Rojhilat Newroz ateşini 'Jin jiyan azadî' ile yükseltecek

  • 09:01 16 Mart 2023
  • Güncel
 
Melek Avcı 
 
HABER MERKEZİ - Rojhilat ve İran'da bu yıl "Jin jiyan azadî" isyanı ile yakılacak Newroz ateşlerine ilişkin konuşan KJAR üyesi Aso Kamali, "Kurdistan kültürünün simgesi Newroz, Kurdistan'daki birçok dine ve çeşitliliğine rağmen her yıl bu birleştirici kutlama için insanları bir araya getiriyor" diyor. 
 
Kökleri neredeyse 3 bin yıl öncesine dayanan Newroz, “yeni gün”, “yeniden doğuş”a işaret eder. Bahar ekinoksu anında, 21 Mart’ta kutlanan Newroz üzerine birçok hikaye ve inanç eksenli görüşler olsa da asıl olarak Kürt halkının özgürleşmesi ve direniş ateşinin yakıldığı anı temsil eder. Tarihten beri işgalcilere karşı toprakları için savaşan Kürtlerin mücadelesinin yanında, dört parçanın bir araya gelerek birliğini ve kimliğini ilan ettiği siyasi bir eylem günüdür aynı zamanda.
 
İran ve Rojhilat’ta Newroz 
 
İran ve Rojhilat'ta Newroz, güneş takvimine göre ilk ay olan Farvardin'in ilk günüdür. Güneş takvimi, resmi ülke takvimi olarak kullanılırken, bir diğer adı "Noruz" olan Newroz, yeni yılın başlangıcı olarak kabul edilir ve yılın son çarşambası, Pers döneminden itibaren “zorbalığın yenik düşmesi” anlamını taşır.  
 
Her şey yenilenir 
 
Günümüzde ise İran ve Rojhilat'a bağlı şehir ve köylerde Newroz çeşitli etkinliklerle kutlanır. Halk, her sene yeni yıla girmeden önce yaşamını yapabileceği kadar değiştirmeye çalışır. Bu değişikliklerden biri de temizliktir. Bu gelenek, genellikle Newroz'a yakın bir zamanda yapılır. Ayrıca kimileri yeni yıla girerken ortamı değiştirmek adına yeni eşyalar da alır. 
 
Yeni giysi geleneği 
 
Ülkede Newroz'da yeni giysiler giymek de eski bir gelenektir. Halk, ağaçların yeşermesi ve yeryüzünün yeşerip tazelenmesi ile birlikte yeni elbise giymeyi uğurlu ve mutluluk vesilesi olarak görür. Halk, Newroz'u kutlamak için yaklaşık 25 gün önce doğanın uyanış sembolü olan buğday, arpa, fasulye, mercimek, nohut gibi ürünlerin tohumlarını suda bekletip, sebze yetiştirir. Bugün yaşamın sembolü olan sebze geçmişte de anlam bakımından daha farklı olarak o dönem de tarıma dayanan ekonomi ile ilgilidir. 
 
Çarşema Suri (Yılın Son Salı Günü Kutlaması)
 
İran'da kavimlerin Newroz'dan önce karşıladığı merasimlerden biri de Çarşema Suri'dir. Bu, ateş törenlerinin bir parçasıdır. Newroz gelmeden yani yılın son Salı günü ateş yakılarak kutlanır. Ateş, burada yaşayan halklara göre, aydınlık, nur ve temizliğin sembolüdür, En önemlisi de ateşin tanrının gücünün bir sembolü olmasıdır. Ateşi yakılarak yapılan kutlamalarda Ehrimen'in (Şeytan) yarattığı hastalık, kötülük ve kirliliğin temizlenmesi hedeflenir. 
 
