DİYARBAKIR - Tutuklanan 16 gazeteciyle dayanışma içerisinde olmak için Diyarbakır’a gelen DİSK Basın İş üyesi gazeteciler, 11 gündür polis ablukası altında tutulan Ari ve Piya Prodüksiyon Şirketi önünden seslenerek, “Özgür basın susturulamaz” dedi.  

 

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Basın İş üyesi gazeteciler, Diyarbakır'da tutuklanan 16 gazeteciye ilişkin 11 gündür polislerce abluka altında tutulan Ari ve Piya Prodüksiyon Şirketi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP), Amed Demokrasi Platformu, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Diyarbakır Tabipler Odası, Halkların Demokratik Partisi, (HDP), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (TUAY-DER), Mezopotamya Dil Kültür ve Araştırma Derneği (MED-DER) üyelerinin yanı sıra çok sayıda gazeteci katıldı. Açıklamada tutuklanan 16 gazetecinin fotoğrafının üzerinde bulunduğu ve “Susturamayacaksınız” yazılı pankart açıldı.

 

’16 gazeteci arkadaşımız serbest bırakılsın’

 

Açıklamada ilk olarak konuşan Disk Basın İş üyesi Tolga Balcı, gazetecilere yönelik ön yargıları kırmak için burada olduklarını söyledi. Tutuklanan 16 gazetecinin durumuna ilişkin de konuşan Tolga, “Kürt meslektaşlarımız mesleklerini zor şartlar altında yapıyorlar. Meslektaşımız Ömer Çelik tutuklandığında ‘Yükümüz sizin omzunuzda ’demişti. Bu yük sadece Kürt meslektaşlarımızın üzerinde değildir. Bunun için ‘Kürt gazeteciler yalnız değildir’ demek için buradayız. Ve tutuklanan 16 gazeteci arkadaşımızın serbest bırakılmasını istiyoruz. Gazetecilik suç değildir” dedi.

 

‘16 arkadaşımıza bir şey yapamayacaksınız’

 

Diğer bir Disk Basın İş üyesi gazeteci Sibel Yükler de, tutuklanan gazetecilerle dayanışma içerisinde olmak için Diyarbakır’da bulunduklarını belirtti. Kürt basınında çalışan gazetecilerin tutuklanmasının bir ilk olmadığını da söyleyen Sibel, “Kürt basınından tutuklanan arkadaşlar tutuklanan ilk arkadaşlarımız değil. 2016’dan beri tutuklanan ve halen cezaevinde tutulan Nedim Türfent gibi arkadaşlarımız var. Bu ilk olmadığı gibi sonda olmayacak. Gazeteciler ne zaman gözaltına alınıp tutuklansa bu ülkede büyük felaketler meydana geliyor. Bugün 16 arkadaşımızın tutuklanmasından sonra da neler olabileceğini biliyoruz. Ve arkadaşlarımızın yaptığı haberler ve çekimin yaptıkları programlar vardı. Ancak ana akım medya ve bugünkü muhalif kesim de aynı programları aynısını yaptılar. Ama kimse bunları yaptıkları için alınmadı. Bunun için tutuklanan 16 arkadaşımıza da bir şey yapamayacaksınız” diye belirtti.

 

‘Kadın gazeteci arkadaşlarımızla dayanışmak için buradayız’

 

Gazetecilikte Kadın Koalisyonu adına konuşan Ceren İskit de, “Kadın gazeteciler ya yargılanıyor ya da tutuklanıyorlar. Kadın gazeteciler sadece gazetecilik faaliyetlerini yürütüp, hakikatin peşinden koşuyorlar. Biz tutuklu bulunan 16 arkadaşımızla dayanışma içerisinde bulunmak için buradayız. Aynı şekilde 4 tutuklu kadın arkadaşlarımız için de buradayız. Gazetecilik suç değildir, özgür basın susturulamaz" diye konuştu.

 

Konuşmaların ardından 16 gazetecinin ismi okunarak "Yoklama" alındı.

 

Açıklama,  "Özgür basın susturulamaz" ve “Ben de gazeteciyim” sloganlarıyla son buldu.