Gazeteciler ‘sansür yasasına’ karşı sokağa çıktı

  • 19:54 21 Haziran 2022
  • Güncel
 
İSTANBUL - İktidara muhalif basının Meclis’e getirilmek istenen “sansür yasası” ile hedef haline getirildiğine dikkat çeken basın örgütleri, gözaltı ve tutuklamalara rağmen gerçekleri yazmaktan ödün vermeyeceklerini belirtti.
 
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Basın-İş, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC),  Meclis’e sunulan ve “sansür yasası” olarak tanımlanan düzenlemeyi İstanbul Şişhane’de bulunan Barış Heykeli önünde protesto etti. Çok sayıda gazetecinin katıldığı eylemde “Susturma, korkutma, hapsetme yasasına hayır! Basın hürdür sansür edilemez” yazıl pankart açıldı. Eylemde “Yalan haber kime göre neye göre”, “Bu gün bana yarın sana”, “Basınsız basın yasasına hayır” dövizleri taşınırken, “Baskılar basını yıldıramaz”, “Karanlığa teslim olmayacağız”, “Özür basın özgür ülke” sloganları atıldı.
 
Dezenformasyon yasası
 
Burada DİSK Basın-İş adına söz alan Özge Yurttaş, basına yönelik söz konusu tasarının Meclis Genel Kurulu’na getirilmeye çalışıldığını belirtti. Söz konusu tasarıyı, “dezenformasyon yasası” olarak tanımlayan Özge, buna karşı ülkenin çeşitli yerlerinde tepki göstermeye devam edeceklerini vurguladı. Yasanın iktidara yakın olmayan tüm medyayı hedef aldığını ifade eden Özge,  “Getirilmeye çalışılan yasa, Cumhuriyet tarihinin en karanlık yasalarından bir tanesidir” dedi.
 
Kalemimize sahip çıkacağız
 
Aynı zamanda dijital medya ve yurttaşların da tehdit altında olduğunu dile getiren Özge, “Kamu yararı, güvenliği ve milli güvenlik gibi tanımlamalarla sosyal medyayı kullanan herkesi yargılayacak bir yasa tasarısı gündemde. Gazeteciliği tamamen baskı altına almak ve sadece iktidara muhalif olanları değil iktidarı desteklemeyen herkesi susturabilmek için bu yasa tasarısı getiriliyor. Kalemimize sahip çıkmaya devam edeceğiz. Basın ve ifade özgürlüğüne sahip çıkmaya devam edeceğiz. Hakikatin, gerçeğin gücü hiçbir şey ile örtbas edilemeyecek kadar etkilidir. Sadece çıplak sesimiz kalsa bile sadece kalemimiz ve kameramız kalsa bile yazmaya, anlatmaya ve kayıt altına almaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
 
16 gazetecinin tutuklanması
 
Daha sonra söz alan TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş, tasarı kanunlaşmadan Diyarbakır’da 16 gazetecinin tutuklandığına işaret etti. Gazetecilere dönük tutuklamaya gerekçe olarak sunulan delillere dikkat çeken Gökhan, bu “delillerin” kamera, fotoğraf makinesi ve yaptıkları haberler olduğunu söyledi. Tasarı yasalaşmadan gazeteciliğin fiilen engellenmeye başlandığına değinen Gökhan, “Bu yasanın tamamen geri çekilmesini istiyoruz. Yaptığımız önerileri dikkate almadılar. Kulaklar sağır, gözleri ise görmüyor” ifadelerini kullandı.
 
Korkmuyoruz
 
TGC adına söz alan Uğur Güç ise, Adalet Komisyonu’na sundukları raporların dikkate alınmadığını dile getirdi. “Perşembenin gelişi Çarşamba’dan belidir. İlk önce Diyarbakır’da 16 arkadaşımızı gözaltına aldılar. Daha şimdiden gazetecileri hapsetmeye başladılar” diyerek, sözlerini sürdüren Uğur, iktidarın havuç-sopa politikası uyguladığına dikkat çekti. Tasarıda dijital yayınlara da basın kartı verme durumunun öne sürüldüğünü ancak gerçeğin bu olmadığını kaydeden Uğur, “Bu basın tarihinde en ağır sansürler arasında yer alacak. Bu tamamen sansür yasasıdır. Başka şekilde açıklanamaz.  Dezenformasyonu zaten iktidar kendisi yapıyor. Enflasyonun yüzde 150 olduğunu söylesek bizi cezaevine atacaklar. Yarın benzine zam geldi desek yine cezaevine atacak. Biz cezaevinden korkmuyoruz. Zaten tutuklanıp yargılanıyoruz. Ancak gerçeği yazmaya devam ediyoruz” dedi.
 
Eylem, atılan slogan ve alkışlarla son buldu.