Kadınlar: Erkek adalet karşısında birbirimizi savunacağız!

  • 19:48 21 Haziran 2022
  • Güncel
 
HABER MERKEZİ - Pınar Gültekin katliamı davası kararına karşı yapılan açıklamalarda, “Kadınlar bu tekçi rejimin dayatmalarını kabul etmeyecek. Biz erkek adalet karşısında birbirimizi savunacağız” dedi.
 
Muğla'da 21 Temmuz 2020’de üniversite öğrencisi Pınar Gültekin'i katlettiği ortaya çıkan Cemal Metin Avcı ile kardeşi Mertcan Avcı, annesi Ayten Avcı, babası Selim Avcı, boşandığı Eda Karagün ve ortağı Şükrü Gökhan Orhan'ın yargılandığı davanın karar duruşması dün Muğla 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Mahkeme heyeti, Cemal Metin Avcı hakkında ağırlaştırılmış müebbet cezası verirken, bu cezayı “haksız tahrik indirimi” uygulayarak 23 yıla düşürdü. Diğer 5 fail ise beraat etti. Mahkemenin faillerden yana kararına karşı eylemler bugün de sürdü.
 
İzmir
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Kadın Meclisi, Pınar Gültekin katliamı davasında yargılanan Cemal Metin Avcı’ya haksız tahrik indirimi uygulanarak 23 yıl ceza verilmesi ve ona yardım edenlerin beraat etmesi kararına karşı Konak İskelesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. “Pınar Gültekin için adalet” yazılı pankartın açıldığı açıklamada “Jin jiyan azadî”, “Bijî tekoşîna jinan”, “Erkek adalet değil gerçek adalet”, “Katilerden hesabı kadınlar soracak” sloganları atıldı. Basın açıklamasında HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran söz aldı.
 
‘Karar utanç verici’
 
Muğla’da erkek yargının kendisini bir kez daha gösterdiğini belirten Ayşe kararın ülke ve adalet açısından utanç verici olduğunu ifade etti. Türkiye’de her şiddet vakasında faillerin korunduğunu dile getiren Ayşe, “Türkiye’de her gün kadınlar şiddete, tacize, tecavüze uğruyor ve maalesef iktidar, yargı eliyle bu yaşananları meşrulaştırıyor. Dün Muğla’da da bu oldu. Pınar Gültekin vahşice, IŞİD’vari yöntemlerle katledildi. Her defasında yargı erkeklere indirim yapmanın bir yolunu buluyor. Bu sefer ‘haksız tahrik’ dediler.  Yargı bir kez daha erkeklere güç verdi. İnfaz yasalarıyla da bunlar serbest bakılıyor” dedi.
 
Tekçi rejimin makul kadın dayatmaları kabul edilmeyecek
 
Pınar’ın katledilmesinin değil, yaşam tarzının tartışıldığının altını çizen Ayşe, ana akım medyanın bu durumu savunduğunu, yargının ise failleri ödüllendirildiğini ifade etti. Pandemi sürecinde iktidarın hasta tutsakların bırakılması çağrısına kulak vermezken binlerce taciz, tecavüz failini serbest bıraktığını hatırlatan Ayşe, “Bu iktidarın neler yapmaya çalıştığını biliyoruz. Kadınlara, ‘Makul olun, özgürlüğünüz için mücadele etmeyin, bizim sınırlarımızda yaşayın’ diyorlar. Bir kez daha diyoruz ki geri adım atmıyoruz. Cezasızlık politikalarınızla da, eşitsiz politikalarınızla da mücadele edeceğiz.  Kadınlar bu tekçi rejimin dayatmalarını kabul etmeyecek” şeklinde konuştu.
 
Ayşe, “İstanbul Sözleşmesi’ni uygulayarak adaleti hep birlikte sağlayacağız. Muğla’da alınan kararı tanımıyoruz. Katil hak ettiği cezayı alana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” mesajını verdi.
 
Sosyalist Kadın Hareketi’nden tepki
 
Pınar Gültekin davasından çıkan karara tepki gösterenlerden Sosyalist Kadın Hareketi de Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. “Adalet biziz susmayacağız” yazılı pankart açan kadınlar “Erkek adalet değil gerçek adalet”, “Kadın cinayetleri politiktir”, “Pınar için adalet istiyoruz”, “Erkek adalet değil gerçek adalet” sloganları attı. Basın açıklamasını kadınlar adına Şevval Güçlü okudu. 
 
