Arzu Çerkezoğlu: Taşeron KHK'si yeni mağduriyetler yaratacak

  • 09:05 27 Aralık 2017
  • Emek/Ekonomi
Zülal Koçer 
 
İSTANBUL - Taşeron işçilere 696 sayılı KHK ile getirilen "sınav" şartlı kadro uygulamasını değerlendiren DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, kadroya geçmek isteyen  taşeron işçilerde, taşeronda çalıştıkları döneme ilişkin açtıkları davalar ve bu davalar sonucunda hak kazandıkları alacaklardan feragat etme şartı aranacağını söyleyerek, söz konusu şartların yeni bir mağduriyet yaratacağını belirtti. 
 
AKP hükümeti tarafından çıkarılan 696 Sayılı KHK birçok tartışmayı beraberinde getirirken, KHK içinde yer alan paramiliter güçlere yargı muafiyeti getiren 121’inci madde ile cezaevlerindeki tutsak ve hükümlülere getirilen “tek tip” kıyafet giyme zorunluluğuna tepkiler devam ediyor. KHK’de yer alan dikkat çeken bir diğer düzenleme ise taşeron işçilere “sınav şartlı kadro” uygulaması. Taşeron işçiler için getirilen “sınav şartlı” kadro uygulamasının ne anlama geldiğini, kimleri kapsadığını ve taşeron işçileri için yıllardır dile getirilen kadro talebine karşılık olup olmadığını Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu ile konuştuk. 
 
‘Taraflarla müzakere edilmedi’
 
Taşeron işçilerinin yıllardır kadro almak için  mücadele ettiğini hatırlatarak söze başlayan Arzu, taşeron işçi sayısında özellikle AKP hükümeti iktidarında büyük bir artışın olduğunu söyledi. Son KHK ile birlikte taşerona kadro verilmesinin ailelerle birlikte 4 milyon kişiyi ilgilendirdiğini belirten Arzu,  “Bu düzenlemenin taraflarla müzakere edilmeden, yani üçlü danışma kurulu, Ekonomik Sosyal Konseyi gibi çalışma yaşamına ait müzakere mekanizmaları işletilmeden ve Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) baypas edilerek bir KHK ile çıkarılması bizim için kabul edilemez” dedi.  
 
Düzenleme ne getirecek?
 
OHAL koşullarında ve bu gerekçeyle çıkarılan KHK’lerin işçileri ilgilendiren bir konu kapsamına sokulmasının Anayasa’ya aykırı olduğunu dile getiren Arzu, bu düzenlemenin KHK ile hayata geçirilmesini hiçbir şekilde kabul etmediklerini söyledi. Düzenlemenin taşeron işçiler açısından büyük bir mağduriyet getireceğine dikkat çeken Arzu, “genel bütçeli” diye tarif edilen bakanlıklara bağlı kurumlarda 450 bin,  belediyelerde de 400 bin işçinin çalıştığını belirterek, “Belediyede çalışan arkadaşlarımız bu düzenleme kapsamında kamu işçisi olarak istihdam edilmeyecek, belediyelerin kendi şirketlerinde çalıştırılacak” dedi. Arzu bu durumda belediyelerdeki taşeron işçilerin şirket üzerinden çalıştırılmasına devam edileceğini de sözlerine ekledi. 
 
İşçilerden haklarından feragat etmeleri istenecek
 
Kamuda çalışan 450 bin işçi için de benzer bir mağduriyetin doğduğunu ifade eden Arzu, söz konusu  KHK kapsamında kadro almak isteyen  taşeron işçilerde, taşeronda çalıştıkları döneme ilişkin açtıkları davalar ve bu davalar sonucunda hak kazandıkları alacaklardan feragat etme şartı arandığını hatırlatarak,  “İşçi arkadaşlarımızın taşeron hukuksuzluğuna karşı açtıkları bütün davalardan feragat etmeleri isteniyor ki; bu konuda sayısız kazanılmış dava var. Ayrıca geleceğe dair de hiçbir dava açmayacaklarını bayan etmeleri gerekiyor” dedi.
 