Newroz ve 'Heft Sin Sofrası'
 
Geleneksel bir ritüel olan 'Heft Sin Sofrası', "S" harfiyle başlayan 7 ürünün bulunduğu sofra anlamına gelir. Bu ürünler, Senced (İğde), Sebze, Samanu (bir çeşit tatlı), Sîr (Sarımsak), Sîb (Elma), Sumak ve Sirke'dir. Bu 7 ürünün bereket ve uğur getireceğine inanılıyor. Aslında herkesin bir araya gelmesi için bahane olarak da görülen bu ritüelde bir araya gelenler, birbirlerine iyi dileklerde bulunur. Newroz'un bir araya gelmeye, birbirlerini hatırlamaya, birlikte zaman geçirmeye vesile olduğu ülkede, başlangıçta beş gün olarak belirlense de şimdilerde 13 gün boyunca kutlamalar yapılır. "Sizdeh Beder" (Doğa Günü) denilen bu kutlamalar, yılın 13'üncü günü sona erer. 
 
Özgürlüğün ateşini yeniden Kürt halkı için yaktı
 
Öte yandan Newroz’da yakılan ateş bin yıllardır Kürtler ve halklar için özgürlüğün sembolü haline gelir. Tarihte bir efsane ya da hikâye olarak anılsa da gerçek ateşi 50 yıl önce Kürt halkı için yakan biri vardır. Halkını ve topraklarını sömürgeci krallardan kurtarmak ve dağların eteklerinde çocukları özgürleştirmek için oradadır. Kürtlere dair anlaşmaların altına imza atıldığı ve fermanların imzalandığı kalede, Ankara’da, bir ateş yakılır. Takvimler 1973, 21 Mart’ını gösterirken PKK Lideri Abdullah Öcalan Ankara’daki Çubuk Barajı’nda Kürt gençlerini bir araya getirir. Bu bir araya geliş yeni bir dönemin ve özgürlük ateşinin efsaneden çıkarak gerçeğe dönüştüğü andır. Küçük bir grupla yakılan bu ateş bugün milyonların direnişinin ve eylem hareketinin bir sembolü olur. Şöyle der Abdullah Öcalan: “Samimiydik, inançlıydık, artık güçlenmek de istiyorduk. 1973 Newrozu böyle karşılandı.”
 
Halk yeniden doğuyor
 
Abdullah Öcalan’a göre, “diriliş, başkaldırı ve isyan” olan Newroz, bugün yine kendisinin, “jin, jiyan, azadî” felsefesiyle bütünleşerek İran ve Rojhilat’ta hayat bulur. Kadın özgürlükçü bir perspektif ile bütünleşen hareket, bu yakılan ateşte de kendini gösterir. Zalim krallara karşı yakılan ateşin, Türkiye’de, İran’da, Rojhilat’ta, Suriye’de ve Rojava’da canlı olduğu bir gerçek. Bu kralların hükümdarlığında zulüm gören Kürt halkı dört parçada da yıllardır mücadeleyi sürdürerek her yeni Newroz’da kendini yeninden direniş ruhuyla diriltir. 
 
Devrim ateşiyle birleşen kadın mücadelesi
 
Jîna Emînî’nin katledildiği gün İran ve Rojhilat’ta da bir devrim ateşi yakılır. “Jin, jiyan, azadî” felsefesiyle hayat bulan bu direniş ile İran hükümetine meydan okunurken mollaların sarıkları can pahasına yerlere atılır. Kadınların kestikleri ve rüzgârda direniş bayrağı olarak sallandırdığı saçları bu yıl Newroz’un ateşine karışacak. İran ve Rojhilat’ta hükümetin şiddet, katliam ve işkenceleri sürerken halk sokaklarda mücadeleyi sürdürüyor. Tüm zorbalığa ve baskıya rağmen halkın devrim mücadelesini kıramayan İran hükümeti, çareyi zehirli gazları kullanmakta bulmuşken maske takan gençler sokakta Abdullah Öcalan’ın “jin, jiyan, azadî” felsefesini hayata geçirmek için direnişlerini bir an olsun bırakmıyor. Bu yıl devrim isteği ve yeni bir sistem arzusu ile 21 Mart’ı karşılayacak olan halk, “Kötülüğe karşı savaş süreklidir” diyor ve direnişin Newroz ateşinin alevinde süreceğine vurgu yapıyor.
 
