Tepki büyüyor: Gazetecileri bırakın!
- 09:01 11 Haziran 2022
- Güncel
İZMİR - Özgür basın çalışanlarının gözaltına alınmasına tepki gösteren gazeteci, siyasetçi ve aktivist kadınlar, zamanlamanın dikkat çekici olduğunu belirterek, bir an önce bırakılmalarını istedi.
Diyarbakır’da 8 Haziran sabahı aralarında ajansımızın da bulunduğu basın kurumları ve gazetecilerin evlerine baskın yapıldı. 20 gazeteci 21 kişinin gözaltına alındığı baskınlarda birçok malzemeye el konuldu. Gözaltılara tepkiler sürüyor. Siyasetçi, aktivist ve gazeteciler gözaltına alınanların derhal bırakılmasını istedi.
‘Seçim sürecinin gazeteciler için nasıl geçeceğinin göstergesi’
Son yıllarda gazetecilere yönelik gözaltı, tutuklama, haber takibi esnasında engelleme, şiddet uygulama gibi durumların arttığına dikkat çeken Evrensel gazetesi çalışanı Dilek Omaklılar, bunun normalleşmesine izin vermeyeceklerini söyledi. Dilek, “Biliyoruz ki ‘gazetecilik suç değildir.’ Arkadaşlarımız yıllardır gazetecilik yapıyor. Kayyumlardan, yolsuzluklara kadar önemli haberler yapan meslektaşlarımızın gazeteciliğinin yanındayız. Öte yandan bu baskılar nasıl bir seçim sürecine doğru sürüklendiğimizi de gösteriyor. Daha yüksek bir sesle ‘artık yeter’ diyoruz. Tüm baskılara gözaltılara tutuklamalara inat yazmaya devam edeceğiz, haber alma hakkı için meslektaşlarımız için tüm meslek örgütleri, basın özgürlüğü savunucuları dayanışma göstermeli” şeklinde belirtti.
‘Özgür basın kriminalize edilmek isteniyor’
Özgür basın çalışanlarına dönük saldırıların ilk ve son olmadığını kaydeden Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Eşbaşkanı Berna Çelik, basına yönelik saldırının Federe Kürdistan Bölgesi ve Suriye’de yaşayan Kürtlere dönük operasyon ve PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın yaşadığı tecride karşı Gemlik’e yapılacak yürüyüş öncesine denk gelmesinin manidar olduğunu ifade etti. Saldırının halkın haber alma özgürlüğünün engelleme çabası olduğunu dile getiren Berna, “Onlar da çok iyi biliyorlar ki bilinçli kitle, Kürt halkı ana akım medyanın haberlerine güven duymuyor. Bu özgür basına dönük ciddi sahiplenme haberlerini takip etmeye dönük bir tutum var. AKP-MHP ittifakının basının çalışmalarını kriminalize etmeye dönük bir saldırıdır. Arkadaşlarımız gözaltındalar ancak bir iki arkadaşın gözaltına alınmasıyla bu gelenek tükenmez” şeklinde konuştu.
‘Birleşik mücadeleyle tepkimizi büyüteceğiz’
Son dönemde Suriye’de ve Kürdistan’ın farklı bölgelerinde Kürt halkına yönelik saldırıların yoğunlaştığını söyleyen Mücadele Birliği gazetesinden Lütfiye Burcu Kara, özgür basına yönelik saldırıların bu süreçten bağımsız ele alınamayacağını ifade etti. Kürt gazetecilerin Kürt halkının sesi oldukları için gözaltına alındıklarını dile getiren Lütfiye, “Bu aslında salt Kürt gazetecilere dönük operasyon değil. Bu saldırıların büyüyeceğini de gösteriyor. Kürt halkının sesini kısmak için yapılıyor. Biz tüm saldırılara rağmen onların sesini duyurmaya devam edeceğiz, Kürt halkına yönelik saldırılara karşı birleşik mücadeleyle tepkimizi büyüteceğiz” dedi.
‘Haber alma hakkı feminist bir mücadeledir’
Kadın mücadelesinde medyanın önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayan Kadın Savunma Ağı’ndan Gizem Coşkun ise, kadın basın emekçilerinin de kadın hareketinde birer özne olduklarını dile getirdi. Dünyada ve Türkiye’de yönetimlere faşizmin hakim olmasının kadın hareketine ciddi saldırıları barındırdığını belirten Gizem, “Yaşanan olayları takip edip, açığa çıkarıp kamuoyunun bilgisine sunmakta basın emekçilerinin ciddi katkısı var. Ciddi saldırıların olacağı süreçlerde önce basın emekçilerine saldırılır. JINNEWS’e yapılan baskın ve saldırıyı da bu şekilde değerlendiriyoruz. Gözaltıları kabul etmiyoruz, kadın mücadelesine yönelik saldırı olarak görüyoruz. Toplamda kadın hareketinin geldiği noktada yaşanan bütün saldırılar kadın mücadelesinin kazanımlarına da saldırı, bu nedenle feminist bir mesele. Halkın haber alma hakkı feminist bir taleptir. Mücadeleleri mücadelemizdir” diye konuştu.