Emek ve Demokrasi Platformu: Kayyım kararı sivil darbe zihniyetin devamıdır

  • 19:33 3 Haziran 2024
  • Güncel
AMED - Colemêrg Belediyesi’ne atanan kayyıma ilişkin Amed’de Emek ve Demokrasi Plaformunun yaptığı eylemde, konuşan  Amed EĞİTİM SEN 2 Nolu Şube Eşbaşkanı Duygu Özbay, “Kayyım kararı sivil darbe zihniyetin devamıdır” dedi.
 
olemêrg (Hakkari) Belediyesi’ne sabah saatlerinde düzenlenen baskın sonrası İçişleri Bakanlığı kararıyla kentin valisi kayyım olarak atandı. Kayyım gaspına çok sayıda kentten tepki gelirken Amed’de de Emek ve Demokrasi Platformu öncülüğünde Rojava parkında açıklama yapmak istendi. Açıklamaya DEM Parti Amed il eşbaşkanları ile Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) il ve ilçe örgütleri, Tevgera Jinên Azad (TJA), Demokratik Toplum Kongresi (DTK), sivil toplum örgütleri ve yurttaşlar katıldı. Yüzlerce kişinin katıldığı eylemde sık sık “Bijî berxwedana Colemêrg ê”, “Bijî berxwedana DEM Parti”, “Direne direne kazanacağız”, “Baskılar bizi yıldıramaz”, “Amed faşizme mezar olacak” ve “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları atıldı.
 
Açıklama yapmak isteyen grubu kolluk kuvvetleri ablukaya alarak açıklamanın yapılmasına izin vermedi. Açıklama yapmak isteyen yurttaşlar ile kolluk kuvvetleri arasında arbede çıkarak kolluk kuvvetleri yurttaşları darp etti. Bu sırada basının da çekim yapılmasına engel olundu.
 
‘İktidar kayyım politikalarını devreye sokarak Hakkari’ye kayyım atadı’
 
Duygu, 31 Mart 2024 tarihinde yapılan yerel seçimlerde halkın sadece Belediye Eş Başkanları seçmemiş aynı zamanda kayyum atanan yerlerde yüksek oy oranlarıyla kayyum politikalarını kabul etmediğini de gösterdiğini belirtirken, Buna rağmen AKP+MHP iktidar bloğu bir kez daha kayyum politikalarını devreye sokarak Hakkâri’de halkın iradesini gasp etmiştir. Biliyoruz ki, bu girişim ülkede demokrasiden, barıştan, emekten yana olan herkese verilmiş bir gözdağıdır. Binlerce insanın oylarını alarak yüzde 48 bin 92 ile seçilen DEM Partili Hakkâri Belediye Eş Başkanının, atanmış bir İçişleri Bakanı tarafından görevden alınarak yerlerine, ‘Partili cumhurbaşkanlığı sisteminin partili valilerini’ kayyum atamak kırıntıları kalan demokrasiyi tümden rafa kaldırmaktır.
 
‘Kayyım kararı sivil darbe zihniyetin devamıdır’
 
İçişleri Bakanı’nın açıklaması selefi olduğu İçişleri Bakanının “Mahkeme kararını bekleyemezdik” söyleminin tekrarı ve asgari demokrasi ilkelerinin ayaklar altına alındığının itirafı olduğunu ifade eden Duygu, “Açıklama ortada hukuki bir sürecin değil siyasi bir darbenin olduğunu göstermektedir. AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı birkaç gün önce ‘en çok darbeye maruz kalan bir iktidarız’ derken sürçü lisan etmiş olsa gerek! Çünkü demokrasiye ve temel hukuk ilkelerine en çok darbe gerçekleştiren, üçüncü kayyum dönemi ile halk iradesini en çok gasp eden iktidar ve parti olarak kendileri tarihe geçmiştir. Kabul edilmelidir ki, Cumhurbaşkanı ve partisinin kararlarının, halkın iradesinden üstün görülmesi sivil darbe zihniyetinin devamıdır. Seçilenlerin yerine kayyum atamanın olağan hale getirildiği bir rejim inşa edilmek ve bu durum normalleştirilmek istenmektedir” ifadelerini kullandı.
 
‘İktidar anayasal suç işlemektedir’
 
Duygu, iktidarın kayyım politikasında ısrar etmesinin halkın iradesinin gasp edilmesinin yanı sıra emekçilerin hak ve özgürlüklerinin de kısıtlanması, çalışma hakkının kayyımın insafına terk edilmesi anlamına geldiğini söylerken, “Birçok gelişmeden de anlıyoruz ki, halktan veto yiyen, oyları her gün biraz daha eriyen iktidar baskıları, toplumsal gerginliği ve anti demokratik uygulamaları artırarak karşıtlık üzerinden toparlanmayı amaçlamaktadır. İktidar geçmiş iki dönemde olduğu gibi bir kez daha siyasallaşmış yargı eliyle hukuki olmayan gerekçeler öne sürerek seçimleri anlamsızlaştırıp araçsallaştırarak anayasal suç işlemektedir. Aday olmasında, seçilmesinde, mazbata almasında herhangi hukuki engel olmadığı YSK tarafından da onaylanan kişinin seçimleri büyük bir farkla kazanmasından iki ay sonra hakkında dosya üzerine dosya olduğunun açıklanması inandırıcı olmadığı gibi siyasi darbeye kılıf uydurma çabasından başka bir anlam taşımamaktadır. Halkın demokratik iradesine ipotek koyamazlar, yurttaşların demokrasiye ve seçimlere olan inancına darbe vuramazlar. Evrensel hukuk normlarına, AHİM içtihatlarına aykırı olan bu uygulamaların halkın büyük çoğunluğunun, hatta kendi kitlesinin vicdanında bile en son 31 Mart’ta açığa çıktığı üzere mahkûm edildiği açıktır” sözlerine yer verdi.
 
‘Halk iradesine vurulan bu darbeden derhal vazgeçilmelidir’
 
Duygu son olarak şunları kaydetti: “Emek ve Demokrasi Güçleri olarak, başta üyelerimiz olmak üzere Hakkâri halkının iradesini, hak ve özgürlüklerini savunmaya ve dayanışma içinde olmaya, bu antidemokratik zihniyete karşı, kutuplaştırma ve düşmanlaştırma çabalarını aşarak, demokratik bir ülkeyi inşa etme mücadelemizi demokrasiden yana olan tüm kesimlerle yan yana gelerek sürdürmeye devam edeceğiz. Bir kez daha çağrıda bulunuyoruz, halk iradesine vurulan bu darbeden derhal vazgeçilmelidir. Hukuk dışı yollarla, baskı ve zor yöntemleriyle halkın iradesinin gasp edilmesine son verilmelidir. Seçilmiş Hakkâri Belediye Eş Başkanı serbest bırakılarak derhal görevine iade edilmelidir.”