‘Deniz’in bayrağı yere düşmedi, kadınların halkların elinde'

  • 18:10 17 Haziran 2022
  • Güncel
İZMİR – Deniz Poyraz’ın katledilişinin birinci yılında HDP İzmir İl Binası’nda yapılan anmada “Onun bayrağı yere düşmedi kadınların, halkların elindedir, daha da yükselecek ve biz sözümüzü yerine getireceğiz” mesajı verildi. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Örgütü’ne dönük saldırıda katledilen Deniz Poyraz’ın katledilişinin yıl dönümünde il binası önünde kitlesel basın açıklaması gerçekleştirildi.  “Katillerden hesap soracağız, faşizm yenilecek biz kazanacağız” yazılı pankartın açıldığı açıklamada "Ey deniz riya te riya me ye" ,"Şehit namirin" "Deniz Poyraz ölümsüzdür", “Katil devlet hesap verecek” “Jin jiyan azadi” ve “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları atıldı. 
 
Çok sayıda yurttaşın katıldığı anmaya HDP ve HDK bileşenlerinin yanı sıra farklı siyasi parti, çevresi temsilcileri de katıldı. Serbest kürsünün kurulduğu anmada HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran konuştu. 
 
‘Deniz bayrağını devretti’
 
HDP İzmir İl Eşbaşkanı Berna Çelik, Deniz’in yerinden edilmiş Kürt bir ailenin kızı olduğunu belirterek “Bu mücadele git gide büyüyecek ve kendi ökemizde onları boğacağız. Deniz arkadaşımız bayrağını devretti ve aramızdan ayrıldı. Yükümüz çok ağır. Mücadelemiz devam edecek. Bu mücadeleyi buraya gelen arkadaşlarımız büyütecektir” diyerek Deniz’in anısı önünde saygı ile eğildiğini belirtti.  
 
‘Bizlere geri adım attırmak istiyorlar’
 
Açıklamada Kürtçe ve Türkçe konuşan HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran da katilin sadece tetiği çeken kişi olmadığını ifade ederek AKP-MHP ittifakının konumuna dikkat çekti. Ayşe “Bunu yapanlar bizi her gün medyada hedef alanlar, Kürtleri göç etmek zorunda bırakanlar, kadının gücünü tanımayanlardır. Bunu yapanlar bugün kimliğimizi tanımayanlar, Onur Gencer’e katliamı yaptıktan sonra ‘gel abicim’ diyenlerdir. Aradan geçen bir yılda bu olayın araştırmayanlardır.  Katliama sesiz kalanlardır. Amaçlarını isteklerini biliyorlar. Bize geri adım attırmak istiyorlar” şeklinde konuştu.
 
‘Bayrağı yere düşmedi, kadınların halkların elinde’
 
HDP’nin fikrinin tesadüfen ortaya çıkmadığını ifade eden Ayşe, faşist sisteme karşı en güçlü partinin kadın partisi olan HDP olduğunu ve bu nedenle HDP’nin hedef alındığını dile getirdi. Tek kimlik, tek din tek adam rejiminin yaratılmak istendiğini belirten Ayşe “Buna karşı kim alternatif üretirse hedef alınıyor. Son bir yılda en güçlü cevabı alanlarda verdik. Halk ‘bir Deniz giderse bin Deniz gelir’ dedi. Denizler bitmez dostlarımız ittifakımız büyüktür ve yok etmek isteyen sisteme karşı mücadelemizi büyüteceğiz. Deniz’in istediği eşitlikçi yaşamı oluşturacağız. Onun bayrağı yere düşmedi kadınların, halkların elindedir, daha da yükselecek ve biz sözümüzü yerine getireceğiz” diye konuştu. 
 
