Wan’dan seslendiler: İktidarınızı sarsmaya geliyoruz

  • 14:46 16 Eylül 2023
  • Güncel
 
WAN - Jîna Emînî’nin katledilişinin birinci  yıl dönümünde alanlara çıkan kadınlar, şöyle seslendi: “Molla rejimi nasıl Jîna Emînî şahsında kolonları sarsıldıysa, AKP-MHP faşist iktidarını, cinsiyetçi politikalarının kadın düşmanlığına evrildiği süreçte yine Kürt kadınlar öncülüğünde, Türkiyeli kadınların öncülüğünde yıkmaya geliyoruz.”
 
 İran’a bağlı güçler tarafından Kürt kadın Jîna Emînî’nin işkence edilerek katledilmesinin birinci yıl dönümü dolayısıyla Wan’da Tevgera Jinen Azad (TJA) öncülüğünde basın açıklaması düzenlendi. Beş yol mevkiinde bulunan Dabaoğlu Park’ında düzenlenen açıklamaya Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Wan milletvekilleri, Halkların Demokratik Partisi (HDP) il ilçe örgütleri, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) il ve ilçe örgütleri, Wan’da bulunan sivil toplum örgütleri (STK), Barış Anneleri Meclisi üyeleri, onlarca kişi katıldı. 
 
Açıklamada “Bi ‘Jin Jiyan Azadi’ye’ Ber bi azadiye ve” pankartı ile Jîna’nın fotoğraflarının yer aldığı lolipoplar ve üzerine “Jin jiyan azadî ile özgürlüğe doğru” lolipopları taşındı. Kent valisinin sistematikleştirdiği iki günlük eylem etkinlik yasaklarını öne süren polis kadınların parkta bir araya gelmesini engellemeye çalıştı. Onlarca çevik kuvvet ekibi, TOMA, zırhlı araç ile ablukaya alınan parka kadınlar ablukayı aşarak giriş yaptı. Saatlerce etkinlik yasaklarının gerekçe gösterildiği engellemeye karşı kadınlar hep bir ağızdan;” Zeng zendegi azadî”, “ Jin jiyan azadî”, “Baskınlar bizi yıldıramaz”, “Susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz”, “ Siyasi tutsaklar onurumuzdur” sloganlarıyla baş kaldırdı.
 
İktidarın kadın düşmanı politikalarına tepki
 
Müzakerelerin ardından açıklamaya geçen kadınlar adına Wan Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit konuştu. Kürt kadını öncülüğünde ortaya çıkan “Jin jiyan azadî”nin slogandan çıkıp “yaşam felsefesi” haline geldiği ve Amerika Birleşik Devletleri’nin Los Angeles kentinde bir kavşağa “Jin jiyan azadî” verildiğini hatırlatan Gülcan, “Ama maalesef biz bu topraklarda sesimizi çıkarmaya çalışırken etrafımız ablukaya alınıyor. Molla rejimi nasıl Jina Emini şahsında kolonları sarsıldıysa, AKP-MHP faşist iktidarının cinsiyetçi politikalarının kadın düşmanlığına evrildiği süreçte yine Kürt kadınları öncülüğünde, Türkiyeli kadınların öncülüğünde yıkmaya geliyoruz” ifadelerini kullandı. 
 
‘Mücadele bugünden sonra da devam edecek’
 
Gülcan, “ Rojava’da nasıl bir kadın devrimi hayata geçirildiyse, oradaki zafer bir başarı sembolüne dönüştüyse, Jîna Emînî şahsında da bir özgürlük sembolü ortaya çıkmıştır. Biz Kürt kadınları başta olmak üzere Leyla Qasımlardan, Sakinelerden, Sevelere kadar bu mücadele nasıl bu günlere geldiyse bundan sonrada devam edecektir” dedi.
 
6 aylık kampanya ile dayanışma çağrısı
 
TJA’nın dün Riha’da startı verilen 6 aylık kampanyaya ilişkin Gülcan, “Jin Jiyan Azadi ile ber bi Azadiye ve’ şiarıyla gelin hep birlikte Türkiye ve bütün dünya kadınlarına sesleniyorum: Kampanyamıza güç katalım hep birlikte kadın özgürlük mücadelesini en yüksek seviyeye çıkaralım” çağrısında bulundu.
 