‘Devlet de Cemal Metin Avcı kadar katildir’
 
Mahkeme heyetinin, bu kararla bütün faillere cesaret verdiği dile getiren Şevval, “Verilen kararı kabul etmiyoruz. Verilen haksız tahrik indirimi kadın cinayetlerine teşviktir. Biz kadınlar her gün cinayet haberleriyle uyanmak istemiyoruz. Hayatta kalmak değil, insanca ve özgürce yaşamak istiyoruz. Aramızdan aldığınız kadınlar birer sayı değil, birer yaşam. Ve bu yaşamı elimizden almayı kendinde hak gören sadece Cemal Metin Avcı mı? Kadın cinayetleri karşısında fail erkeğe cezasızlık politikası uygulayanlarda katildir. Teşvik ve iyi hal indirimleriyle failleri ödüllendiren devlet de en az Cemal Metin Avcı kadar katildir” dedi.
 
‘Kadınların özgür olduğu toplumu yaratacağız’
 
İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının da faillere cesaret verdiğini kaydeden Şevval, “Erkeklerin kadınları öldürmek için cesaret aldığı yargısı, polisi, askeri, hukuku, devleti hepsi ama hepsi katildir. Katlettiğiniz bütün kadınların isyanını kuşanıp geldik ve ant olsun ki hesap soracağız. Kadınların özgürce yaşadığı bir toplumu ellerimizle yaratacağız. Bizler gücümüzü birbirimizden, örgütlü mücadelemizden alıyoruz. Biliyoruz ki yaşamlarımızı özgürlüğümüzü biz savunmazsak kazanamayız. Özgürlüğünü isteyen tüm kadınları yaşamak ve yaşatmak için saflarımıza çağırıyoruz” şeklinde konuştu. 
 
Ankara
 
Ankara Kadın Platformu da, Pınar Gültekin davasına ilişkin Kızılay’da bulunan Sakarya Caddesi’nde basın açıklaması gerçekleştirdi. Çok sayıda kadının katıldığı açıklamada, "Erkek adalet değil gerçek adalet! Pınar Gültekin için isyandayız" yazılı pankart ile "Pınar Gültekin İsyanımızdır", "İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz", "Kadınları değil katilleri yargıla" yazılı dövizler taşındı. Açıklamada "Jin jiyan azadî", "Erkek adalet değil gerçek adalet", "Kadınları değil erkekleri yargıla" sloganları atıldı. Açıklama metnini platform adına Hale Baydilli okudu.
 
Cezanın 14 buçuk yılını hapiste geçirecek
 
“İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması tartışmalarının olduğu süreçte katledilen Pınar Gültekin’in failleri Cemal Metin Avcı ve suç ortakları Mertcan Avcı, Ayten Avcı, Selim Avcı, Eda Karagün, Şükrü Gökhan Orhan’dır” diyen Hale, failin, Pınar’ı öldürdüğünü itiraf etmesine rağmen iki yıl boyunca süren dava sonrasında sadece 23 yıl ceza aldığını ve bunun 14 buçuk yılını hapiste geçireceğini ifade etti. Diğer 5 sanığın ise beraat ettiğini hatırlatan Hale, failin,  “Vicdanım rahat” sözlerine atıfta bulunarak, “Ama biz kadınlar diyoruz ki kimsenin vicdanı rahat olmasın. Failin bu cümleleri erkek yargı sistemine güvenerek kurduğunu, verilen cezalardan beraat ettirilen sanıklardan biliyoruz. Aynı erkek yargı hayatını savunan Nevin Yıldırım’a müebbet hapis cezası veriyor. Kadınların yaşamlarını güvencesiz ve tehdit altında bırakıyor. İktidarın kürsülerden söylediği ‘Bunlar çürük ve sürtük’ söylemleri, biz kadınlara yargılamalar sırasında yöneltilen  ‘Onun evine gitmeseymiş’, ‘O eteği giymeseymiş’, ‘O saatte orada ne işi varmış’ sorularıyla tezahür ediyor. Tam da bu yüzden Pınar Gültekin davasında failden çok Pınar’ın yaşam tarzının yargılanmasının tesadüf olmadığını biliyoruz” dedi.
 
