DİYARBAKIR - Gözaltında olan gazeteci Safiye Alagaş ve Gülşen Koçuk gönderdiği mesajda, “90’larda gazeteciler katlediliyordu şimdi de gazetecilik katlediliyor” diyerek dayanışmanın büyümesi umudu taşıdıklarını belirtti.

 

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü bir soruşturma kapsamında 8 Haziran'da gözaltına alınan JINNEWS Müdürü Safiye Alagaş, JINNEWS editörü Gülşen Koçuk, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Serdar Altan, Xwebûn Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Mehmet Ali Ertaş, Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Aziz Oruç, gazeteciler Ömer Çelik, Suat Doğuhan, Ramazan Geciken, Esmer Tunç, Neşe Toprak, Zeynel Abidin Bulut, Mazlum Doğan Güler, Mehmet Şahin, Elif Üngür, İbrahim Koyuncu, Remziye Temel, Mehmet Yalçın, Abdurrahman Öncü, Lezgin Akdeniz ve Kadir Bayram ile Feynaz Koçuk ile İhsan Ergülen'in 7 günlük gözaltı süresinin ardından emniyetteki ifade işlemleri dün sona erdi.

 

Kısıtlılığın devam ettiği dosyada, gözaltındaki 20'si gazeteci 22 kişinin tamamı “susma” hakkını kullandı.

 

‘Kimliğimizden taviz vermeyeceğiz’

 

Gözaltında bulunan gazetecilerin dayanışmadan kaynaklı mutlu oldukları fakat dayanışmanın daha da büyümesi umudu taşıdıkları avukatlar aracılığıyla kaydedildi. Safiye Alagaş, yapılan gözaltıların Kürt kimliğine ve gazeteciliğe dönük bir saldırı olduğunu belirtti. Safiye, “Her şeye rağmen ne gazeteci, ne kadın ne de Kürt kimliğinden taviz vermeyeceğiz. Dayanışma sağlayan herkese de teşekkür ederim” dedi.

 

‘Kadınların olduğu her yerde olacağız’

 

Gülşen Koçuk ise şu sözlere yer verdi: “İnsanların haber alma hakları engelleniyor. 90’larda gazeteciler katlediliyordu bu dönemde gazetecilik katlediliyor. En son 2009 ve 2011 yılları arasında buna benzer bir operasyon yapıldı. Yöntem değişmiyor. Özgür basın geleneğine çok inanıyoruz. Bizi burada diri tutan bu geleneğe olan inancımızdır. JINNEWS bunun önemli bir parçasıdır. Şu an JINNEWS'in yayın politikası yargılanıyor aslında. Yapılan gözaltılar kadın mücadelesine verilmek istenen tehdit mesajıdır. Çünkü JINNEWS kadınlara dönük olan çok sayıda suçu ifşa etti. Bundan kaynaklı birçok haberimize erişim engeli getirildi. Buna rağmen kadın basın geleneği hiçbir zaman ‘acabalı’ bir dil kullanmadı. Erkek devlet şiddetini teşhir ettiği için şu anda gözaltında bulunuyoruz. Kadınların bulunduğu bütün alanlarda olacağız. Dayanışmanın büyümesi umuduyla…”