Suruç Katliamı 83’üncü ayında: Hesabını soracağız
- 20:14 20 Haziran 2022
- Güncel
İSTANBUL- Suruç Aileleri İnisiyatifi, 33 kişinin katledilmesinin üzerinden geçen 83 ayda adaletin sağlanmadığına dikkat çekerek, adalet arayışlarının süreceğini belirtti.
Suruç Aileleri İnisiyatifi, Suruç'ta katledilen 33 kişi için sürdürdükleri eylemin 83’üncü ayında da Kadıköy’de bulunan Halitağa Caddesi’nde bir araya geldi. “7'nci yılında Suruç için adalet herkes için adalet”, “ Kalplerimiz adalet için atsın” pankartının açıldığı açıklamada sık sık “Katillerden hesabını gençlik soracak”, “Suruç için adalet herkes için adalet”, “Suruç şehitleri ölümsüzdür” ve “Unutmak yok, affetmek yok” sloganları atıldı. Açıklamaya, Suruç Aileleri, Devrimci Gençlik Dernekleri, Gençlik Örgütleri, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu’nun (SGDF) yanı sıra çok sayıda kişi katıldı.
Hesabını birlikte soracağız
Açıklama öncesi gençlik örgütleri, açıklamanın yapıldığı Halitağa Caddesi’ne kadar yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüşün ardından söz alan Suruç Aileleri İnisiyatifi’nden Emrah Topaloğlu, Suruç için verilen adalet mücadelesinin sadece mahkeme salonlarıyla sınırlı olmadığını her yerde devam ettiğini söyledi.
Daha sonra Gençlik Örgütleri’nden Özgür Doğan konuştu. Özgür, “7 yıldır bu kentin her sokağında, her meydanında, ‘Suruç için adalet, herkes için adalet’ şiarıyla Suruç katliamının hesabını sorduk, sormaya da devam edeceğiz” dedi. Özgür ayrıca Suruç'un hesabını birlikte hesap soracaklarını da ifade etti.
Katliam 7’nci yılına giriyor
Bu ayki basın açıklamasını ise Suruç gazisi Çağla Seven okudu. 83 ay önce, yıkılmış bir kenti yeniden inşa etmek için yola çıkan çoğu üniversite öğrencisi yüzlerce kişinin Urfa'nın Suruç ilçesinde bulunan Amara Kültür Merkezi’nde canlı bombalı bir saldırıya uğradığını hatırlatan Çağla, “Yapılan saldırı sonucu 33 düş yolcumuz ölümsüzleşti. Katliamın olduğu günden bu yana devam eden adalet mücadelemiz önümüzdeki ay 7’nci yılını dolduracak. Durduğumuz yerden geriye baktığımızda adalet talebiyle yapılmış onlarca eylem, 23 celsedir devam eden ve milim milim ilerleyen bir dava süreci görüyoruz. Dava dosyası firari sanık olarak aranan kişiler yönünden devam ediyor” dedi.
Sanık olması gerekirken tanık oldu!
Suruç katliamında kullanılan bombaları temin ettiği gerekçesiyle tutuklanan Süleyman Aggal’ın sanık olarak yargılanması gerekirken, dava dosyasında tanık olarak dinlendiğine işaret eden Çağla, katliamda üye ve yöneticileri ölümsüzleşen sendikalar, sivil toplum örgütleri ve derneklerin müdahil olmak için duruşma salonuna geldiğini ancak mahkeme heyetine sunulan taleplerden biri olan müdahillik taleplerinin reddedildiğini kaydetti.
Arkadaşlarımız serbest bırakılsın
28 Kasım 2015'te katledilen avukat Tahir Elçi davasının son duruşmasının 15 Haziran Çarşamba günü yapıldığını hatırlatan Çağla, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tahir Elçi, katliamını ‘Siyasi bir suikast’ olduğunu söyleyen dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun tanık olarak dinlenmesine karar verildi. Verilen bu kararın emsal kabul edilerek başbakanlık yaptığı döneme ilişkin verdiği bütün beyanlarla ilgili başta Suruç katliamı dosyası olmak üzere tanık olarak dinlenmesini istiyoruz. Suruç yaralımız Koray Türkay, hapishanelerde artan hak gasplarına karşı yapılan eylem gerekçe gösterilerek 13 Haziran’da tutuklandı. Şu anda değişik hapishanelerde tutuklu bulunan Suruç ailelerinden Kübra Barutçu, Besra Erol ve Suruç yaralılarımız Efe Çatalbaş ve Koray Türkay’ın serbest bırakılmasını istiyoruz.”
Çağla ayrıca 20 Temmuz’a giderken Suruç katliamına ilişkin anma ve etkinlikler düzenleyeceklerinin bilgisini verdi.