‘İktidar sorumlu’
 
Yargının bu kararından, İstanbul Sözleşmesi’ni kaldıran, kadınların kazanımlarına saldıran iktidarın sorumlu olduğunu vurgulayan Hale, “Son bir buçuk senede 599 kadın öldürülmesine rağmen, 6284’ü etkin uygulamayan iktidar kadın cinayetlerinin sorumlusudur. 3 senedir adliye yolunu arşınladığımız tecavüzcü Hasan Bilgili’nin bugün elini kolunu sallayarak gezmesinin güvencesi olan iktidar tecavüzcülerin cezasız kalmasının sorumlusudur. Nafaka hakkına saldıran iktidar kadınların her geçen gün daha da yoksullaşmasının sorumlusudur. Artık yeter diyoruz! Bugün Pınar için ve katledilen tüm kadınlar için yasta değil isyandayız demek için buradayız.  Kadın cinayetlerinin, yaşamlarımızın her anında karşılaştığımız erkek şiddetinin sorumlularını biliyoruz ve hesap soruyoruz!” şeklinde konuştu.
 
'Erkek şiddetinin hesabını vereceksiniz'
 
Pınar’ın faillerinin neden cezasız kaldığını soran Hale, “Gülistan Doku nerede? Nadira Kadirova’ya ne oldu? İpek Er’e tecavüz eden Musa Orhan nasıl iyi hal indirimi aldı? Hasan Bilgili ve işbirlikçileri neden serbest? Nevin Yıldırım neden hala hapiste? Biz bu soruları sormaktan, mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Biz, erkek adalet karşısında birbirimizi savunacağız! Siz serbest bıraktığınız tüm katillerin ve meşrulaştırdığınız erkek şiddetinin hesabını vereceksiniz. Failleri aklayan erkek adaletinizin karşısında gerçek adalet sağlanana kadar duruşma salonlarını da, sokakları da, meydanları da terk etmiyoruz, yaşamlarımızdan vazgeçmiyoruz. Birbirimizi eşit, özgür ve hayatta istiyoruz” dedi.
 
Açıklama sloganlar eşliğinde son buldu.
 
Van
 
Van Star Kadın Derneği ise mahkemenin kararını yaptığı açıklama ile protesto etti. Açıklamaya, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Van Milletvekili Muazzez Orhan, Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistleri ve kentteki kadın kurumu temsilcileri katıldı. Açıklamada “Kadın cinayetleri politiktir” sloganları atıldı.
 
Yürütülen politikalarla katliamlar meşrulaştırılıyor
 
Açıklamayı yapan dernek üyesi Serap Güvenç, Türkiye’de artarak devam eden kadın katliamlarının ülkenin en yakıcı ve yıkıcı sorunu haline geldiğine dikkat çekti. Pınar'ın katledilmesiyle toplumun vicdanının yaralandığını belirten Serap, kararın hukuksuz olduğuna yer verdi. Pınar'ın failine verilen cezaya isyan ettiklerinin altını çizen Serap, kararı tanımadıklarını belirterek, kadınlar olarak failler hak ettiği cezayı alıncaya kadar mücadelelerini sürdüreceklerini ve davanın takipçisi olacaklarını söyledi.
 
Açıklama, kararın alkışlarla protesto edilmesiyle son buldu. 
 
Denizli
 
Denizli’de kadınlar kent merkezinde bulunan Candoğan Parkı’nda bir araya gelerek Pınar Gültekin için adalet istedi. Kadınlar adına basın açıklamasını Ebru Koç Acar okudu. Ebru, "Pınar katledildiğinden beri yandaş medya ve iktidarın kadın düşmanı şakşakçıları Pınar’ın özel yaşamını didik didik etti, katili sorgulamak yerine Pınar’ın hayatı sorgulandı. Hakimin tutumu başından beri taraflıydı. Katillere caydırıcı, gerçek cezalar vermek zorundasınız. Bizim yaşamlarımız sizin adliye salonlarınızdan çıkan eril kararlara, kadın düşmanı cezalara kalmadı, kalmayacak" dedi.
 
