Fatma Tokmak’ın avukatı: ATK raporu gerçekçi değil
- 09:07 3 Temmuz 2022
- Güncel
Marta Sömek-Safiye Alağaş
İSTANBUL - Adli Tıp Kurumu’nun 22 yıldır cezaevinde tutulan ağır hasta tutsak Fatma Tokmak’a iki yıl sonra verdiği “Cezaevinde tek başına yaşamını idame edebilir” raporunun gerçeği yansıtmadığını söyleyen avukatı Jiyan Kaya, “Fatma’nın talebi, daha sağlıklı bir yaşamı olması adına tahliyesinin olması ve tedavisinin yapılabilmesi. Bu nedenle de Fatma’nın bir an önce tahliye olması gerek” dedi.
1996 yılında Kocaeli’de gözaltına alındıktan sonra 20 gün boyunca iki buçuk yaşındaki oğlu Azad ile işkenceye maruz bırakılan Fatma Tokmak, 22 yıldır cezaevinde tutuluyor. Ağır kalp hastası olan, kalbine kan pompalanmaması nedeniyle haftada bir kanının değişmesi gereken, şeker hastası ve nefes darlığı çeken ağır hasta tutsak Fatma, yıllardır ağır hastalıklarına rağmen cezaevinde tecrit koşullarında tutuluyor.
Bakırköy Cezaevi’nde kalan Fatma’nın avukatları İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin, Jiyan Kaya ve Jiyan Tosun infazının ertelenmesi yönündeki çok sayıda yaptıkları başvuruları ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın da raporları mevcut. Tüm bunlara rağmen tahliye edilmeyen Fatma’nın avukatları, 2020 yılında salgından ötürü ATK’ye başvurarak infazının ertelenerek tahliyesini talep etti. Ancak Fatma, hem cezaevindeki acil butonlarının kapatılması hem de hastane dönüşünde “hücre” olarak tanımladığı 14 gün karantina dayatıldığı ve orada da hastalıklarından ötürü yalnız kalmak istemediği için ATK’ye gidemedi.
Haber verilmeden ATK’ye götürüldü!
İki yılın ardından ise geçtiğimiz Mayıs ayında kendisine ATK’ye götürüleceği söylenmeyen Fatma, hastaneye götürüldüğünü düşünerek avukatlarına haber verdi. Avukatları da 2020 yılında salgından ötürü tahliyesini talep ederek yaptıkları başvuru nedeniyle Fatma’nın ATK’ye götürüldüğünü öğrendi. 20 ve 30 Mayıs tarihinde iki defa ATK’ye götürülerek sağlık muayeneleri yapılan Fatma’nın raporu 13 Haziran’da çıktı. Yaşamını yitirmek üzere olan birçok hasta tutsağa dahi “Cezaevinde kalabilir” raporları veren ATK, sayısız hastalıkları nedeniyle vücudunda morluklar ve şişlikler oluşan ağır hasta tutsak Fatma’ya da “Cezaevinde tek başına yaşamını idame edebileceği” yönünde rapor verdi.
Fatma’nın uzun yıllardır süren ve her geçen gün ağırlaşan hastalıkları, eski başvuruları ve ATK’nin verdiği yeni rapora ilişkin avukatı Jiyan Kaya değerlendirme yaptı.
Avukatların tahliye başvurusu reddedildi
Fatma’nın 2005 yılında hastalık nedeniyle tahliye edildiğini anımsatan Jiyan, 2010 yılında cezasının kesinleşmesiyle tekrar cezaevine girdiğini belirtti. Fatma’nın sağlık durumunun o zaman da çok iyi olmadığını ifade eden Jiyan, “2014 yılında TİHV’in hazırladığı raporla ağır romatizma, kalp ve astım hastası olduğu, hipertansiyonunun bulunduğu ve bu şartlar altında cezaevinde kalmasının uygun olmayacağı belirtildi” dedi. Avukatlarının bu raporları göz önünde bulundurarak Fatma’nın cezasının infaz ertelemesini talep ettiğini aktaran Jiyan, “Ancak o dönem bu talebimiz kabul görmedi ve Fatma 2010 yılından beridir cezasını infaz etmekte. En son pandemi sürecinde tekrar bir başvuruda bulunduk. Fatma’nın pandemi sürecinde cezaevinde kalamayacağını, kronik hastalıklarının bulunduğunu ve büyük bir risk taşıdığını, bu şartlar altında infazının ertelenmesi gerektiğini belirttik” bilgisini verdi.
