Silopi yürüyüşüne çağrı: Vicdanım var diyen herkes katılmalı
- 09:08 1 Kasım 2022
- Güncel
DİYARBAKIR - Silopi’de 6 Kasım’da kimyasal kullanımına karşı gerçekleştirilecek yürüyüşün önemini vurgulayan kadınlar, “Vicdanı var diyen, kimyasal silah kullanımına karşıyım diyen herkes yürüyüşe katılmalıdır” dedi.
Türkiye’nin, KDP’nin desteğiyle Güney Kürdistan’da bulunan Zap, Avaşin ve Metina bölgesine yönelik saldırısında kullandığı kimyasal silaha karşı tepkiler gelmeye devam ediyor. Kimyasal kullanımına karşı Şırnak’ın Silopi ilçesinde 6 Kasım günü yürüyüş düzenlenecek. Hem Kürdistan hem de diğer kentlerden katılımın olacağı yürüyüşe ilişkin kadınlardan çağrı geldi.
Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Aileler ile Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER) Diyarbakır Yöneticisi Meryem Soylu da vicdanı olan herkesin yürüyüşe katılma çağrısında bulundu.
‘Kimyasal silah kullanımı sıradan bir konu değil’
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır İl Eşbaşkanı Gülistan Atasoy, AKP’nin siyasi krizler ile beraber savaş politikalarına hız verdiğini belirterek, “AKP bununla hem siyasal başarısızlığının üzerini örtüyor hem de Kürt sorunundaki çözümsüzlük üzerinden halkları düşmanlaştıran siyaset yürüttüğü süreçten geçiyoruz. Bu anlamda Güney Kürdistan’a dönük askeri operasyonlar da en temel göstergelerindendir. AKP sıkıştıkça savaş politika ve söylemlerine yaslanıyor. Askeri operasyonların aylardır sürdürüldüğünü biliyoruz. Geçtiğimiz günlerde yapılan bir askeri operasyonda kimyasal silah kullanıldığına dair kamuoyuna düşen çok ciddi iddialar vardı. Sadece Türkiye değil dünya kamuoyuna oturan görüntüler vardı. Kimyasal silah kullanımı sıradan ve geçiştirilecek bir konu değildir” dedi.
‘İnsani ve vicdani bir mesele’
Uluslararası hukukun ve mevzuatın kimyasal silah kullanımını yasakladığına dikkat çeken Gülistan, bunun bir insanlık suçu olduğunu belirtti. Gülistan, “Fakat bu yönlü iddiaların doğrulanması üzerine özellikle partimizin, bilim insanlarının yaptığı açıklamalar bu iddiaların objektif gözlerle ortaya konmasına dair çalışmalar yürütülmesi gerektiğini söyledi. Bunu gündeme getirenler de hukuksuz bir şekilde tutuklandı. Şebnem Korur Fincancı hocamızın yaşadığı süreç göz önünde bulundurulduğunda iktidarın bu yönlü bir araştırma yapması bir yana bu yönlü araştırılmasının talep edilmesi bile yasaklandı. Fakat bizim bu konuya karşı üç maymunu oynayacağımız ya da iktidarın var olan süreci böyle yürütmesi üzerinden normal göreceğimiz anlamını elbet taşımıyor. Çünkü bu çok insani ve vicdani bir meseledir” şeklinde konuştu.
‘Herkesi davet ediyoruz’
Gülistan, değindiği tüm noktalara dönük hem HDP’nin hem diğer siyasi parti ve STÖ’lerin, “insanlık yürüyüşü” adı altında yapacağı bir yürüyüş olacağını kaydetti. Yürüyüşün iddialara karşılık insanlık çağrısı adına yapılacak bir yürüyüş olduğunu ifade eden Gülistan, yürüyüşün aynı zamanda savaşa karşı barış yürüyüşü de olduğunu sözlerine ekledi. Gülistan, “Şunu çok iyi biliyoruz. Eğer bir yerde savaş meşru görülüyorsa aynı zamanda hakikatlerin de ortadan kaybettirilmesi kaçınılmazdır. Dolayısıyla hakikatin kaybettirilmeye çalışıldığı savaş siyasetinin hiçbir halka, coğrafyaya ve devlete faydası yoktur. Bu anlamda esas olan şey savaşa karşı barışın meşru kılınmasıdır. Bu vesileyle de bu yürüyüşe insanlık namına barıştan yana olan herkesi yürüyüşe davet ediyoruz” sözlerine yer verdi.
‘Kürt sorunu masada çözülür’
Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Aileler ile Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER) Diyarbakır Yöneticisi Meryem Soylu, herkesin kimyasal kullanımına “Yeter” demesi gerektiğini söyledi. Meryem, “Kürt sorunu kimyasalla değil, savaşla değil masada çözülür. Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir halk hakkı için bu kadar vahşet yaşamamış. Onlar da biliyor dünya da biliyor Kürt sorunu çözüm bulana dek, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan dört duvar arasından çıkana dek, insanlar tutuklanmayana dek bu memlekete adalet gelmez. Huzur gelmez. Buradan kendisini saklayan Kürtlere sesleniyorum; kendinizi ne kadar korursanız koruyun eğer bir dal yanmaya başlarsa ağacın tümü yanar sadece bir kısmı yanmaz. Kim olursa olsun hiç kimsenin ölmesini istemiyoruz. Ne yaparsanız yapın Kürtleri de bitiremeyeceksiniz” ifadelerini kullandı.
‘Kürtleri bitiremezsiniz’
Meryem son olarak şu şekilde konuştu: “6 Kasım’da bir yürüyüş gerçekleştirilecek. Ben bir anne olarak konuşuyorum ve sesleniyorum. Vicdanı olan tüm insanlara sesleniyorum, kimyasalı kabul etmeyen herkese çağrıda bulunuyorum; o gün herkesin yürüyüşe katılması gerekir. ‘Biz de varız ve bu vahşete karşıyız’ demeliler. Kimyasalın kullanılmasına karşı çıkılmalıdır. Ne insana ne de doğaya kimyasal kullanılmasın, buna karşıyız. Yine diyorum Kürtleri bitiremezsiniz.”