Aydın
 
Aydın Kadın Dayanışma Platformu da kent merkezinde kararı protesto etmek için basın açıklaması yaptı. Platform adına basın açıklamasını okuyan Necla Alikoç, şunları söyledi: “Kadınların sokağa çıkmaması, hayatlarına dair karar vermemesi için devlet, iktidar, yargı yoluyla kadınlar hizaya çekilmek isteniyor. Sanılıyor ki bu kararlar karşısında biz kadınlar bir köşeye çekilip öldürülmeyi bekleyeceğiz! Buradan bir kez daha söylüyoruz, kadın katilleri için verdiğiniz ödül gibi cezaları biz buradayken vermeye devam edemeyeceksiniz? Katillere caydırıcı, cezalandırıcı, gerçek cezalar vermek zorundasınız. Bizim yaşamlarımız sizin adliye salonlarınızdan çıkan eril kararlara, kadın düşmanı cezalara kalmadı, kalmayacak. Yasta değil isyandayız, bir kişi daha eksilmeyene, kadınlar için adalet sağlanana kadar mücadelemizden vazgeçmiyoruz.”
 
Mersin
 
Mersin Kadın Platformu ise GMK Bulvarı’nda bir araya gelerek “gerçek adalet” talebinde bulundu. Platform adına basın metnini okuyan Zeliha Korkmaz, katillerin lehine verilen bu kararı tanımadıklarını dile getirdi. Cemal Metin Avcı’nın hak ettiği cezayı alması için sonuna kadar mücadele edeceklerini ifade eden Zeliha, “Katillerin lehine karar çıkartan erkek yargıçlardan da katillerin sırtını sıvazlayan erkek adaletten de hesabı soracağız. Bu hukuksuz karara itiraz edeceğiz ve katil Metin Cemal Avcı’nın gereken cezayı alması için mücadelemizi sürdüreceğiz. Erkekliğin devlet gölgesinde güç bulduğu bu kadın düşmanı politikalarınızı başınıza yıkacağız. Bu dava burada bitmedi. Kadınlar adaleti sağlayana kadar sokaklarda, meydanlarda bulunduğu her alanda mücadele etmeye devam edecek” şeklinde konuştu.
 
İstanbul
 
İstanbul Kadınlar Birlikte Güçlü (KBG), mahkeme kararını, Eminönü İskelesi önünde gerçekleştirdiğ*i eylem ile protesto etti. Eyleme çok sayıda kadın örgütü temsilcisi, siyasetçi, hukukçu, sivil toplum örgütü (STÖ) temsilcisi katıldı. Eylem öncesi iskele çevresi gözaltı araçları ve çok sayıda polis tarafından sarıldı. “Erkeklik indirimi kadın cinayetlerine teşviktir! Pınar Gültekin için erkek adalet değil gerçek adalet” pankartının açıldığı eyleme, bu esnada yoldan geçen çok sayıda kadın da dayanışma gösterdi.
 
İsyanları dövizlere yansıdı
 
Eylemde çok sayıda döviz ve fail Cemal Metin Avcı’nın, üzerinde “katil” yazılı fotoğrafları taşınırken, kadınlar sık sık “Pınar Gültekin isyanımızdır”, “Kadınlar birlikte güçlü”, “Susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz”, “Gecelerin de sokakları da meydanları da terk etmiyoruz”, “Münferit değil erkek şiddeti”, “Bir kişi daha eksilmeyeceğiz”, “Öldüren sevgi istemiyoruz”, “Erkek adalet değil gerçek adalet”, “Erkek vuruyor devlet koruyor” sloganları attı. Ayrıca eylemde katledilen kadınların isimleri okunarak hep bir ağızdan “burada” denildi.
 
Delilleri örten faillere beraat!
 
Basın açıklamasını KBG adına Cemile Baklacı okudu. Faillere uygulanan cezasızlık politikasına dikkat çeken Cemile, şunları söyledi: “Bugün yargının bu kararından, İstanbul Sözleşmesi’ni kaldıran, kadınların kazanımlarına saldıran, her gün kadın düşmanı söylemler ile erkekliği yeniden üreten iktidar, yaygınlaşan erkek şiddetinin sorumlusudur. Kadın cinayetlerinin, yaşamlarımızın her anında karşılaştığımız erkek şiddetinin sorumlularını biliyoruz ve hesap soruyoruz. Biz bir kişi daha eksilmeyene kadar, siz serbest bıraktığınız tüm katillerin ve meşrulaştırdığınız erkek şiddetinin hesabını vereceksiniz. Failleri aklayan erkek adaletinizin karşısında gerçek adalet sağlanana kadar duruşma salonlarını da, sokakları da, meydanları da terk etmiyoruz, yaşamlarımızdan vazgeçmiyoruz. Birbirimizi eşit, özgür ve hayatta istiyoruz.”
 
