‘Hasta tutsakların serbest bırakılmasını istiyoruz’

  • 09:06 31 Ekim 2022
  • Güncel
 
ŞIRNAK - Cezaevlerinde artan hak ihlallerinin ve baskının son bulması gerektiğini belirten kadınlar, herkese tutsakların sesi olma çağrısında bulundu. 
 
Siyasi tutsaklara yönelik baskılar işkence boyutuna ulaşırken, cezaevinde bulunan hasta tutsaklar tedavi edilmiyor ve tutsaklara karşı keyfi muamele yapılıyor. İnsan Hakları Derneği'nin (İHD) son verilerine göre cezaevinde 651'i ağır olmak üzere bin 517 hasta tutsak bulunuyor. Öte yandan İHD raporuna göre son 10 ayda 63 tutsak hayatını kaybetti. En son Rize Kalkandere L Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Süphan Çabuk yaşamını yitirmişti. Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine tepki gösteren kadınlar, tüm toplumun tutsakların sesi olması gerektiği çağrısında bulundu.
 
‘Sesimizi yükseltelim’
 
Tutsaklara yönelik baskı, hak ihlalleri ve tecridin kabul edilemez olduğunu belirten Gevher Altun, devleti ve sistemi kınadığının altını çizdi. Gevher, “Kürt halkı ve siyasi tutsaklar üzerinde uygulanan bu baskı ve zulmü kabul etmiyoruz. Tüm siyasi tutsakların bir an önce serbest bırakılmasını istiyoruz. Özelliklede hasta tutsakların bırakılması ve bu uygulanan baskıların bulması gerekiyor. Tutsaklar haklarından mahrum ediliyor. Çok sayıda tutsak aileleri çocuklarının serbest bırakılması için Adalet Nöbetindeler. Başlattıkları nöbeti selamlıyor ve bizler için çok değerli olduğunu söylüyorum. Herkese çağrım şudur ki; herkes bir an önce tutsakların sesi olmalı. Bu baskı ve zulme karşı birliğimizi oluşturalım ve sesimizi yükseltelim. Hiç kimseye zulüm yapılsın istemiyoruz. Bizler hak, hukuk ve adalet talebinde bulunuyoruz” ifadelerine yer verdi. 
‘Baskı ve işkence uygulanıyor’
 
Cezaevlerinde yaşanan baskı ve hak ihlallerine dikkat çeken ve tutsakların direnişini selamlayan Naime Kara ise “AKP hükümeti yasaları ve yönetmelikleri olan demokratik bir devletim diyorsa siyasi tutsakları serbest bırakmalı. Yüzlerce Kürt siyasetçisi bugün cezaevlerinde rehin tutulmuş durumda. Binlerce Kürt fikir ve düşüncelerinden kaynaklı bugün cezaevlerinde tutuluyor. Siyasi hasta tutsaklar tedavi edilmiyor ve hasta tutsaklara bir şey olduğunda ise müdahale edilmiyor. Cezaevlerinde yaşam koşulları zaten kötü ve bu yetmezmiş gibi hasta tutsaklar yönelik baskı ve işkence uygulanıyor” diye belirtti. 
 
Naime, tecridin hukuksuzluk olduğuna işaret ederek, şunları ekledi: “Adliye binalarında ‘adalet mülkün temelidir’ yazıyor ama ülkede adalet yok. Tutsaklar içeride direniyor. Biz de dışarıda direnmeliyiz. Onların sesi olmalıyız.”