‘Sınav eleme ve yandaş kayırmak üzerine’
 
Söz konusu madde kapsamında getirilen sınav şartına ilişkin de konuşan Arzu, “Yazılı, sözlü ve uygulamalı sınav deniyor. Bu sınav merkezi bir sınav da olmayacak, her kurum kendisi yapacak. Sözlü sınav olması nedeniyle bu sınavın tamamen eleme ve yandaşları kayırmaya yol olacağı çok açık bir şekilde görülüyor. Oysa bu arkadaşlarımız bu işyerlerinde yeni iş başı yapmıyorlar. Yıllardır tamamen hukuksuz bir biçimde, kağıt üzerinde taşeron firmalar aracılığı ile aslında kamunun işçisi olarak çalışıyorlar. Dolayısıyla sanki yeni iş başı yapıyorlarmış gibi sınava tabi tutulmaları kabul edilemez” diye konuştu. 
 
‘Yeni mi güvenlik sorunu oluşturmaya başladı?’
 
Arzu, güvenlik soruşturması şartının da mağduriyet yaratacağını vurgulayarak, “OHAL kapsamında genişletilen, 657’li devlet memurları için geçerli olan güvenlik soruşturması kapsamına sokulmaya çalışılıyor. Oysa bu arkadaşlarımız az önce de belirttiğim gibi kamu adına kamunun işlerini yapan işçiler. Yani bugüne kadar kamunun içinde güvenlik sorunu oluşturmuyorlardı da şimdi mi oluşturuyorlar. Dolayısıyla bu da yine bir eleme ve belli insanları kadroya almamanın bir gerekçesi yapılacak” ifadelerini kullandı. 
 
Kadro hak kazandırmayacak
 
Tüm bu aşamaları geçse bile işçileri bir dizi ayrımcılığın beklediğini söyleyen Arzu, işçilerin kadroya geçtikten sonra haklarında bir kazanım olmayacağına, kadrodan önceki koşullarda çalışmaya devam edeceklerine dikkat çekti. 659 sayılı KHK ile getirilen düzenlemelerden birinin de işçi sendikaları konfederasyonlarına çerçeve protokol yetkisi verdiğini ifade eden Arzu, bu düzenleme ile iş kolu toplu iş sözleşmeleri ve iş kolu sendikalarının alanlarının ortadan kaldırılacağını ve kamuda iki ayrı işçi statüsünü yaratılacağını söyledi. 
 
Arzu, kadroya geçiş sürecinde yaşanacak mağduriyetlere tekrar vurgu yaparak binlerce işçinin de kamuya geçmesinin engelleneceğini söyledi. Kadroya geçebilenler açısından da ciddi hak kayıpları yaşanacağını vurgulayan Arzu, yine bu işçilerin “İkinci sınıf” kamu işçisi olacaklarını belirtti.
 
‘Ayrımsız, şartsız kadro’
 
Taşeron işçilerin kadro konusuna dair yapılacakların son derece net olduğunu belirten Arzu, “Bu çalışma biçimi bütünüyle hukuksuz, keyfiyettir. Bütün taşeron işçilere bugüne kadar kazanmış oldukları haklarla birlikte ayrımsız şartsız kadro verilmesi ve tüm kamu çalışanlarının yararlandığı haklardan onların da yararlanması gerekir” diye konuştu. Taşeron çalıştırmanın yasaklanması gerektiğini tekrar eden Arzu, “Biz başından beri söylüyoruz; her şeyin ihalesi yapılabilir ama insan emeğinin ihale masalarında alınıp satıldığı bir çalıştırma biçimi her şeyden önce insan onuruna aykırıdır” dedi. 
 
'Düzenlemeye karşı mücadele edeceğiz'
 
Düzenlemenin geri çekilmesi için mücadele edeceklerini söyleyen Arzu, düzenleme hakkında hem hukukçular hem siyasi partilerle görüşme halinde olduklarını, hukuki yolları da zorlayacaklarını belirtti. Arzu, DİSK’in üzerine düşeni yapacağını söyledi.