İstanbul’daki gazeteciler: Özgür basın hakikati yazmaya devam edecek
- 13:00 15 Haziran 2022
- Güncel
İSTANBUL - Diyarbakır’da gözaltına alınan meslektaşları ile dayanışmak için açıklama yapan İstanbul’daki gazeteciler, baskıların özgür basını susturmayacağını, gazetecilerin hakikati yazmaya devam edeceğini vurguladı.
İstanbul’daki gazeteciler, Diyarbakır’da 8 Haziran günü gözaltına alınan 20’si gazeteci 22 kişi ile dayanışmak ve baskıları protesto etmek amacıyla Kadıköy’de bulunan Süreyya Operası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Dilşat Canbaz, Musa Piroğlu, Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP), Türkiye İşçi Partisi (TİP) ve Devrimci Parti üyeleri ile çok sayıda gazeteci katıldı. Açıklamada, “Gözaltındaki gazeteciler serbest bırakılsın özgür basın susturulamaz” pankartı açılırken, “Gözaltılar, tutuklamalar, baskılar bizi yıldıramaz”, “Gazetecilik yapmak suç değil onurdur”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganları atıldı. Açıklamada gazeteciler ellerinde “Gerçeğin sesi kısılamaz”, “Gözaltılar tutuklamalar bizi yıldıramaz” dövizlerini taşıdı. Açıklamayı, gazeteciler adına Etkin Haber Ajansı editörü Pınar Gayıp okudu.
‘Özgür basın işini yapmaya devam edecek’
Açıklamadan önce söz alan HDP milletvekili Dilşat Canbaz, HDK ve HDP’ye yönelik baskınlar başta olmak üzere baskıların nedeninin AKP’nin çözümsüzlüğü olduğunu belirtti. Dilşat, her güne yeni gözaltılarla uyandıklarını kaydederek şöyle devam etti: “20’si gazeteci 22 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan kişilerin gazeteci olduğunu vurguluyoruz. Cezaevlerine bakın kaç tane gazeteci kaç tanesi sürgünde. Elbette geçmiş dönemlerde de birçok şey yaşadık. Ama 20 yıl içinde yaşanan tahammülsüzlük ortada basın özgürlüğü ile ilgili basın açıklaması yapılıyor. Gazetecilik suç değildir. Her basın açıklamasında yanımızda olan arkadaşlara ilk barikatlar kuruluyor, ilk onlara şiddet uyguluyorlar, çünkü gerçek yazılmasın istiyorlar. 8 Haziran’da gözaltına alınan arkadaşlarımız suç bulamadılar suç üretmeye çalıştılar. Bilgisayarlara el konuldu. Gazetecilik suç değil, özgür basın susturulamaz. Onlar hakikatin peşinden gitmeye devam edecek. Biz de arkadaşlara destek veriyoruz. Arkadaşlarımızın serbest bırakılacağına inanıyorum. Özgür basın işini yapmaya devam edecek.”
‘Arkadaşlarımızın kamerasını taşımaya devam edeceğiz’
Ardından MGKP adına konuşan Nişmiye Güler, konuşmasına açıklamaya katılan ve destek sunan herkese destek sundukları için teşekkür ederek başladı. Nişmiye, “Bürolarımızda 8 gün boyunca arama yapıldı. Soruşturmaya gizlilik getirilip avukatlara bilgi verilmedi. Biz bilgi alamazken ana akım medyada mesleğimiz ve arkadaşlarımız hedef gösterildi. Bu ülkede kadınlar ve Kürtler her daim ilk hedef gösterilen kişiler. Gerçekleri yazmaya devam edeceğiz. Şimdi abluka içinde açıklama yapmamız bu ülkenin ayıbı. Özgür basın emekçilerinin sesini kısamayacaksınız. Belki bugün tutuklanan arkadaşlarımız olacak ama onların kamerasını taşımaya devam edeceğiz” diyerek özgür basın olarak gerçekleri yazmaya devam edeceklerini söyledi.
‘Arkadaşlarımızın yanındayız ve gazetecilik yapmaya devam edeceğiz’
Konuşmalardan sonra söz alan Etkin Haber Ajansı (ETHA) editörü Pınar Gıyap, bir daha gözaltına alınan gazetecilerle dayanışmak zorunda bırakılmamayı umduklarını söyleyerek basın açıklamasını okudu. Pınar, “Eğer bir toplumu baskı altına almak istiyorsanız ilk iş olarak o toplumun özgür basınını hedef alırsınız. Bu, bütün baskıcı rejimlerin en bilinen özelliğidir. Bugün de mevcut iktidar özgür basının nefesini kesmek, halkın doğru haber alma hakkını engellemek adına gazetecilere resmen savaş açmış durumda. Hemen her gün biz gazetecilere soruşturmalar açılıyor, evlerimiz basılıyor, gözaltına alınıyor, tehdit ediliyoruz. Gazetecilik suç değildir. Arkadaşlarımızın yanındayız ve gazetecilik yapmaya devam edeceğiz. Egemenler ne zaman sıkışsa önce Kürtlere, Kürt basınına saldırıyor. Yıllardır sistematik bir şekilde Kürt basınına gözaltı, tutuklama, kapatma davaları, sansürler uygulanıyor. Devletin saldırı geleneğine karşı Kürt basınının direniş geleneği gerçekleri yazmaya devam ediyor” diye konuştu.
‘JINNEWS kadınların sesi olmaya devam edecek’
İktidarın kadınlara yönelik düşman politikalarını her alanda sürdürdüğü, saldırılarını kadın mücadelesinin, kadınların ve LGBTİ+’ların sesi olan kadın gazetecilere yönelik gerçekleştirdiğini vurgulayan Pınar, “Son Amed operasyonunda JINNEWS’in bürosu basılarak kadın gazetecilerin ekipmanlarına el koymuş, birçok kadın gazeteci gözaltına alınmıştır. JINNEWS’in emekçileri defalarca gözaltına alınmış, gazetecilik yapmaları engellenmiş, tutuklanmıştır. Ancak kadın gazeteciler tüm saldırılara rağmen kadınların sesi, soluğu olmaya devam edecektir” diye kaydetti.
‘Korkularını gerçeğe çevireceğiz’
Çeşitli genelgelerle birçok eylemde gazetecilerin görüntü almasının engellendiğini hatırlatan Pınar, gazetecilerin birçok eylemde polisin fiziki şiddetine maruz kaldığını sözlerine ekledi. Pınar, “Sık sık haber sitelerimiz kapatılıyor, haberlerimiz engelleniyor. Bununla yetinmeyen devlet şimdi de ‘Dezenformasyon Yasası’yla özgür basını, muhalif basını susturmak istiyor. Baskılarınız, şiddetiniz, yasalarınız, genelgeleriniz gerçeğin haberini yapmamızı engelleyemeyecek. Her gün haber peşinde koşarken bir yandan da meslektaşlarımızın davalarına katılmaya, onlarla dayanışma eylemi yapmaya çalışıyoruz. Bizler özgür basın emekçileri olarak iktidarın gazetecileri olmayacağız. Her zaman gerçekleri yazmaya, kadınların, LGBTİ+’ların, öğrencilerin, işçilerin, halkların direnişini yaymaya, seslerini duyurmaya devam edeceğiz. Yaratılmak istenilen karanlığa her gün çomak sokmaya devam edeceğiz. Korkuları bundandır ve bizler bu korkularını gerçeğe çevireceğiz” dedi.
Açıklama, sloganlar ile sonlandırıldı.