İSTANBUL - Tutsak yakınlarının İstanbul Adliyesi önünde başlattığı Adalet Nöbeti, 14’üncü haftasında yürüyüşle devam etti. Polis işkencesi ve gözaltına alınmalara rağmen Şişli’ye kadar yürüyüş gerçekleştirilerek, tutsakların sesi olunacağı mesajı verildi. 

 

Hasta ve infazları yakılan tutsaklar için tutsak yakınlarının İstanbul’da başlattığı Adalet Nöbeti haftalardır uygulanan işkence ve baskıya rağmen 14’üncü haftasında Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi önünde devam etti. Bu haftaki nöbete, Silivri 3 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutsak olan Yakup Akman’ın annesi Fince Akman ile Afyon T Tipi Cezaevi'ne sürgün edilerek tek kişilik koğuşta tutulan Xemgin Karakaş'ın annesi Cemile Karakaş katıldı. Ailelere Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu, HDP il ve ilçe örgütleri, HDP Gençlik Meclisi, Devrimci Parti ve Anadolu Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (ANYAKAY-DER) üyeleri destek verdi.

 

‘Korkmuyoruz’

 

Nöbet öncesi çok sayıda polis ve gözaltı araçlarıyla adliye önü ablukaya alındı. Aileler adliyeye yürüyüş gerçekleştirdikleri esnada, “Bizi susturamayacaklar. Korkmuyoruz” dedi. Adliye önüne gelen tutsak yakınlarını ablukaya alan polisler, her hafta olduğu gibi bu hafta da Kağıthane Kaymakamlığı'nın Adalet Nöbeti’ni yasakladığı belgeyi “gerekçe” göstererek eylemlerini gerçekleştirmelerine izin vermeyeceklerini belirtti. Duruma tepki gösteren HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu, her hafta aynı gerekçeyle annelere işkence edildiğini ancak artık bu duruma susmayacaklarını söyledi.

 

Tekmelendiler, yerde sürüklendiler!

 

Bu esnada, 14 haftadır nöbet eylemi gerçekleştiren Fince Akman ve Cemile Karakaş’a polis saldırdı. Darp edilenlerden Cemile’nin ağzı polislerce kapatılarak nefessiz bırakılmaya çalışıldı. Cemile zorla gözaltına alındığı esnada yerlerde sürüklenerek gözaltı aracına götürüldü. 

 

İşkence polis aracında devam etti

 

Öte yandan nöbet eylemcisi Fince de darp edilirken, Gençlik Meclisi üyelerine de polisin tekme attığı görüldü. Gözaltı aracında da işkence edilen tutsak yakınları, “Bijî berxwedana zindanan” sloganı attı. Bu esnada çekim yapan gazetecilerin de çekim yapması engellenerek darp edilmeye çalışıldı. Nöbet eyleminde 6 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. 

 

Galatasaray Meydanı’na yürüyüş

 

Yaşananlara tepki gösteren Musa Piroğlu, “Hasta tutsaklara özgürlük” yeleği giyerek Galatasaray Meydanı’na kadar yürüyüş gerçekleştireceğini söyledi. Hasta tutsaklar ve annelerin nöbet eylemine dikkat çeken Musa, HDP İstanbul Milletvekili Dilşat Canbaz, Devrimci Parti ve Barış Anneleri İnisiyatifi üyeleriyle Galatasaray Meydanı’na “Hasta tutsaklara özgürlük” sloganıyla yürüyüş gerçekleştirdi.

 

Sandalyeden düşürülmeye çalışıldı

 

Haftalardır tutsak yakınlarının eylemleri dışında adliye önündeki hiçbir eyleme engellemede bulunulmadığını, hasta tutsaklar için yapılmak istenen eyleme ise her hafta polisin saldırdığını duyuran Musa, yürüyüş esnasında polislerce önü kesilerek sandalyesinden düşürülmeye çalışıldı.