‘Bir direniş ve serhildan’
 
Newroz’un birleştirici gücüne vurgu yapan KJAR üyesi Aso Kamali, bunun bir kutlamadan çok bir direniş olduğunu söylüyor. Yaşamını yitirenlerin kanının direniş ateşine karıştığı bir serhildan gününün Kürt geleneksel kıyafetleri ve şarkılarıyla Rojhilat ve Kurdistan'ın dört parçasında kutlandığını belirtiyor. Aso, "Kurdistan kültürünün simgesi Newroz, Kurdistan'daki birçok dine ve çeşitliliğine rağmen her yıl bu birleştirici kutlama için insanları bir araya getiriyor. Kürt geleneksel kıyafetlerimizi giyiyor ve her yerde Kürtçe şarkılar söylüyoruz. Aynı zamanda, tarihimizin atan kalbi ve Kawa'nın zalim Dehak'a karşı savaşından sağ kalışımızın günüdür bu gün. Halepçe'de soykırıma yol açan modern zaman tiranı Saddam Hüseyin'in El Enfal kampanyasına karşı direniştir. Bu direnişler aynı zamanda da Mazlum Doğan'ın ve daha sonra Kamuran Dündar'ın şehit edilmesinden sonra serhildan gibi günümüzün kahramanlarını doğurmuştur" diye anlatıyor.
 
‘Kürtler bahar gibi olmalı’
 
Dağlar yeniden yeşerirken kötülüğe karşı savaşın sürdüğünü söyleyen Aso, “Direnmek ve aydınlık için savaşmak süreklidir” diyor. Aso, ”Ateş ve aydınlık, bu kutlamanın merkezinde, yeni yaşamı ve yeniden doğuşun anlamını yaratıyor. Biz Kürtler için bu direniş demektir. Ahura Mazda Kürtlere karanlığa karşı savaşmayı öğretti ve 21 Aralık Yaldeh festivalinde ışığı göreceğiz. Her yıl soğuk kış toprağı ve dağları çiçekli mücevherlerinden arındırdıktan sonra; bahar ekinoksu olan Newroz'da çiçekler açarken, dağlar yeniden yeşerirken ışık yeniden hayat bulur. Kötülüğe karşı savaş süreklidir ve Kürtler de bahar gibi olmalı; direnmek, aydınlık için savaşmak, hayata çiçek açmak ve onunla birlikte iyilik getirmek için direnmelilerdir. Yeniden doğuş ve ışığı yükselişi kutlamalarımızın neredeyse bir ay sürdüğünü eklemek isterim” ifadelerini kullanıyor.
 
‘Bayrak Newroz’un, Newroz bayrağın simgesi’
 
Kürt bayrağının Newroz’un büyük bir simgesi olduğunu ve Newroz’un da bayrağın simgesi olduğunu söyleyen Aso şunları paylaşıyor: "Kürt bayrağı, Newroz kültürünün büyük bir kısmını simgeliyor. Kırmızı şehit kanını simgeliyor, sarı 21 köşeli güneş 21'inde kutlanan Newroz’u ve yeşil ise dağların ve pınarların yeniden doğuşuna işaret ediyor. Newroz öncesi çarşamba günü Rojhilat'ta Charchanbe Soorî (Çarşema Sor) ile başlayan, Êzidîlerin Çarşema Serê Nîsanê'yi kutlaması ve Nisan ayı boyunca Tawus Malik'in inişini (Bûka Sale) kutladığına şahitlik edebilirsiniz. " 
 
Aso sözlerine son olarak kutlamanın şarkısını ekliyor:
 
"Hat çarşema sorê,
 
Nîsan xemilandibû bi xorê,
 
Ji batin da ye bi morê.
 
Hat çarşema sor û zerê,
 
Bihar xemilandibû ji kesk û sor û sipî û zerê,
 
Me pê xemilandin serederê."