İZMİR - HDP Kadın Meclisi, düzenlediği forumda kadın yoksulluğunun boyutlarını ve kadın emeği sömürüsünü konuştu.

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Kadın Meclisi “Kadın emeğinin sömürülmesine ve kadın yoksulluğuna hayır” sloganıyla düzenlediği forumda Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde bir araya geldi. Forumda HDP İzmir Kadın Meclisi üyesi Meltem Işık, HDP İzmir İl Eşbaşkanı Berna Çelik ve KESK Kadın Meclisi üyesi Yüksel Bektaş söz aldı.

 

‘Kadın yoksulluğu şiddeti de beraberinde getiriyor’

 

“Kadınlar için adalet” şiarıyla HDP Kadın Meclisi’nin geçen yıl başlattığı kampanya sürecini hatırlatan Berna Çelik, 18 ilde farklı meslek gruplarından kadınlarla bir araya geldiklerine değindi. Özellikle pandemi sürecinde kadın yoksulluğunun derinleşmesi nedeniyle kampanyayı başlattıklarını belirten Berna, “Kadın yoksulluğu toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin kadınlar üzerindeki her türden şiddeti bir araya getiren gerçeklik. Onlara örneğin mevsimlik işçiye vaatle gitmedik. Sorunlarını dinledik ve ‘Neler yapabiliriz’i tartıştık. Kadın platformlarını, kadın kooperatiflerini ziyaret ettik. Eve iş götüren kadınlarla bir araya geldik” dedi.

 

‘Amaç kadınlarla bir araya gelmeyi engellemek’

 

Toplumsal cinsiyet rollerinin kadınların düşük ücretle ve uzun saatler çalıştırılmasında da etkili olduğunu dile getiren Berna, bu konudaki bilinçlendirme ve kadın ittifakı oluşturma çalışmalarının devam ettiğini ekledi. Berna, “AKP-MHP tekçi iktidarı kayyım atadıktan sonra yerel yönetimlerde ilk olarak kadın kazanımlarına saldırdı. Kadın birimleri, danışma merkezleri ve derneklerini kapattı. Amaç sadece kurumun kapatılması değil, kadınlarla bir araya gelmenin önüne geçmek. Kampanyanın amacı ise kadınların yaşadığı sorunları daha fazla dillendirmek ve çözüm odaklı çalışmak. Bunu tek başına yapamayız. Farklı kadın örgütleriyle, farklı kimlikteki kadınlarla bir araya gelerek çalışmalarımız devam ediyor” ifadelerini kullandı.

 

Kampanyanın sonuç metninden bir paragraf okuyan Berna, ülkenin neresinde olursa olsun yoksulluğun olduğu her yerde kadının bulunduğunu dile getirerek, kadına yönelik sorunların oluşumunda AKP-MHP iktidarının politikalarını işaret etti, örgütlenmeye devam edeceklerinin altını çizdi.

 

‘Ücret karşılığı olmayan işler kadınları yalnız bırakıyor’

 

Kadın yoksulluğunda sermayenin ucuz işgücü arayışının en önemli etkenlerden biri olduğunu kaydeden KESK Kadın Meclisi üyesi Yüksel Bektaş da kadınların en çok barınma, giyim, sağlık, ulaşım gibi konularda sorunlar yaşadığını dile getirdi. Kadın yoksulluğunun bir dünya sorunu olduğunu belirten Yüksel, “Kadınların ücret karşılığı olmayan işler yapmaları onları yalnız bırakıyor. Gecekondularda, kent merkezlerinde; ama en çok savaşlarda, mülteci kamplarındaki kadınları etkiliyor. Sağlık emekçisi arkadaşlar kadınların rutin randevu almakta, yol parası bulmakta zorlandığını söylüyor. Hele ki şimdi sistem bizi özel sağlık sigortalarına yönlendiriyor” şeklinde konuştu.

 

‘Örgütlü dayanışma şart’

 

Ekonomik krizin kadınlara etkilerini aktarırken, birçok kadının ped yerine geleneksel yöntemler kullanmaya başladığını dile getiren Yüksel, “Hane içindeki kadın, erkek, çocuk ebeveyn ilişkilerindeki ayrımcılığın ortadan kaldırılması gözetilmeli ve buna dair yasal düzenlemeler getirilmeli. Ebeveyn ilişkisinin, geleneksel ilişki ağından kurtulmasının yolunu bulmalıyız. Tüketim alışkanlıkları da gözden geçirilmeli. İnsan eliyle doğayı da yoksullaştırdık. Ekolojik olmalı” sözlerine yer verdi. Yüksel son olarak, yoksulluğun karşısında birleşik örgütlü dayanışmanın çok boyutlu değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.

 

Forum farklı iş kollarından kadınların paylaşımları ile sürdü.