Akbelen’de bilirkişi keşfine avukatlar alınmıyor

  • 16:41 14 Eylül 2023
  • Güncel
 
 
MUĞLA – Akbelen Ormanları için nöbet alanının işgal edilmesine karşı açılan davanın bilirkişi heyeti ile dava avukatı ve arazi sahibi görüştürülmüyor. Yaşam savunucularının bekleyişi ise barikatın önünde devam ediyor.
 
Akbelen Ormanları’nın Limak Holding’e ait Yeniköy ve Kemerköy Termik Santralleri’ne kömür sağlamak için kesilmesine karşı oluşturulan nöbet alanı 12 Eylül günü jandarma tarafından ablukaya alınarak, karakol kurmuştu, alanın özel mülk olması nedeniyle yaşam savunucuları ise hukuk mücadelesi başlatmıştı. Etrafı jandarma barikatı ile çevirili arazinin ablukaya alınmasına karşı açılan  ‘delil tespit davası’ için gelen bilirkişi heyeti içeri alınırken arazinin sahibi Haydar Demir, dava avukatlarından Pınar Gayretli içeri alınmadı. Heyetle görüşmeye sadece Karadam Karacahisar Mahalleleri Doğayı Doğal Hayatı Koruma Güzelleştirme ve Dayanışma Derneği (KARDOK) Başkanı Nejla Işık alındı. 
 
‘Hukuksuzluğu uygulayanlara bedeli ödetilmeli’
 
Özel mülk olan arazinin ablukaya alınması karşısında açılan ‘delil tespit davası’ avukatlarından Pınar Gayretli davanın keşfi gerçekleşiyorken, vekaletli dava avukatı olarak alana alınmadığını dile getirerek, “Hukuken hiçbir sebebi yok. Bir emir varsa bile hukuka aykırı. Burada jandarmanın bulunması bile hukuka aykırı. Hukuksuzlukta son noktadır. Bir an önce buradaki hareketlerine son verilmeli ve bedeli müsebbiplerine ödetilmelidir” şeklinde dile getirdi. Nöbet alanının mülk sahibi Haydar Demir de keşif alanına alınmamasının adaletsizlik olduğunu ifade etti.
 
‘Orman köylüleri de köylerine ulaşamıyor’
 
Akbelen Ormanları içindeki evine giremeyen İkizöy Mahallesi’nde yaşayan Natife Eser, kendi tapulu arazisine giremediğini her gün kimlik kontrolü ile giriş yaptığını paylaşarak, “Ormanın sınırı nerede öğrenmek istiyorum. Öğrenmeden demir koyuyorlar. Her yer kapalı hasta babam kalp krizi geçirse nasıl ulaşacağız? Kendi tapulu yerimize giremiyoruz askerler kapattı. Bu kadar işkence yeter. Köylünün derdini anlayan yok. Kendi tapulu arazimize bile giremiyoruz. Kimlikle giriyoruz, anne babamızın yanına gidemiyoruz. Arabayla giremiyoruz köye defalarca elimde torbalarla yemek götürdüm 90 yaşındaki babama. Hiç vicdanları sızlamıyor bakıp gülüp geçiyorlar. İnsanın değeri kalmamış. Yaşlıya da ölüye de saygıları kalmamış” diye konuştu. 
 
Yaşam savunucuları direniş alanında beklemeye devam ediyor.