Her an kriz geçirme ihtimali var
Başvurunun ardından savcılığın Fatma’yı Adli Tıp Kurumu’na sevk ettiğini söyleyen Jiyan, Fatma’nın ATK’ye gidebilecek durumda olmadığını sözlerine ekledi. Hastane dönüşünde karantinanın Fatma için bir “hücre” olduğuna işaret eden Jiyan, “Fatma her hastaneye gidiş dönüşünde 14 gün karantinada kalıyordu ve Bakırköy Cezaevi tek başına kalmasını dayatıyordu. Fatma’nın 14 gün tek başına ve ufak bir hücrede kalması mümkün değildi. Astım hastası, nefes darlığı çekiyor ve ileri derecede romatizma, kalp kapakçıklarında problem bulunan Fatma’nın her an kriz geçirme ihtimali var” sözleriyle anlattı. Fatma’nın cezaevinde bulunduğu yerin diğer koğuşlara oldukça uzak olduğunu paylaşan Jiyan, ani bir durumda müdahale edecek kimsenin de bulunmadığını dile getirdi. Bu nedenle de Fatma’nın o süreçte ATK’ye gitmeyi kabul etmediğini ifade eden Jiyan, “Aynı zamanda Fatma’nın bu dönemde rutin olan muayene, hastane işlemleri de yapılamadı. Yine aynı gerekçelerle Fatma hastaneye de gidemedi. Biz bunu cezaevi ve savcılığa bilirdik, Fatma’nın özgün durumundan dolayı bu muamelenin yapılmaması gerektiğini belirttik” cümlelerini kullandı.
ATK’den bir kere daha ‘Cezaevinde kalabilir’ raporu!
Taleplerinin kabul edilmediğini ve Fatma’nın salgın süresince yaklaşık iki yıl boyunca hastaneye gidemediğini vurgulayan Jiyan, “Son dönemlerde Fatma’nın durumunun ağırlaşması nedeniyle cezaevi onu hastaneye göndermek durumunda kaldı ve Fatma 14 gün karantinada kaldı” dedi. Fatma’nın karantinada kaldığı süreçte nefes darlığı sorununun daha da arttığına dikkat çeken Jiyan, bu nedenle de tekrar hastaneye gitmek istemediğini sözlerine ekledi. Salgın sürecinin bitmesiyle Fatma’nın tekrar Adli Tıp Kurumu’na yönlendirildiğini paylaşan Jiyan, “Mayıs ayında Fatma’nın cezaevinde kalıp kalamayacağının değerlendirilmesi için ATK’de muayeneye başladı. Raporu 13 Haziran’da çıktı ve Fatma’nın cezaevinde tek başına yaşamını idame ettirebileceği, normal rutin kontrollerle hastalığının kontrol altında tutulabileceği, bu nedenle de cezaevinde kalmasının uygun olacağı yönünde rapor geldi” dedi.
Öte yandan Fatma’nın Adli Tıp Kurumu’na gittiği bilgisine sahip olmadığını dile getiren Jiyan, “Bize, ‘Hastaneye götürülüyorum, ne olduğunu tam olarak anlayamadım. Ama sürekli hastaneye götürülüyorum, durumumda bir şey mi var’ dedi” sözleriyle yaşananları anlattı.
