ANKARA - Suruç Katliamı’nın 7’nci yıldönümünde, “Gençlik Hareketinin Hafızası: Suruç Katliamı” adıyla gerçekleştirilen panelde, 20 Temmuz’da sokaklara çıkma çağrısı yapıldı.

 

Urfa’nın Suruç ilçesinde 20 Temmuz 2015 yılında DAİŞ’in bombalı saldırısı sonucu 33 gencin katledildiği Suruç Katliamı’nın 7’nci yıldönümü kapsamında Günebakan Gençlik Kültür Evi’nde bir araya gelen gençlik örgütleri,“Gençlik Hareketinin Hafızası: Suruç Katliamı” adlı panel gerçekleştirdi.  Panelde Suruç Aileleri İnisiyatifi’nden Hacer Elçin, Suruç İçin Adalet Platformu’ndan Avukat Umut Açar, gençlik örgütleri adına ise Zeynep Ülger ve Hivda Selen konuşma yaptı. Katledilenler için saygı duruşuyla başlayan panelde, katliama ilişkin hazırlanan slayt izlendi.

 

‘İnatla mücadelemizi sürdüreceğiz’

 

İlk olarak konuşan Suruç Aileleri İnisiyatifi’nden Hacer Elçin, katliamın üzerinden 7 yıl geçse de acılarının ve öfkelerinin taze olduğunu söyledi. Suruç Aileleri İnisiyatifi’nin, bu katliamın aydınlatılması için kurulduğunu belirten Hacer, şu sözlerle devam etti: “Sadece Suruç Katliamı için değil, bu topraklarda adaletsizliğe uğramış tüm kesimler için bir araya geldik. Suruç şehit ve yaralı aileler dışında, Berkin Elvan’ın annesinden, Roboski ailelerine ve birçok sivil toplum örgütüyle beraber çalışmalar yaptık. Ailelerimiz, tanıklarımız, yaralılarımız tutuklandı. Dersim, Sivas, Roboski Katliamlarının üstünü kapattılar. Devlet Suruç’u da kapatmak istiyor, kapatamazlar. Aynı inatla mücadelemizi sürdüreceğiz. Devlet bunu böyle bilsin. Bu meselenin aydınlatılması için sonuna kadar kararlıyız.”

 

'Birleşik mücadele'

 

Kobane’yi inşa etme çağrısına kulak veren 300’ü aşkın kişinin gelmesine dikkati çeken Hacer, “Büyük bir katliam yaşandı. Yüzlerce aileyle kardeş olduk. 33 düş yolcusunun kanları birbirine karıştığı için kan kardeşiz. Kobanê'ye gitmek isteyen her tür portre vardı, sadece Kürtler ya da belli bir kesim destekliyor değil. Kobane’ye gitmek birleşik mücadele aracının bir parçası. Halkların kardeşliği ve eşitliği olarak algılıyoruz. Unutmamızı istediler, unutmadık” dedi.

 

Kararlı mücadele vurgusu

 

Suruç İçin Adalet Platformu’ndan Avukat Umut Uçar, mevcut hukuk sisteminden adalet beklemediklerini ancak baskı yaratıldığı zaman mahkemenin işlem yapmak durumunda kaldığını ifade ederek şunları söyledi: "Kararlı bir mücadeleyle bu katliama ortak olan kim varsa er ya da geç açığa çıkacağı ortadadır. Katliamcıların, çetelerin devletle olan ilişkisi, nasıl kullandıkları açığa çıkmış oluyor. Suruç’un yaralıları, aileleri, gözaltına alındı, tutuklandı, soruşturma geçirdi. Suruç’u unutturmak istemeyenler, ses çıkarmak isteyenler davalarla soruşturmalarla karşı karşıya kaldılar. Ailelerin söyleyeceği her doğru sözden bile devletin gizlediği bir şey olduğu çok açık."

 

‘Kobanê dünya halkları için umut oldu’

 

Gençlik örgütlerinden Zeynep Ülger ise, Suruç Katliamı’nın yaşandığı zaman, Rojava Devrimi'nin ikinci yılının geride bırakıldığı ve DAİŞ’in kentten çıkarıldığı döneme denk geldiğine işaret ederek, Türkiye’de de 7 Haziran seçimlerinin gündemde olduğunu hatırlattı. AKP mitinginde Erdoğan’ın söylediklerini hatırlatan Zeynep, "Erdoğan miting meydanlarında ‘400 Milletvekilli verin bu iş huzur içinde çözülsün’ diyerek yapacağı katliamların haberini veriyordu. 21’inci yüzyılın en büyük direnişlerinden biri olan Kobanê direnişi aylarca süren kuşatmanın sonunda özgürleşti. Rojava devriminin gerçekleşmesi ve oradaki Kürtlerin öz örgütlülüğü birilerini rahatsız etti. Bu rahatsızlığı hisseden devletlerden destek alan DAİŞ, Kobane’ye saldırı gerçekleştirdi. Bu saldırıyla ortadan kaldırabileceklerini düşündüler. Direniş hepsini yanılttı. Dünya’nın dört bir yanından devrimciler Kobanê’ye akın ettiler. Tüm dünya halkları için umut oldu" ifadelerini kullandı.

 

‘33’lerin hissettiği sorumlulukla buradayız’

 

Ağır saldırılar sonucu Kobanê’de büyük yıkım olduğunu hatırlatan Zeynep, “Düştü, düşecek' diyenler, orada yıkılanın sadece binalar olduğunu anlamadılar. Tüm dünyadan devrimcilerinin, Kobanê direnişini sahiplenenlerin, Suruç’a akın etmelerini anlayamamaları gibi” dedi. DAİŞ’in bombalarla yıkıntıya çevirdiği şehrin inşası için “Beraber savunduk, beraber inşa edeceğiz” şiarıyla yola çıkanların Gezi Direnişi’nde ön saflarda olan gençler olduğunu söyleyen Zeynep,  "Bugün yine buradayız. 33’lerin hissettiği sorumlulukla buradayız. Onların bayraklarını alarak, sözlerini yineleyerek buradayız" şeklinde konuştu.

 

Gençlik örgütleri adına konuşan Hivda Selen de 33’lerden sonra gelenler olarak “Unutmak yok, affetmek yok” diyerek her sene sokaklarda olduklarını belirtti. Hivda, “20 Temmuz’da hesap sorma irademizi sokağa taşıyacağız. Herkesin katılımını bekliyoruz” çağrısı yaptı.

 

Panel soru cevapların ardından son buldu.