Eylem, slogan, zılgıt ve alkışların ardından son buldu.
 
Diyarbakır
 
Dicle Amed Kadın Platformu (DAKAP) ve Diyarbakır Şiddetle Mücadele Ağı kararı, Diyarbakır Diclekent Bulvarı'nda bulunan Dünya Kavşağı’nda yaptığı açıklama ile protesto etti. Açıklamaya platform ve ağ bileşenleri ile Tevgera Jinên Azad (TJA), Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş da katıldı. “Em dixwazin bijîn”, “İstanbul Sözleşmesi Yaşatır”, “Öldüren sevgi istemiyoruz”, “Özsavunma haktır” ve  “Yaşasın kadın dayanışması” yazılı pankartların taşındığı açıklamada kadınlar, attıkları sloganlarla taleplerini dile getirdi. Açıklama metnini Diyarabakır Barosu Kadın Hakları Merkezi Komisyonu üyesi Asya Cemre Işık okudu.
 
‘Bütüncül politikaların uygulanması lazım’
 
Türkiye’de son süreçte yaşanan kadın katliamlarına dikkat çeken Asya, kadın katliamının kaynağı olarak toplumsal cinsiyet eşitsizliğine işaret etti. İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasına ilişkin hükümete çağrıda bulunan Asya, cezasızlık politikasına tepki gösterdi. Asya, “Biz kadınlar, Türkiye'de şiddet faillerinin, kadın katillerinin, canavarca hislerle kadınları katledenlerin hak ettiği cezayı almadıkları, haksız tahrik indirimleriyle adeta ödül mahiyetinde cezalar aldıkları yargı pratikleri görüyoruz. Son olarak dün Muğla 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nce verilen kararla da bu yargı pratikleri bir kez daha kamuoyunda gözler önüne serildi” dedi.
 
‘Sürecin takipçisi olacağız’
 
Asya, sözlerini şöyle sürdürdü: “Cemal Metin Avcı’nın Haksız Tahrik İndiriminden faydalandırılması bir hukuk garabetidir. Tasarlamanın hukuki temelini soğukkanlılık oluşturmaktadır. Bugün Pınar Gültekin davasında verilen bu hukuksuz karar, yarın başka kadınların katledilmesinde azmettirici rol üstlenebilecek vahamettedir. Yasama, yürütme ve yargı erklerinin kadına yönelik şiddetle, kadın cinayetleriyle mücadele yolundaki isteklerini ve kararlıklarını ortaya koyabilmeleri gerekmektedir. Kadına yönelik şiddetin son bulması için sadece etkili yasaların düzenlenmesi yetmez. Bu yasalarla uyumlu politikaların yürütülmesi ve bu yasaların hakkaniyetle uygulandığı yargı pratiklerinin ortaya konulması gerekir. Biz kadınlar, Pınar Gültekin'i katleden Sanık Cemal Metin Avcı ve diğer tüm sanıklar hak ettiği cezaları alana dek sürecin ve davanın takipçisi olacağımıza duyuruyoruz.”
 
Hukukta karşılığı yok!
 
Eylemde konuşan Meral Danış Beştaş ise, “Pınar Gültekin ne yapmış olabilir ki bu kadar korkunç tasarlanan cinayete bir kurban olarak gitti. Hukukta bunun adı ve karşılığı yok. Haksız tahrik indirimi dediğimiz mesele böyle bir şey değil. Mahkeme alenen görevini kötüye kullanmıştır. Ve mahkeme resmen bu şekilde katilin yanında yer almıştır. Bunun başka bir izahı yok. Dünyanın neresine giderseniz gidin varil içinde yakılmış hem de ailesinden destek alarak katledilmiş. Ve burada ortada mahkeme aile tarafından ya satın alınmıştır ya da başka bir şey olmuştur. Hangi parayla satıldınız?” diyerek mahkeme kararına tepki gösterdi.
 
Açıklama kadınların 1 dakikalık oturma eyleminin ardından sona erdi.