‘Raporlar hekimlik ilkelerine uygun hazırlanmıyor’
Hastaneye götürüldüğünü sanan Fatma’nın aslında heyet tarafından rapor alınması için ATK’ye yönlendirildiğini öğrendiklerini kaydeden Jiyan, bu sebeple birkaç defa hastaneye götürüldüğünü ve avukatlarının da süreçten bu şekilde haberdar olduğunu belirtti. Rapor bildirilmediği için Fatma’yla sonucunu kendilerinin paylaştığını söyleyen Jiyan, “Adli Tıp Kurumu’nun raporları maalesef ki hasta tutsaklar açısından son derece vahim. Son dönemlerde özellikle pandemi sürecinde birçok hasta tutsak hayatını kaybetti ve bu süreç aynı şekilde devam ediyor. Hayatını kaybeden bu hasta tutsakların hepsinin ATK tarafından verilmiş ‘Cezaevinde kalabilir’ raporu vardı. Bu raporların hekimlik ilkelerine uygun hazırlanmadığını düşünüyorum. Bağımsız hekimlerin bu sürece dahil olması ve bu raporların dikkate alınması gerekir” değerlendirmesini yaptı.
ATK’ye göre durumu 8 yılda daha iyiye gitmiş!
Fatma’nın 2014 yılında bağımsız hekimler tarafından hazırlanan “Cezaevinde kalamaz” raporu olduğunu anımsatan Jiyan “Aradan geçen 8 yılın ardından ATK o raporu hiçe sayarak Fatma’nın cezaevinde kalabileceğini söylüyor. Fatma’nın pandemi sürecinde bile hastalığı çok ilerledi. Biz sık sık görüştüğümüz için vücudundaki değişimleri görebiliyorduk. Vücudunun her tarafında morarmalar var, Fatma’ya sürekli kan dolaşımı yapılıyor. Kan dolaşımı nedeniyle de vücudunda morarmalar oldu, son görüşmelerimizde sürekli kalbinin sıkıştığını ve göğsünde bir ağrı hissettiğini söylüyordu. Tüm fiziksel belirtilere rağmen 8 yılın ardından durumunun daha iyiye gittiğini söylüyorlar bize. Bu raporların gerçeği yansıtmadığını, sorumluluk almamak için yapılan işlemler olduğunu düşünüyorum” yorumunu yaptı.
Hastaneye ring aracı ile götürülüyor
Fatma’nın her hastaneye gidişinde küçük bir ring aracıyla götürüldüğünü aktaran Jiyan, “Fatma’nın küçük, kapalı ortamlarda nefes darlığı problemi yaşadığını daha önce de belirttik. Her gün aynı işleme maruz kalıyor, her gün hastaneye gidip geliyor. Fatma’ya yapılan bu uygulamanın artık insanlıkla bağdaşmayacak, işkence olarak nitelendirilecek uygulamalar olduğunu düşünüyoruz” ifadelerini kullandı. Bunun yanı sıra Fatma’nın hastanede de birçok sorun yaşadığına dikkat çeken Jiyan, “Bazen doktorların, bazen jandarmanın, bazen infaz memurlarının tavrı nedeniyle birçok sorun yaşıyoruz Fatma’nın her hastaneye gidişinde” diye konuştu.
Fatma’nın talebi…
“Fatma’nın talebi, daha sağlıklı bir yaşamı olması adına tahliyesinin olması ve tedavisinin yapılabilmesi” diyen Jiyan, Fatma’nın cezaevinde kaldığı süreç boyunca hastalığının sürekli daha kötüye gittiğini vurguladı. Bu nedenle de Fatma’nın bir an önce tahliye olması gerektiğinin altını çizen Jiyan, Fatma’nın talebinin de bu yönde olduğunu dile getirdi. Jiyan ayrıca Fatma’yla ilgili sürecin takipçisi olmaya devam edeceklerini ve bu yönde de yine başvurularının olacağını ifade etti.
Fatma’nın 4 Ocak 2022'de ajansımıza gönderdiği mesaj: