Gazetecilerin gözaltı süresi 4 gün daha uzatıldı: Gazeteci haber olmaz, haber yapar!
- 17:09 11 Haziran 2022
- Hukuk
DİYARBAKIR - Gözaltındaki gazetecilerin gözaltı süreleri 4 gün daha uzatılırken, Hakimliğe çıkarılan gazeteciler neden gözaltında olduklarını bilmediklerini söyledi.
Diyarbakır’da 8 Haziran’da evlerine ve çalıştıkları basın kurumlarına yapılan baskınla gözaltına alınan Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Serdar Altan, Xwebûn Gazetesi Yazı İşleri Müdür Mehmet Ali Ertaş, JINNEWS Haber Müdürü Safiye Alagaş, JINNEWS editörü Gülşen Koçuk, Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Aziz Oruç ve Ömer Çelik’in de aralarında olduğu 20’si gazeteci 22 kişiye dönük ek gözaltı süresi için Diyarbakır Adliyesi’ne getirildi.
Adliyeye getirilen gazeteciler, burada uzun süre boyunca kelepçeli şekilde bekletildi. Gazetecilerin tepki vermesi üzerine kelepçeler çıkartılırken, Diyarbakır Cumhuriyet Savcısı gözaltı sürelerinin dört gün daha uzatılması talebinde bulundu. Diyarbakır 2’nci Sulh Hakimliği’ne sevk edilen gazetecilere dönük hakimlik gözaltı sürelerinin 4 gün daha uzatılması yönünde karar verildi.
‘Neden gözaltında olduğumuzu bilmiyoruz’
Hakimliğe çıkarılan tüm gazeteciler neden gözaltında olduklarını bilmediklerini ve bundan kaynaklı kamuoyunda ciddi rahatsızlık olduğunu kaydetti. Buna ilişkin açıklamalar yapıldığını ve yapılmaya devam edildiğine değinen gazeteciler, gazeteci olduklarından kaynaklı yaptıkları tüm işlerinin göz önünde olduğunu ifade ederek gözaltı süresinin uzatılmaması ve bu hukuksuzluğun bitmesi gerektiğine yer verdi.
‘Sedef hastalığım daha da ilerledi’
20 yıldır sedef hastası olduğuna dikkat çeken gazeteci Suat Doğuhan ise, bulunduğu yerin yeme ve içme konusunda hijyenik olmamasından dolayı hastalığının daha da ilerleyerek kötü hale geldiğini söyledi. Suat, ayrıca neden gözaltında olduğunu da bilmediğini söyleyerek sürenin uzatılmaması talebinde bulundu.
‘Müvekkillerimiz isimleri ve yüzleriyle faaliyet gösteriyor’
Hakimlikte savunma yapan Avukat Resul Temur, “Müvekkillerimiz gözaltına alındığında sabah saat 08.40 sıralarında emniyete gidip dosyayı incelemek istedik. Emniyet içerisine girmeme ve ilgili kişilerle görüşmeme dahi izin verilmedi. Sonrasında görüşmek için Cumhuriyet Savcısına dosyayı incelemek için dilekçemi gönderdim ama görüşme imkânımız olmadı, odasında yoktu. Daha sonra odasına geçtiğinde ise gözaltı kararı tarafımıza verilmemiştir. Savcılık makamı tarafından söz konusu gözaltı kararının CMK/153’üncü maddesi kapsamında olmayan bilgi ve belgelerdendir. Biz bu hususa da itiraz ettik. Karar tarihi ve sayısını bilmeden itiraz dilekçesi gönderdik. Ancak bize herhangi bir cevap gelmemiştir. Kaldı ki gözaltı süresi başladıktan sonra ikinci ve üçüncü gün geldik yine herhangi bir belge veya bilgi temin edemedik. Basın faaliyetinde kullanılan materyallere el konulamayacak olması Anayasa 30’uncu maddede açık olarak belirtilmesine rağmen bu durum çiğnenmiştir. Savunma hakkımızın kısıtlandığı kanaatindeyiz. Çünkü müvekkillerimiz hakkında verilen gözaltı kararının neden verildiği ve niçin gözaltına alındığı, gözaltına alınanların bilgilerini istedik onu dahi vermediler. Dosyada gizlilik kararı olmasına rağmen TRT’de müvekkillerin neden gözaltına alındıklarına yönelik haber yayınlamıştır. Hatta biz bunu savcıya da söyledik. Ancak haberi olmadığını söylemiştir kaldı ki müvekkillerimizin çoğu kendi ismi ve yüzüyle TV programlarında faaliyet göstermektedir” sözlerine yer verdi.
