DİYARBAKIR - MKGP ve DFG, tutuklanan 26 gazeteciye ilişkin yaptığı açıklamada, “Bir haber de senden” kampanyası başlattıklarını duyurdu. 

 

Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP) ve Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), 9 gazetecinin tutuklanmasına dair Diyarbakır'ın Yenişehir ilçesinde DFG binası önünde açıklama yaptı. Açıklamada tutuklanan 26 gazetecinin fotoğrafının olduğu pankart taşınırken, “Özgür basın susturulamaz” sloganı atıldı. Açıklamaya gazeteciler, Medya ve hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA), Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır il eşbaşkanları Gülistan Atasoy ve Zeyyat Ceylan, HDP Yenişehir İlçe Örgütü ve sivil toplum örgütleri katıldı.

 

Açıklamanın Kürtçesini MKGP Sözcüsü Roza Metina, Türkçesini de DFG Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu okudu.

 

‘Bir haber de senden’

 

Türkiye Cumhuriyeti’nin 100 yaşına girdiğini fakat demokrasinin, düşünce ve ifade özgürlüğünün olmazsa olmazı olan basın özgürlüğünün ayaklar altında olduğunu kaydederek, Cumhuriyet’in 100 yaşına bastığı 29 Ekim gününün şafağında 9 gazetecinin tutuklandığına dikkat çekti. Dicle, “Alın size Cumhuriyet’in karnesi! Sadece son 5 ayda Kürt basınına yapılan siyasi iktidar organizeli operasyonlar sonucu 26 gazeteci tutuklandı. Hem de alındıkları evlerinden cezaevine kadar işkence gördüler. Elleri ters kelepçelenmiş, başları zorla eğdirilmek istenen gazetecilerin görüntüleri de bizzat emniyet tarafından servis edilerek, geriye kalanlara mesaj verilmiştir. Mesleğinin başında, haberlerin peşinde, hakikatin izinde olan biz gazeteciler, mesajı aldık ve diyoruz ki; Asıl siz korkun, cesareti bilenmişlere asla baş eğdiremezsiniz! Ve korkunun ecele faydası yok, bir gün mutlaka ama mutlaka bu utancın hesabını başınızı eğe eğe vereceksiniz” dedi.

 

‘Her şart altında bizler var olduk’

 

Nice iktidarların gelip geçtiğini kaydeden Dicle, hepsinin hedefinde ilk olarak “özgür basın” olduğunu ifade etti. Dicle, gazete binalarının bombalandığını, gazetecilerin katledildiğini, hapse atıldığını ama Kürt basınının hiçbir zaman geri adım atmadığını vurguladı. Dicle, “Tam aksine gerçeğin üstüne üstüne yürüdüler ve iktidarların kirli oyunlarını deşifre ettiler. ‘Dün öldürülüyordunuz bugün tutuklanıyorsunuz’ diyerek, bu halimize şükretmemizi isteyen iktidarın akıl hocalarına buradan sesleniyoruz; Bu çabalarınız beyhudedir, hukuksuzluğunuzun ve zulmünüzün altında kalacaksınız, diğer iktidarların akıbeti neyse sizin daha beteri olacaktır. Toplumun şu güzel sözü kulağınıza küpe olsun, ‘Zulmün artsın ki tez zeval bulasın!’ Her şart altında bizler var olduk, var olacağız ve buradayız; sizler ise gidicisiniz, hem de tez” ifadelerine yer verdi.  

 

Dicle, şu ifadelerle açıklamaya devam etti:

 

“Bunlar gazeteci değil safsatanızı da artık kimseye yutturamazsınız. İktidarınızın şakşakçılığını yapanlar mı gazeteci? Bizler o hizaya çektiğiniz ‘gereğini yapan’ gazeteciler değiliz; hiçbir zaman da olmayacağız. Üye olduğumuz meslek örgütlerini, çalıştığımız basın kuruluşlarını, alın terimizin bedelini, haber kaynaklarımızla yaptığımız telefon görüşmelerini ve haberlerimizi, çarşaf çarşaf hazırladığınız dosyalarla kriminalize ve terörize ederek, sonuç alamazsınız. Kürt halkı ve basını kimyanızı bozunca eski dosyaları raflardan indirerek kurtulacağınızı zannediyorsanız, yanılıyorsunuz. Gündem değiştirme çabanız tutmayacaktır; tutunduğunuz savaş dalı da ömrünüzü uzatmaya yetmeyecektir. Çağrımız bize bu zulmü reva görenlere değil, toplumun haber alma özgürlüğünü savunan ve bunun için bedel vermekten çekinmeyen gerçek gazetecilere, yazarlara, aydınlara ve basın meslek örgütlerinedir. Çünkü geçmişten deneyimleyerek biliyoruz; bugün bizler, yarın sizler hedeftesiniz. Yarın çok geç olabilir. ‘Kürt gazetecileri dövdürtmeyecektik’ pişmanlığına düşmeden, bu zulmü hep birlikte kırabiliriz. Bizden aldıklarını geri alabiliriz. Bu gücümüz var, yeter ki kenetlenelim ve mücadele edelim.

 

Söz bitti sıra eylemde

 

Onun için diyoruz ki; Söz bitti sıra eylemde. Buradan bir kampanyayı duyurmak ve başlatmak istiyoruz. Kürt basınını ve özellikle Kürt gazetecilerin çalıştığı Mezopotamya Ajansı ve JINNEWS’e saldıranlara inat göndereceğiniz haber ve yazılarla dayanışabilirsiniz. ‘Bir haber de senden’ kampanyasına tüm meslektaşlarımızı davet ediyoruz; haber ve yazılarınız güç katacaktır, basının ayağına takılan pranga kıracaktır.”