‘Tecrit hukuk normlarına aykırıdır'

  • 14:59 21 Aralık 2023
  • Güncel
 
COLEMÊRG - Cezaevlerindeki her türlü ayrımcı uygulamanın derhal sonlandırılması gerektiğini belirten ÖHD Colemêrg Şube Eşbaşkanı Cevahir Ağrali, “Tecrit iç hukuk ve uluslararası hukuk normlarına aykırıdır” dedi. 
 
Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD), İnsan Hakları Derneği (İHD) Colemêrg şubeleri ve Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Gever İlçe Örgütü, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik ağırlaştırılmış tecrit politikaları ve tecridin son bulmasına yönelik başlatılan açlık grevlerine ilişkin basın açıklaması düzenledi. DEM Parti Gever İlçe Örgütü binasında yapılan açıklamaya Barış Anneleri Meclisi üyeleri, tutsak aileleri ve çok sayıda yurttaş katıldı. 
 
'Vitamin takviyeleri yeterince karşılanmıyor'
 
27 Kasım’dan beridir açlık grevlerine başlayan tutsakların, demokratik anayasal hakkını kullandığına işaret eden ÖHD Colemêrg Şube Eşbaşkanı Cevahir Ağrali, tutsakların sağlık ve hapishane koşullarını yakından takip ettiklerini vurguladı. Birçok cezaevinde açlık grevinde olan tutuklarla yapılan görüşmeleri aktaran Cevahir, “İdare tarafından açlık grevi için gerekli olan vitamin takviyeleri ve açlık grevi protokolüne uygun beslenme ihtiyaçlarının yeterince karşılanmadığı görüldü. Ayrıca tutsaklar hakkında disiplin soruşturmalarının başlatılarak 1 ay boyunca etkinliklerden yasaklama şeklinde ceza verildiği, yetkililerin bu uygulamaları, kişileri yıldırmak ve eylemlerine son vermeleri için baskı yapmak amacıyla gerçekleştirdikleri gözlenmiştir. Ek sağlık sorunlarının ortaya çıkmasını engellemek amacıyla, açlık grevi eylemi gerçekleştiren mahpusların sağlık çalışanları tarafından onamlarına uygun olarak düzenli takip edilmesi, ihtiyaçları olan su, tuz, şeker ve B vitamininin sağlanması, kendilerine bakamayacak duruma geldiklerinde refakatçi imkânı sağlanması, tecrit altında tutulmamaları ve zor kullanmaktan kaçınılması gerekmektedir” dedi.
 
'Tutsakların sağlık ve yaşam hakları korunsun'
 
Çok sayıda siyasi tutsağın da açlık grevine katılmalarından ötürü, sosyal ve kültürel etkinliklere katılma yasağı ve uzun süreli hücre cezası da dâhil olmak üzere disiplin soruşturmaları ve cezalarına maruz bırakıldığını kaydeden Cevahir, yetkililerin ifade özgürlüğü, uluslararası insan hakları hukuku ve standartlarını ihlal edecek şekilde zalimane, insanlık dışı ve küçültücü muamele ya da cezalandırmaların yapıldığını vurguladı. Yetkililerin söz konusu disiplin soruşturması uygulamasından vazgeçmeleri yönünde çağrıda bulunan Cevahir, “Açlık grevine girmek suretiyle gösteri yapmak da dahil olmak üzere tutuklu ve hükümlülerin ifade özgürlüğüne saygı göstermekle yükümlüdür. Tutsakların başta sağlık hakkı olmak üzere, yaşam haklarının korunması, daha kötü sonuçlar oluşmadan mahpusların barışçıl ve hukuki taleplerinin değerlendirilmesi ve ilgililerin sorumluluklarını yerine getirmesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı. 
 
‘Barış projesinin hayata geçirilmesi elzemdir'
 
Cezaevi yönetiminin siyasi tutsaklar konusunda, onurları, yaşam hakkı ve sağlık hakları başta olmak üzere tüm hakların devletin sorumluluğunda olduğunu söyleyen Cevahir, “Asgari düzeyde alınması gereken maddelerin kısıtlanması durumunda, geçmiş yıllardaki açlık grevlerinde olduğu gibi, mahpusların vücut ve beyin fonksiyonlarında kalıcı hasarlara ve hatta ölümlere sebep olacaktır. İmralı Hapishanesinde Abdullah Öcalan’a uygulanan tecrit iç hukuk normları ile uluslararası hukuk normlarına aykırıdır. Ayrımcılık karşıtı hak savunuculuğunun bir gereği olarak ceza infaz sisteminde her türlü ayrımcı uygulama derhal sonlandırılmalıdır. Kürt sorununun demokratik çözümü, toplumsal ayrışma üreten her soruna eşit-ortak yaşam temelinde yaklaşılması, ekonomik refah ve toplumsal adaleti hedefleyen bütünlüklü bir toplumsal barış projesinin bir an önce hayata geçirilmesi elzemdir” diye konuştu. 
 
Duyarlılık çağrısı 
 
Cevahir son olarak, “Siyasal iktidarın ve yetkililerin ilgilileri görevlerini yerine getirmeye ve demokratik kamuoyunu cezaevlerinde devam eden dönüşümlü açlık grevleri konusunda duyarlı olmaya davet ediyoruz” çağrısında bulundu. 
 
Açıklamada son olarak şu talepler sıralandı: 
 
“* Açlık grevinde bulunan mahpusların düzenli sağlık kontrollerinin yapılması ve TTB tarafından görevlendirilecek hekimlerin cezaevlerinde muayene yapmalarının sağlanması, 
 
* Açlık grevine girmek suretiyle gösteri yapmak da dâhil olmak üzere tutuklu ve hükümlülerin ifade özgürlüğüne saygı gösterilmesi,
 
* Açlık grevinde bulunanların talepleri ile ilgili olarak Adalet Bakanlığının diyaloga geçmesi ve bu taleplerin konuşulması amacı ile başta milletvekilleri olmak üzere hak, hukuk ve sağlık örgütleri temsilcileri ile görüşmeler yapılması, bağımsız heyetlerin cezaevlerinde inceleme ve ziyaret yapmalarına izin verilmesi.”