ŞIRNEX - PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit politikasının toplum üzerindeki etkisini değerlendiren HDP Cizîr Eşbaşkanı Zilan Ecevit, tecridin özel savaşın kendisi olduğunu ifade ederek, kadınların direnişi ile kırılacağının altını çizdi. 

 

PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecrit devam ederken, 30 aydan bu yana da hiçbir haber alınamıyor. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Cizîr (Cizre) İlçe Eşbaşkanı Zilan Ecevit, tecrit politikasının halklar, kadınlar ve gençler üzerindeki etkilerini değerlendirdi.

 

‘Tecrit özel savaşın kendisi’

Tecridin özel savaşın kendisi olduğunu vurgulayan Zilan, Kurdistan’da özelde de Botan’da buna bağlı olarak özel savaş politikalarının çok yoğun yaşandığını belirtti. Kadın, çocuk, genç, doğa, inanç üzerinden Botan’da özel savaş politikalarının derinleştiğini ifade eden Zilan, “Bugün onlarca kadın Türkiye ve Kurdistan’da katlediliyor. Sebebi çok açık olmasına rağmen yargıdan beklenen sonuç alınamıyor. Kurdistan’da özelde de Botan’da gençlerin uyuşturucu kullanımı oldukça arttı. Onlarca genç sokaklarda uyuşturucu için katlediliyor ve onlarcası da kullandığı uyuşturucu yüzünden ailesine, yakınlarına, çevresine zarar veriyor. Uzun bir zamandır Botan’da özel savaş politikaları yoğun bir şekilde yaşanıyor” şeklinde konuştu.

 

‘Kurdistan’da özel savaş politikasının yaşanmadığı yer yok’

 

Doğa üzerinden bir talan ve katliamın söz konusu olduğuna dikkat çeken Zilan, ağaçların kesildiğini kaydetti. Zilan, “Her gün onlarca kamyonla Cudi’den, Gabar’dan kesilen ağaçlar Türkiye metropollerine gönderiliyor. Bugün Kurdistan’da özel savaş politikasının yaşanmadığı yer yok. Dört parça Kurdistan’da özel savaş politikaları uygulanıyor ancak en ağırı Türkiye’de yaşanıyor. Onlarca Kürt genci baskı ve tutuklama tehdidiyle karşı karşıya. Partiye gelen gençleri ya tehdit ediyor, tutukluyorlar ya da asimile etmeye çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.

 

‘Halkı İslamiyet adı altında asimile etmek istiyorlar’

 

Çeşitli kurslar üzerinden kadınların asimile edilmeye çalışıldığının altını çizen Zilan, bu savaşın sistematik olduğunu ifade etti. Tecride bağlı geliştirilen özel savaş politikaları kapsamında Cizîr’deki Kırmızı Medrese’nin de Hayrat Vakfı’na verildiğinin altını çizen Zilan, “Meleyê Cizîrê gibi bir insanın yetiştiği medrese bugün Hayrat Vakfı’na verildi. Halkın ziyaret etmesi de yasaklanıyor. Kültürel, sosyal, yaşamsal olarak bu savaş politikaları kendini Botan’da çok yoğun bir şekilde hissettiriyor. Şu anda fiziki olarak da her alanda büyük bir savaş var. Ancak fiziksel savaşla yapamadıklarını psikolojik savaşla elde etmeye çalışıyorlar. Toplumu bu şekilde eritmeye çalışıyorlar. Kurdistan ve Botan halkının yüzde 90’ı inançlı olmasına ve bunu temiz bir şekilde yaşamasına rağmen bu kadar kuran kursunun açılmasının nedeni ne? Bunlar da özel savaş politikalarına bağlı uygulamalar. Gençleri, halkı İslamiyet adı altında asimile etmek istiyorlar” dedi. 

 

‘Kürtlerin statü sahibi olabilmesi için tecridin kırılması lazım’

 

Botan halkının 90’larda boyun eğmediği gibi şimdi de bu politikalara boyun eğmediğini ve eğmeyeceğinin altını çizen Zilan, halkın kirli sisteme karşı direndiğinin altını çizdi. Zilan, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Tecrit, Sayın Abdullah Öcalan şahsında tüm toplum üzerinde uygulanıyor. Tecrit sadece bir alan ve kişiye karşı gerçekleştirilmiyor. Botan gibi bir yer açık cezaevine dönüşmüş durumda. Bizler de ağır bir tecrit altındayız. Cezaevinde olmasak da sokaklarımız tecrit altında. Her bir sokakta askeri bir araç geziyor. Bizler toplum olarak tecrit altındayız. Bunu her alanda görebiliyoruz. Bugün Botan’da düğünde bir şarkı bile söyleyemiyorsak bu tecrit politikasının bir sonucudur. Tecrit sadece bir alanda yürütülmüyor. Her alanda yürütülüyor ve en ağırı da Sayın Abdullah Öcalan üzerinde uygulanıyor. Tecride karşı Meclis’te güçlü bir siyaset yürütülmeli. Kürtlerin bu politikalara karşı büyük bir direniş sergilemesi gerekiyor. Kürtlerin statü sahibi olabilmesi için tecridin kırılması lazım. Ve tecrit kadınların direnişiyle kırılacak.”