‘Müvekkillerim uzun süredir gazetecilik yapmaktadır’
Resul savunmasına devam ederek, “Gözaltı kararı verilmeden önce kendileri davet edilseydi gelebilirlerdi. Davet asıl, gözaltı istisnadır. Müvekkillerim gazetecilik faaliyetiyle yargılanmaktadır. Yaptıkları bütün işlemler basın önündedir. Zaten söz konusu dijital materyallere el konularak ayrıca söz konusu yayınlar izlenerek, içerik çıkartılarak bütün deliller toplanmıştır. Artık gözaltı süresinin uzatılması ileride hak ihlali doğuracaktır. Her ne kadar burada gazetecilik faaliyeti yargılanmıyor denilse de bal gibi gazetecilik faaliyeti yargılanıyor. Müvekkillerim uzun süredir gazetecilik yapmaktadır. Yine müvekkillerimden bazıları kameramandır. Ayrıca gazeteci ve kameraman olmayan kişiler de mevcuttur. Gözaltını uzatacak herhangi bir neden yoktur. Biz bu nedenlerle gözaltı süresinin uzatılması talebinin reddine karar verilmesini talep ederiz” dedi.
‘Gazeteciler haber olmaz, haber yapar’
Avukat Yunus Muratakan, müvekkillerin her birinin ayrı ayrı neden gözaltına alındıklarını bilmediklerini söyleyerek, “Kendilerine herhangi bir suç isnadı dahi yapılmamıştır. Müvekkillerim yine bu süre zarfında da herhangi bir ifade vermemişlerdir. Anayasa ve CMK birlikte değerlendirildiğinde ilgili şüpheli hakkında önce delillerin toplanacağı, hatta bu delillerin lehe ve aleyhe bütün deliller olacağı ardından kişi hakkında davet veya gözaltı talebinde bulunacağı aşikardır. Savcının gözaltı süresinin uzatılması talebinde yeni delillerin çıkabileceği, daha kapsamlı araştırma yapılabileceği gibi soyut ibareler bulunmaktadır. CMK 90’ıncı ve 91’inci maddeleri çok açıktır. Yine ifade alma yönetmeliği de aşikardır. Siz gözaltına alacaksınız ve gözaltı uzatma isteyecekseniz somut delilleri ileriye sürmeniz gerekmektedir. Ancak şahsın vereceği bilgi gibi tamamen soyut ve yetersiz bir talepte bulunulmuştur. Objektif bir bakış açısıyla bu talep değerlendirildiğinde Anayasa ve CMK’ya aykırı olduğu aşikardır. Müvekkillerim gazetecidir. Gazeteciler haber olmaz, haber yapar. Ancak ne yazık ki müvekkillerim şu an huzurunuzda ve bizim dahi bilmediğimiz iddialardan haber olmuşlardır. Yine yurttaşların Anayasa’da düzenlenen hakları elinden alınmıştır. Biz mahkemeniz nezdinde bu hakların korunmasına, işlevlik kazandırmasına ve söz konusu gözaltı süresinin uzatılması talebinin reddine karar verilmesini talep ederiz” diyerek savunmada bulundu.
Dört gündür gözaltında olan gazeteciler hakkında verilen 4 günlük gözaltı süresiyle birlikte, gazeteciler 8 gün gözaltında kalmış olacak. Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’nde tekli hücrede tutulan gazetecilerin dosyalarındaki kısıtlılık kararı ise sürüyor.