Bu köyde hep kadınlar çalışıyor: Ulamış’ın Karakılçık ekmeği tezgahlarda

  • 09:02 17 Ekim 2017
  • Emek/Ekonomi
İZMİR- Ulamış köyünün bilinen eski ekmeklerinden olan ‘Karakılçık ekmeği’, tohumları verilen köydeki kadınların ellerinden çıkarak tezgahlarda tekrar yerini alıyor. Ulamış’ın bütün kadınları çalışıyor ve şöyle diyor: “Burada kadınlar erkeklerden daha çok çalışıyor.” 
 
İzmir'in Seferihisar ilçesine bağlı Ulamış köyünde eski tatlar gün yüzüne çıkıyor. Köyde sağlıklı olan birçok besin üretilirken, ‘Karakılçık ekmeği’ de bunların arasında yerini alıyor. Karakılçık ekmeği, Ulamış köyünün en eski tohumlarından ve ekmeklerinden. 
 
Karakılçık tohumu bir dönem unutulmaya ve tükenmeye yüz tuttuğu sırada Ulamış Belediyesi tarafından korunarak üretme başlandı. Tohumu ekip üreten belediye, buğdayı değirmenlerinde öğüterek kadınlara ekmek yapması için veriyor. 
 
Karakılçık ekmeğini üreten Ulamışlı kadınlar da bunun üretim ve gelirleri açısından büyük bir ön adım olduğunu belirtiyor. Ekmek üreten Asiye Özdem, yaptıkları karakılçık ekmeğinin sağlıklı olduğunu söyleyerek, tohum ve ekmek üretimine devam edeceklerini kaydediyor. 
 
Tohumlar kadınlara emanet
 
7 yıldır ekmek üretimi yapan Asiye Özdem, 4 aydır da Karakılçık ekmeği yaptığını aktararak şöyle devam etti: "Karakılçık buğdayının tohumunu belediyemiz buldu, çoğalttı ve bize veriyor. Biz de ekmek yapıp köyümüzde, pazarda satıyoruz. Ekmeğimiz doğal ve sağlıklıdır. Genetiği bozulmamış eski buğday  tohumlarımızdan, belediye değirmeninden bize getiriliyor biz de işliyoruz. Artık eski genetiği bozulmamış buğdaylar kalmadı. Karakılçık buğdayını ekebileceğiz ve ekmeği yapabileceğiz.”
 
Önce salçalı ekmek ikramı
 
Sattığı ekmeklerden birkaç tanesini müşterilere tattırmak için bırakan Asiye, her gelene bıçakla keserek ikram ediyor. Asiye, bizi görünce de yanına çağırarak tezgahın altında bulunan salça kavanozunu çıkarıp ekmeğe salça sürüyor ve devam ediyor: 
 
"Bu ekmeğin en güzel hali üstüne salça sürülerek yenilmesidir. Bu ekmeği yiyen herkes çok beğeniyor, tıpkı eski ekmek diyor. Daha çok dışarıdan gelenler bu ekmeği alıyor. Ekşi maya ile yapılıyor, ekşi maya da doğal bir maya olduğu için öteki mayalar gibi bozulma yapmıyor. Ekmek dolapta aylarca bozulmadan saklanılabilir. Şimdiki ürünleri dolaba koyuyorsun dayanmayıp hemen bozuluyor.”
 
‘Bütün tohumlar eskiye dönsün’
 
Tohumlara dikkat çeken Asiye, “Sadece buğday değil, bütün tohumlarımız eskiye dönsün isterim. Bu dönemdeki tohumların dayanıklılığı yok, eski tohumların dayanıklılığı vardı. Karakılçık ekmeği de dayanıklı ürünlerden olduğu için talep eden fazla oluyor” diyor. 
 
‘Bu köyde kadınlar çalışıyor’
 
Asiye, ekmek üretip satarak ayaklarının üzerinde durduğunu ve köydeki kadınların farklı üretimler yaparak kazançlarını sağladığını ifade ediyor: "Ekmeğimizi, meyvemizi sebzemizi kendi köyümüzde ürettiklerimizi tüketiyoruz. Köyümüzün bütün kadınları çalışıyor. Tarlaya gidenler var, pazarda ürettiği ürünleri satanlar var. Köyümüzde zeytinlerimiz var, zeytinlerimizi biz topluyoruz. Burada kadınlar erkeklerden daha çok çalışıyor.” 
 
Çocuklarını kendi okutuyor
 
Asiye, “Kadınlar çalışıp kendi parasını kazandığında ezilmiyor. Kazandığın parayı harcamak da daha güzel oluyor. İnsanın kendi parasını, kendi ürettiği ürünleri pazarlayarak para kazanması çok güzel bir duygudur. Çocuklarım üniversite okuyor. Onları kendi kazandığım parayla okutuyorum ve bu benim için anlatılamaz bir duygu" diye belirtiyor.