Gazetecilerin tutuklanmasına tepki: Ses çıkarmazsak baskı artar

  • 09:01 18 Haziran 2022
  • Güncel
 
Melike Aydın 
 
İZMİR - Mikrofonumuzu uzattığımız İzmirli yurttaşlar, tutuklanan gazeteciler için sessiz kalınmaması gerektiğini vurguladı. Yurttaşlar, gazetecilerin, ister kendi bölgesi ister savaş bölgesi olsun, her yerde özgürce mesleğini yapabilme hakkına sahip olduğunu söyledi. 
 
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü bir soruşturma kapsamında 8 Haziran'da 20’si gazeteci olmak üzere 22 kişi gözaltına alındı. 14 Haziran’da emniyette ifade işlemleri sırasında susma hakkını kullanan gazeteciler, 15 Haziran’da adliyeye sevk edildi. Savcılık sorgusunda JINNEWS Editörü Gülşen Koçuk, adli kontrol tedbiri ile serbest bırakıldı. JINNEWS Müdürü Safiye Alagaş, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Serdar Altan, Xwebûn Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Mehmet Ali Ertaş, Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Aziz Oruç, gazeteciler Ömer Çelik, Suat Doğuhan, Ramazan Geciken, Zeynel Abidin Bulut, Mazlum Doğan Güler, İbrahim Koyuncu, Neşe Toprak, Elif Üngür, Abdurrahman Öncü, Remziye Temel, Lezgin Akdeniz ve Mehmet Şahin dün sabah saatlerinde savcılık sorgusunun bitmesi ardından tutuklanma talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. 
 
Hakimlik, 16 gazeteci hakkında tutuklama kararı verirken, Esmer Tunç, Mehmet Yalçın, Kadir Bayram, Feynaz Koçuk ve İhsan Ergülen hakkında adli kontrol tedbiri ile serbest bırakılmasına hükmetti.
 
Gazetecilerin tutuklanmasına yönelik bir tepki de yurttaşlardan geldi. İzmir’de mikrofon uzattığımız yurttaşlar, gazetecilerin bir an önce serbest bırakılmasını istedi. 
 
Ses çıkarmazsak baskı daha da artacaktır
 
Öğrenci Ahin Torin: 16 gazetecimiz tutuklandı. Öncesinde de Kürtçe konserler yasaklanmıştı. Biz sesimizi çıkarmazsak onlar sesimizi kesecekler. Kürtler gazetecileri için bir şeyler yapmalıdır. Biz sesimizi çıkarmazsak bu zulüm, işkence daha da artacaktır. Umudumuz Kürtlerin bir araya gelip haklarını almasıdır.
 
Farklı düşüncelerin varlığı demokrasiyi sağlar
 
Yağmur Yurttaş: Ülkemizde düşünce özgürlüğü yok. Sadece sosyal medya üzerinden takip edebiliyoruz gündemi. Tek taraflı bir medya iletişim sistemi var. Tutuklamalara şaşırmıyoruz. Umuyoruz ki eski günlerdeki gibi düşüncelerini ifade edebildiğimiz dönemler olur. Yaşım küçük ama çocukken daha fikir özgürlüğü vardı. Zaten fikirler paylaşıldığı sürece iletişim olur. Ne kadar farklı düşünce olursa o denli büyür yeşerir. Umarım demokrasi olur.
 
Hangi meslekte olursa olsun Kürtlere ayrımcılık var
 
Öğrenci Sevcan Kubay: Öncelikle gazetecilerin işi bu; araştırmak. Ne kadar gelişmekte olduğunu söyleseler de, ayrım yapmıyoruz dese de hangi meslek olursa olsun, Kürt Türk ayrımı bir rütbe gibi var. Bu durumu nasıl düzelteceğiz bilmiyoruz. Öncelikle bütün Kürtler terör gibi gösteriliyor. Önceden beri var ama aşamıyoruz. Kürtlerle ilgili hak ihlalleri arttırılıyor. Kürtlerle Türkleri aynı seviyede tutamıyoruz.
 
Basın susarsa halk bu haberleri alamaz
 
Eski restoran işletmecisi Canan Ertok: Basın özgürlüğü ben kendimi bildim bileli yok. Hiçbir şekilde düşünceye kısıtlama gelmez. Basına yasak olmaması lazım. Bir nevi basın halkın sesi. Her türlü haberi artı veya eksi. Devletin, basına ve gazetecilere karşı düşmanlığı var. Uğur Mumcu’da da yaşadık, bu hala devam ediyor. Amaç susturmak. Basın susarsa halk bu haberleri alamayacak. O zaman her şeyi iyi zannedecek. Doğuya terör var diye gidemedik. Biz bir uçtayız onlar bir uçta. Özel televizyonlarda gençliğimizde haberlerden haberimiz de yoktu. Basının kutuplaşmayı çözüp her şeyi haber etmesi lazım… Ben gidemiyorum ki, Aydın’a bile gidemiyorum. Çok saçma bir şey. Savaşta bile basın önde gidiyor. Basının bir özgürlüğü var. Savaşta yazdı mı düşman da olsa elleyemez. Kanunlar ona göre. İnşallah tez zamanda çıkarlar ve basın hak ettiği yerde özgürce çalışır. Bu dünyada hayvanların bile özgür yaşama hakkı var. Kimse kimseye karışamaz.
 
Kürt basını objektif olduğu için saldırıldı
 
Üniversite öğrencisi Zahide Kaplan: Türkiye’de basın özgürlüğü uzun zamandır yok. Sadece basına değil fikrini belirtemeyen herkese. Sosyal medya ile iç içe bir nesil gelişiyor. Bunun için basını manipüle edebilmek basının doğrularını söylemesini engellemek çok yer tutuyor. Böyle bir durumda tarafsız basını susturmak iktidarın işine gelecektir. Batıda tarafsız medya olduğunu düşünmüyorum. Kürtlere yönelmenin sebebinin bu olduğunu düşünüyorum. Kürtler daha kendi özgürlüklerine birleşik devrime halkı bilinçlendirmeye yönelik politika izledikleri için, batıdaki basın daha taraflı haber yapmaya müsait. Hepsi adına diyemeyiz tabi. Kürtlerin seçilmesinin ana sebebi bu olabilir. Basına tarafsız medya desteklenerek destek olunabilir.