 

Polis şiddeti açıklamayı engelleyemedi

 

Adliyeden Şişli’ye kadar “Hasta tutsaklara özgürlük” sloganıyla yürüyen kitle, Büyükdere Caddesi’nde polislerce ablukaya alınarak yürüyüşleri engellendi. Duruma tepki gösteren Musa polislere, “Her hafta 4 anneyi döverek gözaltına alıyorsunuz. Artık susmayacağız, bizi engellemeye hakkınız yok” sözleriyle karşılık verdi. Bu esnada ise polisler vekilleri iterek darp etti. Ardından vekiller polis şiddeti ve tacizine karşı açıklama yaptı.

 

‘Annelerin sesini duyurmaya çalıştık’

 

İlk olarak söz alan Dilşat Canbaz, “Anneler çocuklarımız ölmesin, cezaevlerinden cenazeler, tabutlar çıkmasın, hasta tutsaklar serbest bırakılsın diyerek açıklama yapmak istiyorlar ama her hafta önümüze barikat kuran polis, anneleri sürükleyerek gözaltına alıyor” dedi. Bu hukuksuzluğun son bulması için HDP milletvekilleri olarak adliyeden Şişli’ye kadar yürüdüklerini söyleyen Dilşat, “Annelerin sesini duyurmaya çalıştık. Çünkü 70 yaşında engelli tutsaklar, hasta kadınlar, çocuklu anneler cezaevlerinde. Bugün hapishaneler tabut evleri, ölüm evlerine dönüşmüş durumda. Buna bir son verilmesini istiyoruz, bugün çıkardığımız ses buydu. Ama iktidarın polisinin tahammülsüzlüğü basının önünde barikat kurmak. Kadınların önüne barikat kuran Ankara’daki polisle, İstanbul’da anneleri gözaltına alan, barikat kuran polis aynı. Aynı zihniyet her yerde devam ediyor” sözlerini kullandı.

 

‘Hasta tutsakların sesi olmaya devam edeceğiz!’

 

“Katiller serbest, aileler, siyasiler, gazeteciler, hukukçular, kadınlar tutsak” diyen Dilşat, “Biz buna bir kez daha ses çıkarıyoruz, bu hukuksuzluğa son verilmeli ve tüm hasta tutsaklar serbest bırakılmalı” diye konuştu. Bulundukları her yerde tüm hasta tutsakların sesi olmaya devam edeceklerini belirten Dilşat, “Onlar serbest bırakılana kadar konuşma, eylem yapmaya devam edeceğiz” diye belirtti.

 

Susmamakta kararlılar

 

Daha sonra söz alan ve haftalardır nöbet eylemine dayanışma gösteren Musa Piroğlu da, annelerin haftalardır İstanbul Adliyesi’nde “adalet” talebinde bulunduğunu söyleyerek konuşmasına başladı. Musa, “Haksızlığa karşı yürüyeler, sesini duyurmaya çalışıyor. Kağıthane Kaymakamlığı, tutsak yakınlarının ve tutsakların sesini duymak için açıklama yapmasını yasaklıyor. Hapishanede tutsaklar ölür açıklama yapamazsınız, tutsaklar ölüme terk edilir açıklama yapamazsınız, hapishanelerde eli kolu tutmayan tutuklalar hakkında açıklama yapamazsınız. Her türlü yasakla geliyorlar” sözleriyle polis engellemesine dikkat çekti. Diyarbakır’da tutuklanan 16 Kürt gazetecinin de engellenmeye çalışıldığına değinen Musa, “Bu ülkede herkesin geleceği tehlikede. Herkes bir hapishanenin içinde yaşıyor. Onlar dört duvar arasında, biz açık alanda tutsağız. Bir kişinin iki dudağı arasına sıkışmış hayatlarımız var. Halka yasak olan her yerde biz ses olmaya çalışacağız. Halka engel olduğunuz her yerde, biz milletvekilleri olarak bu yaşananlara karşı ses olmaya çalışacağız” sözleriyle kararlılık mesajı verdi.