‘İranlılar Abdullah Öcalan’ın sloganından ilham alıyor’

  • 16:31 30 Ekim 2022
  • Güncel
 
 
ANKARA - National Public Radio, devrimleşen “Jin, Jiyan, Azadî” sloganı üzerine bir yazı kaleme alarak, “Slogan, PKK'nin Önderi Abdullah Öcalan'ın ‘Kadınlar özgür olmadan bir ülke özgür olamaz ‘ diyen yazılarından ve perspektiflerinden ilham aldı” diye kaydetti.
 
ABD merkezli bağımsız haber radyo ve ajansı National Public Radio'dan Beri Shalmashi ve Şeyma Bayram, İran’da kadınların ve halkın devrim sloganı haline gelen “Jin, Jiyan, Azadî"nin perde arkasını yazdı.
 
“İran'ın eylemcileri bir Kürt devrimcinin sloganından ilham alıyor” adlı yazıda, "İran rejiminin baskısına karşı ayaklananların ortak söylemi olan ‘Jin, Jiyan, Azadî’,  PKK kurucusu Abdullah Öcalan'ın ‘Kadın özgür olmadan, bir ülke özgür olamaz’ sözünden ilham alınmıştır” denildi.
 
Makalenin öne çıkan detayları şöyle:
 
“Mahsa Amini'nin (Jîna Emîni) anısına düzenlenen gösteriler, İran'ın yakın tarihindeki en büyük kadın hakları hareketi haline geldi. Güçlü bir slogan, hareketin toplanma çığlığı haline geldi: ‘Jin, jiyan, azadi!’ - veya diğer adıyla ‘Kadın, yaşam, özgürlük!’
 
Jîna'nın memleketi Saqez'deki cenaze töreninde ilk kez yas tutanlar tarafından atılan slogan, ülkenin Kürt şehirlerinden başkent Tahran'a hızla yayıldı. Farsça tercümesi ‘Zan, zendegi, azadi’ ile yeni bir hayat kazandı ve mesaj Berlin'den New York'a dayanışma protestolarında yankılanmaya devam ediyor. Ünlü moda markaları bile bu sloganı sosyal medya hesaplarında paylaştı.
 
Bunlar sadece kelimeler değil
 
‘Jin, jiyan, azadî’ kelimeleri ve bunların çeşitli çevirileri, İranlıları etnik ve sosyal çizgilerde birleştirdi. Kadınların bedensel özerkliği talebini ve İran rejiminin 43 yıllık baskısına karşı toplu direnişi ifade etmeye geldiler. Ancak Kürt aktivistler, bazı İranlıların ve medyanın hem Jîna'nın Kürt geçmişinin kilit unsurlarını hem de ölümünün yol açtığı kitlesel protestolarda nabzı atan sloganı görmezden geldiğini söylüyorlar.
 
Londra merkezli antropolog ve Kürt kadın hareketi aktivisti Elif Sarıcan şunları söyledi, ‘Bunun evrensel bir kadın mücadelesi için evrensel bir slogan olması gerekiyordu. Onunla her zaman amaçlanan buydu, ama kökün anlaşılması gerekiyor, en azından bunun için hayatlarını feda eden insanlara karşı, aynı zamanda bunun ne dediğini anlamak için. Bunlar sadece kelimeler değil.’
 
Rojava Devrimi’nde de kullanıldı
 
Slogan, PKK'nin kurucularından Abdullah Öcalan'ın ‘Kadınlar özgür olmadan bir ülke özgür olamaz’ diyen yazılarından ilham aldı. Öcalan, Kürt feminist bir düşünce okulu olan ‘jineoloji’ adını verdiği şeyi savundu. Elif Sarıcan, bunun nihayetinde daha geniş Kürt Özgürlük Hareketi içinde özerk bir kadın mücadelesinin - Kürt kadın hareketinin - gelişmesine yol açtığını açıklıyor. Sloganın ilk kez 8 Mart 2006'da Türkiye'de Dünya Kadınlar Günü yürüyüşleri sırasında popüler hale geldiğini söylüyor. Beş yıl önce, Kürt kadın gerilla savaşçıları, YPJ milisleriyle birlikte 2012'de Suriye'nin kuzeyinde Kürtlerin önderlik ettiği Rojava Devrimi sırasında yine bu slogan atıldı.
 
Sloganın siyasi tarihi görmezden gelinemez
 
Eylemciler, sloganın siyasi tarihini görmezden gelmenin Kürt halkının kimliğinin ve mücadelesinin uzun süredir silinmesine katkıda bulunduğunu söylüyor. Jîna'nın ölümüyle ilgili uluslararası haberlerde de durum böyleydi, iddiaya göre Mahsa Amini'nin İran devlet onaylı ilk adı kullanılıyor. Röportajlarda, Mahsa Amini'nin ailesi onun hem İranlı hem de Kürtçe isimlerini kullandı. İran'daki birçok Kürt gibi, Amini'nin de "hayat" anlamına gelen Kürtçe adını yasal olarak kaydetmesine izin verilmedi. Amsterdam'da yaşayan İranlı Kürt yazar ve film yapımcısı Beri Shalmashi, "Kimse onun Kürtçe adından ya da Kürt geçmişinden bahsetmediği için iki kez ölmüş gibi hissettim ki bu olayla çok alakalı" değerlendirmesi yaptı.
 
Etnik ayrımcılığa maruz kalmanın yanı sıra, İran nüfusunun tahminen yüzde 15'ini oluşturan Kürtler, Şii çoğunlukta bir ülkede Sünni Müslümanlar olarak marjinalleştiriliyor. Dilleri engelleniyor ve İran'daki siyasi mahkumların neredeyse yarısını oluşturuyorlar. Ülkenin Kürt bölgeleri de İran’ın en yoksul bölgeleri arasında yer alıyor."
 
Yazının tamamına buradan ulaşılabilir.