'Kazanan bizler ve halkımız olacak'

  • 12:02 27 Şubat 2022
  • Siyaset
 
ANKARA - Sincan Cezaevi’nde tutsak bulunan Kürt siyasetçi kadınlar DBP Kongresi’ne gönderdikleri mektupta, “Yaşadığımız sorunların, Türkiye’nin bu duruma gelmesinin esas nedeni devletin Kürt sorununda inkar-imha ve asimilasyon politikasını sürdürmesidir. Önümüzdeki süreçte demokrasi, özgürlük, barış ve adalet mücadelesini daha örgütlü yürütüp, dayanışma ve demokrasi cephesini güçlendirirsek kazanan bizler ve halkımız olacaktır” dedi.
 
Ankara Sincan 3 Nolu L Tipi Cezaevi’nde tutuklu bulunan Sebahat Tuncel, Zeynep Ölbeci, Zeynep Karaman, Sibel Akdeniz ve Aynur Aşan, DBP’nin 6’ncı Olağan Kongresi’ne mektup gönderdi.
 
Kadınların gönderdiği ortak mesaj şöyle:
 
“Mücadelemizin sıcaklığı ve coşkusuyla sizleri saygıyla, sevgiyle selamlıyor, kongremize başarılar diliyoruz. Kongremizin; halklarımızın eşitlik, özgürlük, demokrasi ve barış mücadelesini daha etkili ve güçlü bir şekilde öncülük rolünü, dönemin ihtiyaçlarını karşılayacak bir örgütlenmeye ve yenilenmeye vesile olacağına inanıyoruz.
 
Öcalan’ı sesi adil bir yaşamın olanaklarını açığa çıkaracak
 
Değerli kongre bileşenleri; 2015 yılında bugüne Kürt halkına, siyasi hareketine, demokratik muhalefete, kadın hareketine yönelik sistematik bir devlet şiddeti ve zulüm politikası ile karşı karşıya kaldık. Türkiye’nin hem iç hem dış politikasını Kürt düşmanlığını, Kürt karşıtlığı üzerinden şekillendiren AKP-MHP-Ergenekon faşist bloku; Türkiye’yi içinden çıkılmaz bir kaos ve krize sürüklemiş, toplumu nefessiz bırakmıştır. Ekonomi ve siyasi alanda yaşanan krizin faturasını halklarımıza ödetmek istemektedir. Bu duruma karşı halkın yoğun bir tepkisinin ve itirazının açığa çıktığı bir gerçek. Kongremizin halkın, kadınların, gençlerin, emekçilerin itirazını örgütleyecek şekilde halkımıza umut vererek bir kararlaşma ve mücadele iradesini açığa çıkaracağını biliyoruz. Sevgili arkadaşlar, yaşadığımız sorunların sebebi, Türkiye’nin bu duruma gelmesinin esas nedeni devletin Kürt sorununda inkar-imha ve asimilasyon politikasını sürdürmesidir. Aslında diyalog ve müzakere masasını yıkıp, çökertme planını, tecrit ve izolasyon politikalarını devreye koyanlar kendi sonlarını da getirmiş oldu. Kürt sorunun demokratik, barışçıl ve özgürlükçü çözümü için Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki mutlak tecrit ve izolasyonun kalkması, Sayın Öcalan’ın sesinin halka ulaşması sadece Kürtler için değil, bütün Türkiye halkları için yeni ve güzel bir başlangıç, barışçıl, demokratik, adil bir yaşamın olanaklarını açığa çıkarmasına vesile olacaktır.
 
Kazanan bizler ve halkımız olacaktır
 
Sevgili Kongre delegeleri, değerli halkımız, zorlu bir süreci geride bıraktığımıza inanıyoruz. Halkımızın, devletin zor ve zulüm politikasına karşı duruşu, direnişi, faşist bloku yolun sonuna getirmiştir. Önümüzdeki süreçte demokrasi, özgürlük, barış ve adalet mücadelesini daha örgütlü yürütüp, dayanışma ve demokrasi cephesini güçlendirirsek kazanan bizler ve halkımız olacaktır. Onun için hem Kürt ulusal birliğini hem de Türkiye halkları ile demokratik birliği güçlendirme politikasında DBP’nin aktif bir rol oynaması önemlidir. Bu süreçten çıkışın halkımızın, halklarımızın özlem duyduğu bir geleceği inşa etmenin mümkün olduğunu biliyor ve kongremizin bu açıdan da önemli bir kararlaşmayı açığa çıkaracağına inanıyoruz.
 
Hep birlikte başaracağız
 
Yeni bir yaşamı inşa etmek, yeni başlangıçlar yapmak için koşullar hiç olmadığı için uygun. Kongremizin 8 Mart ve Newroz öncesine denk gelmesi, bu yeni başlangıç için güçlenmek, kararlaşmak, umudu yeniden yeşertmek için de önemli bir başlangıç olacaktır. Kongremizdeki coşku, motivasyon, mücadele ruhu ve direniş azmi, 8 Mart ve Newroz alanlarına da yansıyacaktır. Bizler de şimdiden kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü, 21 Mart Halkların Özgürlük Bayramı’nı kutluyor, tekrardan kongremize başarılar diliyor, seçilecek eşbaşkanlarımıza ve PM üyelerimize başarılar diliyoruz. Bugüne kadar partimizde emeği geçen tüm arkadaşlara, yoldaşlara da şükranlarımızı sunuyoruz. Hep birlikte başaracağız. Selam ve sevgilerimizle.