MARDİN - Bereketli Ömeryan toprakları kadınların üretimleriyle daha da renkleniyor. Bahçesinde çeşit çeşit meyveler yetiştiren Nure Aktuğ bin bir emekle yetiştirdiği ürünlere hak ettiği değerin verilmemesinden kaynaklı tepkili. 

 

Doğası ve dağları ile insanı büyüleyen Ömeryan'da bulunan Talete (Doğanlı) köyünde kadınlar yaşamın her alanında aktif rol oynuyor. Kadınların doğa ile kurdukları bağ ise neolitik döneme dair anlatılanları akıllara getiriyor. Bahçelerinin ekimini, bakımını, hasadını kendi elleriyle yapan kadınlar aynı zamanda elde ettikleri ürünleri satışa sunarak kendileri için ufak bir bütçe de oluşturuyor. 

 

‘Onlar da bana bakıyorlar’

 

Nure Aktuğ bir yandan bahçedeki sebzeleri topluyor bir yandan da bu bahçeye verdiği emeği anlatıyor. Köyün baştan sona bahçe ve meyve ağaçları ile çevrili olduğunu ifade eden Nure,"Bu bahçe uzun yıllardan beri var. Her gün gelip suluyorum. Dikmediğim meyve ağacı kalmadı. Onlar da tıpkı çocuklarım gibi büyüdü. O günlerde büyük zahmetlerle baktığım bu ağaçlar şimdi bana bakıyor. Bu bahçede Çin eriğinden armutta çeşit çeşit meyve var. Meyvelerimden birinin sezonu bitiyor diğerininki başlıyor. Bu da beni çok mutlu ediyor" diye anlatıyor.

 

'Kadınlar büyük emek veriyor'

 

Köy kadınları olarak çok yorulduklarını ve bir an olsun durmadıklarını söyleyen Nure, "Sadece meyve sebze değil bağ, patates ve salatalık tarlalarına da bakıyoruz. Her sabah saat 5'te uyanıp işimizin başına koyuluyoruz. Ev, bahçe, ahır ve tarla derken bir baktın akşam oluyor. Bu köyde her şey kadın emeği ile oluyor. Buradaki bağlar bahçelerin hepsi kadınların ürünü ve emeğidir" diye belirtiyor. 

 

'Emeğimizin karşılığını alamıyoruz'

 

Nure, doğa ile arasında güçlü bir bağ olduğunu ifade ediyor fakat emeğinin karşılığını alamamasından kaynaklı tepkili. Nure, bu durumu ise şöyle anlatıyor: “Emeğimizin karşılığı verilmiyor. Paranın yarısı komisyona gidiyor. Bazen ilçeye götürmek için harcadığımız benzin parasına bile yetmiyor. Kadınlar çalışıyor emek veriyor ama emekleri de bir anda böyle sömürülüyor. Yine de kendi ekmeğimizi çıkarmaya çalışıyoruz."