Hak savunucuları Şebnem Korur Fincancı için bir araya geldi

  • 18:37 1 Kasım 2022
  • Güncel
İZMİR - TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın tutuklanmasına karşı basın açıklaması düzenleyen hak savunucuları, mücadeleye devam edecekleri mesajını verdi.
 
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın, kimyasal silah kullanımına ilişkin yaptığı değerlendirme gerekçe gösterilerek 25 Ekim’de tutuklanması, İzmir’de Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde hak savunucuları tarafından protesto edildi. Eylem, 10 Ekim Aileleri, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İzmir Şubesi, Hak İnisiyatifi Derneği, Halkevleri, KESK İzmir Şubeler Platformu, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İzmir Şubesi, Halkların Köprüsü Derneği, İmece Der, İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi, İnsan Hakları Gündemi Derneği, Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) İzmir Şubesi ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) İzmir Temsilciliği’nin ortaklığıyla gerçekleştirildi. Eylemde “Bilim insanı, iyi hekim ve insan hakları savunucusu Şebnem Korur Fincancı’ya özgürlük” yazılı pankart tutulurken “Şebnem Korur Fincancı yalnız değildir”, “TTB susmadı, susmayacak”, “Şebnem Korur Fincancı onurumuzdur”, “İnsan haklarıyla insandır”, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” sloganları atıldı. Basın metnini grup adına Coşkun Üsterci okudu. 
 
‘Öfkeliyiz’
 
Şebnem Korur Fincancı’nın 6 gündür tutuklu olduğunu ve öfkeli olduklarını söyleyen Coşkun, tutuklama kararının keyfi ve hukuk dışı olduğunu vurguladı. Coşkun, “Şebnem Korur Fincancı’nın toplum için yapacağı çok önemli işleri, yerine getireceği görevleri var. 6 gündür bunların hiçbirini yapamıyor. Çok öfkeliyiz, çünkü Şebnem Korur Fincancı tıp öğrencilerine ders veremiyor, genç hekim adaylarına iyi hekimliğin etik ilkelerini anlatamıyor. Meslektaşlarının özlük hakları ve diğer sorunları için, halkın sağlık hakkı için mücadele edemiyor. Bosna’nın Kalesija bölgesinde yaptığı gibi toplu mezarlardan çıkarılan cesetlere yönelik otopsi çalışmalarını yapamıyor, kılık değiştirerek gittiği Bahreyn’de yaptığı gibi işkencenin kanıtlarını toplayamıyor. Yıllardır üniversitede ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı çatısı altında binlercesi için yaptığı gibi işkence görenlerin tedavi ve rehabilitasyon süreçlerine katkıda bulunamıyor” şeklinde konuştu.
 
‘Hakikat engelleniyor’
 
Coşkun, Şebnem’in tutuklu bulunması nedeniyle 3-6 Kasım 2022 tarihlerinde yapılacak olan 3’üncü Uluslararası, 19’uncu Ulusal Adli Bilimler Kongresi’ne katılamayacağının ve oluşturulmasına emek verdiği bir uluslararası belge olan İstanbul Protokolü’nün yeni edisyonu hakkındaki sunumunu yapamayacağının altını çizdi. Türkiye’de ifade, toplanma ve örgütlenme özgürlüklerinin yok edilmek istendiğine işaret eden Coşkun, “Aslında bu gürültülü hukuksuzluğun ardına gizlenmek istenen amacı açıkça görebiliyoruz. İnsan hakları, barış ve demokrasi mücadelesi baskı altına alınmak, kamusal alan tümden kapatılmak isteniyor. Ancak inanıyoruz ki bu başarılamayacak. Dört duvar arasına kapatılmış olsa da hocamız, sevgili dostumuz Şebnem Korur Fincancı, hakikati haykırmaya devam ediyor. Ne güzel, usul usul ama büyük bir kararlılık ve yalınlıkla sözünü söylemeye, şiddet pratiklerine karşı değer üretmeye devam ediyor. Hücresinden gönderdiği mesajında “İnsan hakları mücadelesini yolum bellemek ömrümde yaptığım iki önemli seçimden biri” dedi.
 
‘Mücadeleye devam edeceğiz’
 
Şebnem’in “Umutla ve eylemci iyimserlikle birlikte yürüttüğümüz bu mücadelede sizleri kazandım” sözlerine atıfta bulunan Coşkun, “Hak savunucusu mücadele arkadaşların olarak sana yanıt veriyoruz: ‘Aynı umutla ve eylemci iyimserlikle mücadeleye devam edeceğiz’. Bundan hiç kuşkun olmasın ve inanıyoruz ki bu dayanışmanın gücüyle en kısa zamanda da büyük bir coşkuyla kucaklaşabileceğiz” şeklinde konuştu. 
 
‘Hukuksuzluğa son verin’
 
Coşkun, açıklamayı şu sözlerle bitirdi: “Bu gürültülü, akıl almaz hukuksuzluğa ve keyfiliğe son verilsin ve Şebnem Korur Fincancı derhal serbest bırakılsın.”
 
Açıklama sloganlarla sona erdi.