Erkek yargıya güvenmedi, faili de avukatını da teşhir etti

  • 09:03 28 Haziran 2022
  • Güncel
Melike Aydın
 
İZMİR - Çocuk yaşta sistematik şekilde tecavüze uğrayan M.Z., failin suçuna değil, kendi yaşamının sorgulanmasına karşı verdiği mücadelede, özsavunma yöntemi olarak fail ve avukatını teşhir etti. 
 
İzmir’de 2013 yılında çocuk yaşta olan M.Z.’ye sistematik bir şekilde tecavüz eden tehditlerde bulunan fail Sezgin Ceylan’ın yargılandığı davanın üçüncü duruşması 23 Haziran günü Bayraklı 23’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşma esnasında mahkeme başkanının, tanık olarak dinlenen şahsa, failin, M.’ye attığı tehdit mesajlarını ve failin çektiği fotoğrafları göstermesi, diğer bir tanığa da, M.’nin neden o dönem şikayetçi olmadığına dair soru yöneltmesine dosya avukatı Hazal Aydın tepki gösterdi. Hazal, “13 yaşında bir çocuğun TCK'da rızasından bile söz edilemiyor. Nasıl bir baskı ve tehdit ile karşı karşıya olduğunu bilemiyoruz" dedi. Bir sonraki duruşma, 17 Kasım’a ertelendi. 
 
M., dava öncesinde yaşadıklarını ve sonrasında nelerle karşı karşıya kaldığını ajansımıza anlattı.  
 
Ailesine söylemekle tehdit etti
 
İzmir’de 2013 yılında aynı mahallede oturdukları Sezgin Ceylan ile tanıştıktan sonra dijital medya hesabından konuşmaya başladıklarını söyleyen M., o tarihte failin 19 yaşında olduğunu kendisinden yaşça büyük olduğunu dile getirdi. M., failin, kendisine bu süreçte tecavüz ettiğini, sonrasında ise sürekli kendisini ailesine anlatmakla tehdit ettiğini, bu nedenle istemediği halde görüşmeye devam etmek zorunda kaldığını paylaştı. 
 
Şantajın dozu arttı
 
Fail Sezgin Ceylan’ın, giyimi ve yaşam tarzı da dahil her şeye karıştığını, tehditlerini bu şekilde sürdürdüğünü belirten M., “Sonrasında fiziksel şiddet uygulamaya devam etti. Canı istediğinde dövmeye başladı. En sonunda ‘benimle cinsel birliktelik yaşamazsan ailene anlatırım’ demeye başladı. Her gün okul çıkışında gelerek tehdit ediyordu” diye devam etti. 
 
Fail avukatı M.’nin ifadesini değiştirmesini sağladı
 
Tehdidin dozunun artmasıyla yaşadıklarını annesine anlatan M., 2015’te ailesinin failden davacı olduğunu dile getirdi. Dava esnasında failin, dijital medya üzerinden yeniden kendisine ulaştığını söyleyen M.,  faillin ifadesini değiştirmesi için kendisini bir kez daha tehdit ettiğini ekledi. M, tehditler karşısında ifadesini değiştirmeyi kabul ettiğini kaydederek, failin kendisini avukatı Nezih Sebati Yolal’ın  yanına götürdüğünü belirtti. M., “Burada nasıl ifade verirsem cezasının düşürüleceğini söyledi. ’15 yaşından önce değil de sonra gittiğini söyle’ dedi. Oysa Sezgin, ilk ifadesinde ve ben de pedagog eşliğinde alınan ifademizde zaten 13 yaşında olduğumu beyan etmiştik. Fakat şantajla götürülünce avukatın söylediklerini söyledim. Sonrasında 16 yıl 8 ay ceza aldı ama dava, ifademden sonra 4-5 yıl içinde kapandı. Benim avukatım da CMK’dan atanmıştı” dedi. 
 
