Medya Üren

 

DİYARBAKIR - Bekçi Özcan Yıldız tarafından katledilmeye çalışan Rozerin’in hayatta kalma mücadelesi sürerken, ailesi “Kızımızı katletmeye çalışan kişi tutuklansın, en ağır cezayı alsın. Kadınlara dönük düşmanlığa artık yeter” diyerek seslendi. 

 

Diyarbakır'ın Hani ilçesinde evli olduğu bekçi Özcan Yıldız tarafından saldırıya uğrayan ve ateşli silahla ağır yaralanan Rozerin’in hayati tehlikesi sürüyor. Kaldırıldığı hastanede tedavisi süren Rozerin’in, fail hakkında uzaklaştırma kararı çıkardığı ancak buna rağmen failin devlete ait silahla Rozerin’i vurduğu belirtildi. 

 

‘Devletin silahıyla vuruldu’

 

Hastane önündeki bekleyişini sürdüren ailesi, Rozerin’in korunamamasına tepki gösterdi. Dedesi Yakup Atlı, torunu Rozerin’in 7 yıl önce evlendiğini ancak evlendiğinden bu yana evli olduğu erkekle sorunlar yaşadığını, bu nedenle de boşanmak istediğini anlattı. Rozerin’in şiddet ve işkenceye maruz bırakıldığını söyleyen Yakup, Rozerin’in buna boyun eğmediğini belirtti. Yakup, “Rozerin şu an 3 çocuk annesi, en küçük çocuğu 1 yaşında. Belindeki silaha ve erkliğine güvenen bir erkek tarafından katledilmeye çalışıldı. O silah devletin silahıydı. Rozerin devletin silahıyla vuruldu. ‘Nasılsa 2 yıl yatar sonra salıveriliriz’ diye düşünüyorlar. Bu davanın peşini bırakmayacağız. Silah herkese verilmemeli, bunu bir kere daha herkes görmüş oldu. Bu katiller cezalandırılmalı. Çok iyi biliyoruz ki, suçlu sadece Özcan değildir” ifadelerini kullandı. 

 

‘Devletin silahına güvendi’

 

Rozerin’in annesi Şükran Atlı da kızının uzun süredir boşanmak istediğini, sığınma evinde kaldığını ve uzaklaştırma kararı aldığını dile getirerek, “Defalarca kez karakola şikayette bulundu. Birini öldürme ihtimali olan bu adamın belinden silahı almadılar, kızımı korumadılar. 6 ay uzaklaştırma kararı verdiler. Ne işe yaradı? Her saldırı ya da şiddet sonrası erkekleri bir kapıdan alıp bir kapıdan salıyorlar. Böyle bir vicdansız birine nasıl silah vermişler? Hakkında o kadar şikayet varken nasıl verirler o silahı? Kızımı o silahla vurdu. Her gün kaç kadın katlediliyor. Kadınların katledilmesinin tek sorumlusu katillerini koruyan devlet ve onun mahkemeleridir. Belindeki silahla bize gözdağı veriyordu, bizi onunla korkutmaya çalışıyordu. Bu katliama fırsat veren herkes Özcan kadar suçludur. Ailesi de bu suça ortaktır” diyerek, Özcan’ın ailesinin de Rozerin’in şiddete maruz kalmasına göz yumduğunu aktardı. 

 

‘Tek suçlu Özcan değil’

 

Şükran, kadınların katledilmesinin olağan karşılanmaması gerektiğini sözlerine ekleyerek, “Katliamların önünü açıyorlar. Annelerin yüreğini yakıyorlar. Kızımı koruyamadılar, onu ölüme ittiler. Eğer şikayeti dikkate alsalardı kızım şu an hastanede olmayacaktı. Eğer katillere yüksek cezalar verilseydi bir daha kimseyi öldürmeye cesaret edemezlerdi. Adaletli bir karar verilinceye kadar davanın peşinde olacağız. Biz tek suçlunun Özcan olmadığını biliyoruz. Hiçbir ceza kalbimi ferahlatmayacak ama en yüksek cezayı alması için ne gerekiyorsa yapacağız. Kadın katilleri artık korunmasın” çağrısında bulundu.

 

‘Kadınlar katledilmesin’

 

Ailenin yakınlarından olan Zekiye Tarancı da Rozerin’in yıllardır şiddet gördüğünü ve şikayetlerine rağmen korunamadığını kaydederek, şunları söyledi: “Kadın katliamlarına son verilsin. Faillere caydırıcı cezalar verilsin.”

 

Rozerin’in halası  Seniha Yaşar ise, “Annelerin yüreğine evlat ateşi düşmesin. Kadınlar artık katledilmesin. Katiller cezalandırılsın. En ağır cezayı istiyoruz. Ne istiyorlar kadınlardan” dedi.