kez daha söylüyoruz, tutsakların tecrit duvarlarının arkasına gömülmesine ve tüm yaşamın hücreleştirilmesine izin vermeyeceğiz. Disiplin cezaları, sürgün, sevkler ve yasaklarla susturulmaya çalışılan tutsakların dışarıdaki sesi olalım. Baskı ve işkenceye varan uygulamalara birlikte dur diyelim” sözleriyle İmralı tecridi ile cezaevlerindeki hak ihlallerinin son bulması yönünde çağrı yapıldı.
 
Aralık
 
4 Aralık’ta da Amed’de TUAY-DER öncülüğünde, cezaevlerinde başlatılan açlık grevlerine destek amacıyla “Adalet için tecridi kıralım, toplumsal barış için zindanlara ses olalım” şiarıyla Adalet Nöbeti eylemi başlatıldı. Ardından nöbete çok sayıda kent dahil oldu.
 
Bakırköy Cezaevi önünde açıklama
 
 
HEDEP Kadın Meclisi öncülüğünde, 5 Aralık’ta Bakırköy Cezaevi önünde Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması için çok sayıda tutsak yakını tarafından açıklama gerçekleştirildi. Açıklamada, “İmralı’da PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki mutlak tecridi sonlandırmasını istiyoruz. Mücadeleye devam edeceğiz” sözleriyle seslenildi.
 
Uluslararası Kadın Delegasyonu Türkiye’de
 
Avrupa’nın çeşitli ülkelerinden aralarında hukukçu, parlamenter, ekolojist ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin bulunduğu 7 kişilik Uluslararası Kadın Delegasyonu Türkiye’ye geldi. Heyet, tecrit ve cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine dair 9-10 Aralık tarihlerinde İstanbul’da, 13-14 tarihlerinde de Amed’de bir dizi temaslarda bulundu. Heyet, 15 Aralık günü de ÖHD İstanbul Şubesi ile birlikte ziyaretlerine ilişkin basın toplantısı gerçekleştirdi.
 
SGDF'den tecride karşı duvar yazılaması
 
 
13 Aralık günü ise Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF), İmralı tecridi ve cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine ilişkin İstanbul’un Ataşehir ilçesinde, “Açlık grevlerine ses ve tecrit parçala” ve “Tutsaklar açlık grevinde sesiz kalma” duvar yazılamaları yaparak tecridi protesto etti.
 
Mücadelelerinde kararlılar!
 
Yıl boyu süren kesintisiz eylemlerde her kesimden halklar, Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğü sağlanıncaya dek mücadelelerinden vazgeçmeyeceklerini yineledi.
 
Yarın: Dünya üç maymunken halklar adım adım İmralı’ya yürüdü