‘Tecrit kırılana dek mücadele edeceğiz’
- 11:21 20 Eylül 2023
- Güncel
AMED - DBP Kadın Meclisi Sözcüsü Aynur Sarıca, yaptığı basın toplantısında PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kırılması için mücadele edeceklerini söyledi.
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Kadın Meclisi Sözcüsü Aynur Sarıca, Amed’in Rezan ilçesinde bulunan DBP Genel Merkez Danışma Bürosu’nda aylık basın toplantısı gerçekleştirdi. Aynur, toplantıda, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecride, 1 yıl önce İran hükümetine bağlı güçler tarafından katledilen Jîna Emînî’ye, kadın mücadelesine ve KDP ile Türkiye’nin savaş politikalarına dikkat çekti.
‘Tecrit tüm topluma sirayet etmiş’
3 yıla yakındır PKK Lideri Abdullah Öcalan’dan haber alınamadığını belirten Aynur, İmralı’daki tecridin her geçen gün daha da derinleştiğini söyledi. Aynur, “Aileler başta olmak üzere avukatların hiçbir başvurusuna geri dönüş sağlanmıyor. Tecrit derinleştikçe Kürt halkına, topluma ve Ortadoğu’ya sirayet ediyor. Ağırlaşan tecridin asıl amacı Sayın Öcalan’ın fikirlerinin, düşüncelerinin halklara ulaşmamasıdır. Bizler de diyoruz ki tecrit kırılana dek, Sayın Öcalan özgür olana dek mücadelemizi sürdüreceğiz ve büyüteceğiz. Tecrit bir insanlık suçudur. Tecridin derinleşmesi cezaevleri üzerinde de etkisini gösteriyor. Geçtiğimiz günlerde Ağrı’da cezaevinde bulunan kadın tutsaklara domuz bağıyla işkence edildi. Aile ve avukatlarla görüşmeleri kesildi. Ölümle tehdit edildiler. Sadece Ağrı’da değil tüm cezaevlerinde işkence ve baskı var. Mücadele eden kadınlar hiçbir zaman geri adım atmaz. Cezaevinde de olsak dışarıda da olsak mücadelemizi büyüteceğiz” dedi.
‘Kadınlar engelleri tanımadı’
Jîna Emînî’nin katledilişinin birinci yıl dönümü olduğunu da hatırlatan Aynur, “Jîna Emînî’nin katledilmesinin üzerinden bir yıl geçti. Küçük bir kıvılcımdı ve ‘Jin jiyan azadî’ felsefesiyle tüm dünyaya yayıldı. Molla rejimi ve baskıcı güçler İran’da yine kendini gösterdi. Jîna’nın anmasında binlerce kişi gözaltına alındı amcası ve babası başta olmak üzere. Kadınlar engellenmek isteniyor ama İran başta olmak üzere Bakur ve dünyanın her yerinde kadınlar engelleri tanımadı” sözlerine yer verdi.
‘Kürtler bölünmek isteniyor’
Gündemdeki bir diğer konuya olan KDP’nin Kandil’e dönük saldırılarına değinen Aynur, KDP’nin tarih boyunca ihanet çizgisinde yürüdüğünü ifade etti. Aynur, KDP’nin Bradost’ta halklara ve barışa saldırdığına dikkat çekerek, “Yine diyoruz Kürtler olarak birlikle varız ve birliğimizle kendimizi tanıtacağız. Cumhurbaşkanı ve KDP’nin isteği savaştır. Hem ekonomi hem de siyasi olarak gerilemişlerdir. Bunun için de halk arasında savaş ile kendilerini göstermek ve tutunmak istiyorlar. Her yere saldırıyorlar. DBP olarak bir haftadır eylemdeyiz ve ihaneti kabul etmediğimizi söylüyoruz. Silopya, Gever, İzmir, Mersin’de eylemler yaptık. Yapılan eylemler karşısında halka saldırı yapıldı. 100 yıl önce Kurdistan’ı bölenler bugün yine bölmeye çalışıyor. Kürtlerin birliği için çalışmalar yürütülüyor. Kürtler statüye bu kadar yakınken Barzani ile Kürtler bölünmek isteniyor. Biz olduğumuz sürece birliğimizi yükselteceğiz. Bir yerde savaş var ise bu savaştan en çok kadınlar etkileniyor. Kadınlar her yerde öncü rol üstleniyor. Kazançlarımız ve mücadelemizi büyütüyoruz. Kazançlarımıza dokunmanıza asla izin vermeyeceğiz. Kürtlere ihanet etmenize izin vermeyeceğiz” sözlerine yer verdi.
Özel savaş politikaları
Kurdistan’da özel savaş politikalarının yürütüldüğünü vurgulayan Aynur, şu sözleri kullandı: “Bakur’da özel savaş politikaları her yerde pervasız bir şekilde devam ediyor. Özellikle Kürt kadınları üzerinden özel savaş politikaları yürütülüyor. Bir diğer örneği ise son dönemlerde çok şahit olduğumuz kargolar ile cenaze ve elbiseler göndermek. Böyle bir şey tarihin hiçbir alanında yer almıyor. Bu insanlık değil. Ailelerin acıları daima hatırlatılmak isteniyor fakat biz ailelerimizin yanındayız. Ailelerimizle birlikteyiz.
Mücadelemizi yükseltmeliyiz
Bir diğer konu da Kurdistan kentlerinin sokaklarında gezen zırhlı araçlar çocukları katlediyor. Mahkemeler ailelerin suçlu olduğu yönünde kararlar veriyor. Gever’de Esra’ya tecavüz edenler serbest bırakılırken Esra yaşamına son verdi. Çünkü sesinin duyurulmadığını söyledi. Mardin’de 3 korucu 22 yaşındaki kadına tecavüz ediyor. Bu korucular da serbest bırakılıyor. Kurdistan’da kadınların lehine dönük kararlar verilmiyor. Devlete yakın olan erkekler korunuyor. Bu saldırılar özel savaş politikalarının bir sonucudur. TJA olarak geçtiğimiz günlerde burada değindiğim tüm konulara dönük bir deklarasyon yayınladık. Kadınların olduğu her yerde sesimizi yükseltmeliyiz ve mücadelemizi yükseltmeliyiz.
Ayrıca TJA Sözcüsü Ayşe Gökkan uzun zamandır tutuklu. Her alanda direnen ve direneceğini söyleyen Ayşe Gökkan gibi mücadelemizi sürdüreceğiz.
Son olarak ise 28 Eylül’de köpekli işkenceye maruz bırakılan TJA aktivisti Rojbin Sevil Çetin’in 28 Eylül’de görülecek duruşmasına tüm kadınları çağırıyoruz.”