Yeniden açılan davada uzlaşma istenmiş
 
Fail Sezgin Ceylan’ın 2018’de yeniden sahte hesaplarla kendisini taciz etmeye başladığını ve tehditlere devam ettiğini dile getiren M., “Reşit olduğum için kendi davamın peşine düşmeye başladım. Ailemle daha zor oluyordu. En son attığı mesajlardan dolayı şikayetçi oldum. Evine baskın yapılarak telefonuna el konuldu. Videolar, fotoğraflar ele geçirildi. Bana attığı şantaj mesajları da vardı, mahkemeye sundum. Dava ancak 2021’de açıldı. İlk olarak uzlaşmaya gitmemizi istediler. Ben uzlaşmayınca dava kabul edildi” şeklinde konuştu. 
 
‘Manipülatif ifadeler’
 
Tüm delil ve tanıklara rağmen davanın üç defa ertelendiğini söyleyen M., failin rüşvet verdiğini iddia ettiği bir tanığın ‘zaten o hep böyle çıplak gezerdi’ gibi bir ifade verdiğini paylaştı. M., “Bir de iki sene önce evlendi ve çocuğu oldu. Ben kıskandığım için ona iftira atıyormuşum. Oysa ilk şikayetçi olduğum tarih Sezgin Ceylan evlenmeden önceydi” dedi. 
 
Mahkeme ‘rıza’ aradı
 
Dava sürecinde ilkokul arkadaşının tanık olarak dinlendiği bilgisini paylaşan M., arkadaşının, mahkemede failin okul çıkışı kendisini zorla alıkoyduğuna tanık olduğunu aktardığını söyledi. M., “Hakim ‘neden şikayetçi olmadı’ diye sordu. O zaman 14 yaşında çocuğum ve rıza sorulmaz bile. Avukatlar itiraz etti, böyle bir soru olamaz diye. Diğer duruşmalarda ise benim Sezgin’in telefonunu ele geçirip kendime mesaj attığımı iddia etti. Geçen celse BTK kayıtlarını istedi, telefonların konumları nerde diye. Bu davada BTK kayıtları bilirkişiye gönderildi ve 27 Kasım’a ertelendi” sözlerini kullandı.  
 
Karakol şikayetini almadı, mahkeme ise özel hayatını sorguluyor
 
Faili ve avukatını dijital medyada teşhir ettiğini belirten M., dava sürecinde failli aklama çabası söz konusu olduğunu aktardı. M. şöyle devam etti: “İlk 2018’de açtığım davanın duruşmasında şikayetçi olmak için karakola gittiğimde ‘sana şu an bir şey yapmıyor’ diyerek şikayetimi almadılar. Ama bu insan, 13 yaşımdan 16-17 yaşıma kadar tehdit etmiş, şiddet uygulamış. Bu davada bana zarar vermeyeceğini de bilemiyorum. Erkekleri aklamaya çalışan bir yargı ile baş başa olduğumu ve güvende olmadığımı düşünüyorum. Çünkü Sezgin’i koruma üzerinden bir duruşma geçtiğimiz günlerde Pınar Gültekin davası olduğunda katile 23 yıl verildi ve Pınar’ın hayatı sorgulandı. Benim de özel hayatım sorgulanıyor. Bir psikolojik şiddet faili, cinsel şiddet faili olan insan dışarıda geziyor. Pınar’ın failine verilen cezayı görünce ceza almayacağını düşündüm ve ben kendi yapabildiğimi yapabilmek istedim. Google’a yazınca adı çıksın istedim.”
 
‘Özsavunma yöntemi olarak teşhiri kullandım’
 
Adaletin sağlanmamasından dolayı kadınların güvende olmadığını vurgulayan M. son olarak, “Bir özsavunma yöntemi olan teşhiri kullandım. Gerçekten de ona bu yaptığını ödetmek için elimden geleni yapacağım” diye konuştu.