HABER MERKEZİ – Birçok kentte baroya bağlı avukatlar, katledilen meslektaşları için yaptığı açıklamada, “Savunma susmadı, susmayacak” mesajını verdi.

 

İstanbul’un Bakırköy ilçesinde Abdullah Türkoğlu, kendisine dava açan Öznur Tufan ve avukatı Servet Bakırtaş’ı katletti. Meslektaşları, avukat Servet’in katledilmesini, yaptıkları yürüyüş ve açıklamalarla protesto etti. 

 

Mardin 

 

Mardin Barosu önünde bir araya gelen avukatlar, “Yeter Artık. Avukata Dokunma. Avukata saldırı halkın savunma hakkına saldırıdır” yazılı pankartla, Mardin Adliyesi’ne yürüyüş yaptı. Cübbelerini giyen avukatlar, “Savunma susmadı susmayacak”, “Savunma kutsaldır, susturulamaz” sloganları attı. 

 

Yürüyüş sonrası adliye binası önünde açıklama yapan Mardin Baro Başkanı İsmail Elik, avukatların hedef gösterildiğini, savunmanın küçük düşürüldüğünü belirterek, artık sabrın taştığını söyledi. Avukatlara yapılan saldırı ile saldırganların kendi savunma haklarına da saldırdığını kaydeden İsmail, savunmanın sustuğu yerde halkın da susacağını ifade etti. 

 

İsmail, Türkiye Barolar Birliği (TBB) tarafından hazırlanan ortak açıklamayı okuyarak, avukatlara dönük saldırılara karşı mücadele edeceklerini vurguladı. 

 

Van

 

Van Barosu üyesi avukatlar da adliye binası önünde açıklama yaptı. Van Baro Başkan Yardımcısı Hamza Çiftçi, “Artık bildiriler yazmak, yaslar tutmaktan bıktık. Sanıkların ağırlaştırılmış müebbet hapislere mahkumiyetleri acımızı hafifletmiyor artık. Her bir avukat ölümünün bir ‘toplumsal ders’ olmasını bekleyip, bu zavallı yaratıklara bir şeyler anlatmasını beklerken çoğalan ölümler, bizden bir parça daha koparmaya devam ediyor” dedi.

 

Adana

 

Adana Barosu, avukat Servet Bakırtaş’ın katledilmesine ilişkin Adana Adliyesi önünde açıklama yaptı. Adana Barosu Başkan Yardımcısı Miyesser Önenli, “Avukat Servet Bakırtaş ile birlikte verdiğimiz can, taşan sabrımızın durdurduğu son yürek olmayacak. Duruncaya kadar hukuk adına, durduruluncaya kadar adalet adına  Servet Bakırtaş’ın yüreği şimdi bizde atacak. Kamusal hizmet veren bir mesleğin mensupları olarak Av. Servet Bakırtaş’ı düşünce dünyamızda şehit olarak yaşatacağız. Sözün bittiği yerdeyiz” ifadelerini kullandı. 

 

Diyarbakır 

 

Diyarbakır Barosu, adliye binası önünde açıklama yaptı. Açıklamaya çok sayıda avukatın yanı sıra, Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma Dayanışma Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER), Med Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED), Tutuklu Hükümlü Aileler ile Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUAY-DER), Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) üyeleri ile tutuklu yakınları katıldı. 

 

Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, Bakırtaş’ın katledilmesi ve benzer gerekçelerle gerçekleşen avukat ölümlerinin, toplumsal bakışı anlattığını söyledi. 

 

‘Yas tutmaktan bıktık’

 

Nahit şunları söyledi: “Artık bildiriler yazmak, yaslar tutmaktan bıktık. Sanıkların ağırlaştırılmış müebbet hapislere mahkûmiyetleri acımızı hafifletmiyor artık. Her bir avukat ölümünün bir ‘toplumsal ders’ olmasını bekleyip, bu zavallı yaratıklara bir şeyler anlatmasını beklerken; çoğalan ölümler bizden bir parça daha koparmaya devam ediyor. Oysa biz adaletin tecellisi için çalışıyoruz. Öylesine kutsiyet yüklüyoruz ki mesleğimize, şimdi bir özel müdafi olmazsa, bu katil zanlısını da ‘bir avukat’ savunacak. Avukat Servet Bakırtaş ile birlikte verdiğimiz can, taşan sabrımızın durdurduğu son yürek olmayacak. Duruncaya kadar hukuk adına, durduruluncaya kadar adalet adına atan Servet Bakırtaş’ın yüreği, şimdi bizde atacak. Kamusal hizmet veren bir mesleğin mensupları olarak Av. Servet Bakırtaş’ı düşünce dünyamızda şehit olarak yaşatacağız.”

 

Ankara 

 

Ankara Barosu ise adliye önünde yaptıkları basın açıklaması ile tepki gösterdi. Avukatlar adına açıklamayı Ankara Barosu Başkanı Mehmet Eren Turan yaptı. 

avukat ölümleri ve saldırılarının toplumsal bakışı anlattığını belirten Mehmet Eren, “Avukatın rolünü ve yaptığı işi kavramaktan uzak bir zihin yapısının, giderek onu taraf konumuna sürüklemesi, kelimenin tam anlamıyla bir ilkelliktir. Bir mesleğin “ölümü göze alarak” sürdürülmesi, sürdürenler için ne denli onur vesilesi olsa da o toplumun bir kesimi için utançtır” dedi. 

 

‘Başımız sağ olmayacak’

 

Bildiriler yazmak ve yas tutmaktan bıktıklarını söyleyen Mehmet Eren, “Sanıkların ağırlaştırılmış müebbet hapislere mahkumiyetleri acımızı hafifletmiyor artık. Her bir avukat ölümünün bir ‘toplumsal ders’ olmasını bekleyip, bu zavallı yaratıklara bir şeyler anlatmasını beklerken çoğalan ölümler, bizden bir parça daha koparmaya devam ediyor. Oysa biz adaletin tecellisi için yapıyoruz bu mesleği… Savunma olmazsa, ‘olmaz yargılama’ diyoruz. Öylesine kutsiyet yüklüyoruz ki mesleğimize, şimdi bir özel müdafi olmazsa, bu katil zanlısını da ‘bir avukat’ savunacak. Biliyoruz ki, başımız sağ olmayacak bizim” diye konuştu.

 

Açıklama beş dakikalık oturma eylemin ardından alkışlarla son buldu.