‘Katilin SADAT’la ilişkisi sorgulanmadı’
 
Deniz’in katilinin eğitilmiş bir katil ve piyon olduğunu ifade eden HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç da kolluğun gözetiminde olan bir sokakta, katilin  il binasında elinde bir çantayla katliam gerçekleştirdiğini belirterek “O piyonun adının kimliğinin önemi yok. Bu katil kim tarafından eğitildi. Devletin içinde odaklanmış olan, arkasında duran kimlerdir? Bu katliamı planlayanlar kimlerdir. O alçak odaklar kaos planlayan odaklar kimledir? iktidarın arkasında yerleştirilen SADAT mı yetiştirdi katili. Cevap vermiyor iktidar. Kimlerden güç aldığını biliyoruz. Hukuk önünden planlayan ve azmettiren bürokratlar mutlaka hesabını verecekler” dedi.
 
İçişleri Bakanına: Haddine değil 
 
Konuşmasının devamında İçişleri Bakanı’nın Pervin Buldan’ı hedef almasına ilişkin “Sabah şekeri olmuş televizyonlarda çıkıyor” diyen Saruhan bakanın HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’a sarf ettiği sözlere atıfta bulunarak “Senin haddine değil Eş Genel Başkanımıza dil uzatmak. Sen atanmış, onlar halkın vekilidir. Demokrasi güçlerini ve milyonlarca halkı temsil ediyor. Barışı hukuku özgürlüğü birlikte oluşturacağız” dedi.
 
6’lı ittifaka seslenen Saruhan, diyaloğun çözüm üreteceğini ifade ederek “Bütün siyasi partilere elimiz uzatıyoruz. Barış için oturup konuşalım. Sanmayın ki barış için elimizi uzattığımızda bu bizim zafiyetimizdir. Biz mücadele etmek için yumruğumuzu da sıkmayı biliriz” diye ekledi. 
 
‘Ahlaki ve politik bir toplumu birlikte yeşerteceğiz’
 
Tevgera Jinân Azad (TJA)  aktivisti Derya Kandemir ise saldırıların mücadelelerinin büyüklüğünden ve tahammülsüzlükten kaynaklandığını belirterek şöyle konuştu :“Biz TJA'lı kadınlar içinde yaşadığımız evrenin tüm inceliklerini, biricikliğini gören ve saygı gösteren bir yerden, birliği yakalamanın savunucuları olarak ideallerimizin takipçisi olmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Heybemizde umudumuz, inancımız ve kararlığımızla yolumuza devam edeceğiz. Yürüdüğümüz yolun zorluklarının bilincinde olarak aydınlığın, sevginin, özgürlüğün, eşit bir yaşamın inşası için her gün yine, yeniden ayağa kalkıp yeşereceğiz, büyüyeceğiz. Ahlaki ve politik bir toplumu kendimizle birlikte yeşerteceğiz. Deniz'imizi aramızdan alanlar şunu iyi bilsinler ki, hepimiz Deniz'iz, biz ölmeyiz, binlerceyiz ve milyonlarla yola devam edeceğiz. Kadınların öncülüğünde, rengarenk çiçeklerle bezeli eşsiz bir baharı ruhlarımızda hissedeceğimiz günlere ulaşıncaya değin, o anların heyecanıyla düş yolcuları olmaktan bir an bile vazgeçmeyeceğiz.”
 
‘Saldıranlar güç kaybını bu şekilde ifade ediyorlar’
 
Kadınlar Birlikte Güçlü İzmir adına konuşan Deniz Uslu kadın ve Kürt düşmanlığının geldiği boyutu bildiklerini belirterek fail Onur Gencer’in gözaltına alınırken kolluğun tavrının, hazırlanan soruşturma dosyalarında ve mahkemede de devam ettiğini belirterek, “Kadın katilleri Kürt ve işçi katillerinin sırtını aferin dercesine sırtını sıvazladığını biliyoruz. Gazeteciler tutuklanırken, Gezi direnişçileri tutuklanırken, sokağa çıkmak isteyen kadınlara nasıl davrandıklarını gördük” dedi. 
 
Ardından serbest kürsü farklı siyasi partilerin söz almalarıyla devam etti.