Açıklamanın ardından gruplar halinde dağıtılan kitle, Ezberciler Caddesi'nde bir araya gelerek sloganlar eşliğinde HDP il binasında kadar yürüdü. Burada kitleye polis müdahale etmek isterken, kadınlar geri adım atmadı.
 
İHD’den açıklama
 
İnsan Hakları Derneği (İHD) Wan Şubesi de  dernek binası önünde bir açıklama yaptı. Açıklamayı İHD Wan Şube Eşbaşkanı Suzan Erçakar okudu.
 
‘Jîna’nın işkenceyle katledildiği kabul edilmedi’
 
Şeriatla yönetilen İran İslam Cumhuriyeti’nde, kadınlara yönelik hak ihlallerinin giderek ağırlaştığını vurgulayan Suzan, “Geçtiğimiz yıl 14 Eylül 2022 tarihinde, İran’ın başkenti Tahran’da metro istasyonu çıkışında ahlak polisi adı verilen polis birimi tarafından Jîna Emînî gözaltına alındı. Gözaltına alınma gerekçesi, başörtüsünün gerektiği gibi bağlanmamış olmasıydı. Jîna, gözaltında yaşadığı ağır işkence sonucunda 16 Eylül 2022’de yaşamını yitirdi. İran İslam Cumhuriyeti, işkenceyi reddetti. Ancak adli tıp raporlarıyla Jîna’nın tomografi taramasında kafa tasının kırılmasından kaynaklı kanama ve beyin ödemi olduğu, ciğerlerinde sıvı birikmesinin yanı sıra kafasına aldığı ağır darbenin ardından komaya girdiği bildirildi. Böylece Jîna’nın işkenceyle yaşamını yitirdiği tıbbi belgelerle ortaya çıktı” dedi.
 
‘Jin jiyan azadî ile başlayan eylemler dünyaya yayıldı’
 
Jîna’nın işkenceyle katledilmesinin ardından özellikle İran’daki Kürt şehirlerinde başlayan gösteri yürüyüşlerinin polis tarafından şiddetle bastırıldığını kaydeden Suzan, “Jîna’nın öldürülmesini, basına yansıtan, haber yapan 3 kadın gazeteci tutuklandı. Jîna’nın ölümü aslında İran’da özellikle muhaliflere yönelik baskıların çok arttığı bir dönemde bir özgürlük çığlığı haline geldi. Jîna‘nın kendisine dayatılan giyim tarzına karşı tavır alması ve bu yolda işkenceyle yaşamını yitirmesi birçok insanın özgürlük taleplerini yükseltmesine neden oldu. İran’da bir yıldır kadınların çeşitli şekillerde dile getirdiği eylemler, protestolar devam ediyor. ‘Jin Jiyan Azadi’ sloganıyla başlayan bu eylemler bütün dünya kamuoyuna ve tüm kadın örgütlerine umut vermekte” şeklinde konuştu.
 
‘Cezasızlık bizim coğrafyamızdaki uygulama’
 
İran İslam Cumhuriyeti’nin Jîna Emînî’nin işkenceyle öldürüldüğünü kabul etmediğini dile getiren Suzan, bu konuda bir yargılama yapılmadığını ifade etti. Suzan son olarak şu ifadeleri kullandı: “Bu büyük “cezasızlık” bizim coğrafyamızdaki devletlere ait olan bilindik bir uygulama, bizlerin de tanık olduğu bir yöntemdi. İnsan hakları savunucusu kadınlar olarak, Jina Mahsa Amani’nin ölüm yıldönümünde, onun başlattığı Jin, jiyan, azadi / Kadın Yaşam Özgürlük  sloganının peşinde olduğumuzu ve Jina Mahsa Amani’nin işkenceyle öldürülmesine neden olanları, hiçbir zaman unutmayacağımızı, tüm dünyada erkek egemen sistemler son bulana kadar taleplerimizi tekrarlayacağımızı, bir kez daha dile getiriyoruz”