Gazetecilerin tutuklanmasına tepki: Kalemlerini yere düşürmeyeceğiz
- 09:04 1 Kasım 2022
- Güncel
Melike Aydın
İZMİR - Gözaltına alınarak tutuklanan gazetecilerin halkın sesi olduğunu ifade eden kadınlar, bununla devletin, insanlık suçu işlemeye devam edeceği mesajı verdiğini ifade etti.
Ankara merkezli soruşturma kapsamında 25 Ekim’de gözaltın alınan 12 gazeteci’den Mezopotamya Ajansı (MA) Muhabiri Zemo Ağgöz ve MA’nın eski stajyer muhabiri Mehmet Günhan adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı, muhabirlerimiz Habibe Eren ve Öznur Değer ile MA Yazı İşleri Müdürü Diren Yurtsever, MA muhabirleri Deniz Nazlım, Berivan Altan, Selman Güzelyüz, Emrullah Acar, Ceylan Şahinli ise çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Kadınlar, özgür basına yönelik baskılara tepki gösterirken, sessiz kalınması durumunda saldırıların herkese yöneleceğinin altını çizdi.
‘Tutuklananlar adına da alanlarda olacağız’
Özgür basın mensuplarının tutuklanmasının sansür yasasından ayrı ele alınamayacağını ifade eden Mücadele Birliği Gazetesi İzmir Muhabiri Lütfiye Burcu Kara, sansür yasasının da tutuklama kararının da halkın haber alma hakkını engelleme amacıyla yapıldığını dile getirdi. Her iki basın kurumunun da Musa Anter’in izinde yayıncılığını sürdürdüğüne dikkat çeken Burcu, “Bugün arkadaşlarımız tutuklandı ve başka arkadaşlar da tutuklanmaya devam edecek. Bu saldırılar devam edebilir. Fakat bizler, farklı basın yayın organlarının emekçileri olarak onların kalemini yere düşürmemeye çalışacağız. Onlar adına alanlarda olacağız, her zaman onların yanındayız” sözleriyle tutuklanan gazetecilerin serbest bırakılmasını istedi.
‘Suç işlemeye devam edeceğinin göstergesi’
Gazetecilere yönelik saldırının topluma yönelik olduğunu belirten Tevgera Jinên Azad (TJA) İzmir aktivisti Newroz Çelik, “Özgür basın kadınların sesidir. Kadınların, halkların görünür olmasını, birbirinden haberdar olmasını sağlayan özgür basındır. Özellikle bu süreçte bu baskının özel bir nedeni var. Türkiye suçlarını saklamak istiyor. İşlediği insanlık suçlarını dünyaya duyuran özgür basın oldu. Tutuklamaları da bu suçların işleneceği anlamına geliyor. Herkesi özgür basına destek olmaya çağırıyoruz” şeklinde konuştu.
‘Toplumsal muhalefet oluşmazsa herkes saldırılardan nasibini alacak’
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi üyesi Ayşe Özdamar da iktidarın kendi bekasıyla devlet bekasını aynı gördüğüne işaret etti. Sansür yasasının çıkarılmasına ve HDP’ye açılan kapatma davasına dikkat çeken Ayşe, “Bunların hepsini göz önüne aldığımızda demokratik muhalefete muazzam bir saldırı var ama bu saldırıyı kamuoyunun gözleri önüne seren de gazeteciler. Yandaş yapamadığı basına saldırılarının nedeni bu. Önce Kürt basınına saldırıyor; JINNEWS ve Mezopotamya Ajansı Kürt basını olarak dünyada ve kamuoyunda değerlendirilen basın organları. Sanmasınlar ki bu onlarla sınırlı kalacak. Gerçeği söylemeye çalışan her gazeteci eğer ona karşı bir toplumsal muhalefet oluşmazsa saldırıdan nasibini alacak” dedi.
‘Diktatörlük mücadele ile yıkılır’
JINNEWS’in kadın yayın organı olarak ilkelerini koruyarak anlamlı bir yere sahip olduğunu kaydeden Ayşe, şunları söyledi: “JINNEWS’e bu nedenle saldırıyor. Bir kadın yüzyılı yaşıyoruz. Tıpkı İran’da Jîna Emînî’nin saç teline nasıl saldırıyorlarsa JINNEWS’e o şekilde saldırıyorlar. Yapılması gereken belli: Amasız ve fakatsız birleşmek. Her kesim AKP-MHP ittifakına karşı birleşmek zorunda. Zaten diktatörleri başa türlü alt etmenin yolu da yok.”