İşkenceye rağmen Adalet Nöbeti’nde ısrarcı

  • 09:23 29 Mayıs 2022
  • Güncel
Rozerin Gültekin
 
İSTANBUL - Adalet Nöbeti’ne saldıran polisler tarafından işkence ile gözaltına alınan Songül İlker, işkence ve hakaretlerin gözaltı aracı, hastane ve karakolda devam ettiğini anlattı. Songül, nöbetlerinde kararlı olduklarını belirterek, suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi.
 
Hasta ve infazları yakılan tutsaklar için yakınlarının İstanbul’da başlattığı Adalet Nöbeti’ tüm engellemelere rağmen devam ediyor. Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi önünde sürdürülen eylemde bu hafta anneler işkence edilerek gözaltına alındı. Silivri 3 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutsak olan Yakup Akman’ın annesi Fince Akman, Tekirdağ 2 No’lu F Tipi’nde tek kişilik bir hücrede tutulan Erdal Özel'in ablası Kumri Akgül, Barış Annesi Zeynep Calıhan ve Denizli T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan hasta tutsak Ekim Can Polat’ın annesi Songül İlker’e dönük işkence gözaltı aracında da sürerken, anneler geç saate ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı.
 
Gözaltında alınma sürecinde maruz kaldıkları işkenceyi anlatan Denizli T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan hasta tutsak Ekim Can Polat’ın annesi Songül İlker, devleti teşhir ettikleri için hedef alındıklarını söyledi. 
 
İşkence edildik, hakarete uğradık
 
Songül,  henüz Adalet Nöbeti’ne başlamadan adliyenin önünde otururken polisin yanlarına gelerek açıklama yapamayacaklarını söylediğini ve aynı zamanda polisin kendisinden kimlik istediğini ancak kendisinin kimliğini vermeyi kabul etmediğini ifade etti. Songül, “ Fince anneye saldırdılar. İşkence ve zor kullanarak yasal hakkımızı kullanmadan gözaltına alındık. Gözaltında darp edildik. Gözaltı aracında kafamı çarptım. Hastaneye kadar işkence, hakaret, küfür, aşağılamalar devam etti. Gözaltı aracında bize ‘Buradan gidin’ dediler. Kendi ülkemizi terk etmemizi istediler. Polisler Fince anneye saldırdı. Fince annede karşılık verdi. Bizi susturmaya çalıştılar. Ben anneyi kurtarmaya çalışırken bir erkek komiser ‘Çarparım sana’ diyerek beni tehdit etti” sözleri ile maruz kaldığı işkenceyi anlattı. 
 
Hastane raporlarını polis vermedi
 
Hastaneye gittiklerinde orada olan yurttaşlara tutsakların durumunu anlattıklarını ve kendilerinin hasta tutsakların anneleri olduklarını dile getirdiklerini ifade eden Songül, “Şişli Etfal Hastanesi’ne götürüldük. Doktorda muayene edildik. Doktor gerekli raporu verdi. Hipokrat yeminine sadık bir doktordu. Muayeneden sonra beni müşahede altına almak istediler ama polisler buna itiraz etti. Hiçbirimize hastanenin raporunu vermediler. Beni annelerden ayırdılar. Anneler beni bırakmak istemediler. Bu sefer yine işkence uyguladılar” dedi.
 
Avukat olmadan tutanak imzalatılmak istendi
 
Daha sonra karakola getirildiklerinde baş komiserin ısrarla kendilerinin hazırladığı tutanağa imza atmalarını istediğini belirten Songül, bu baskıya karşı kendilerinin avukatlar gelmeden konuşmayacaklarını söylediklerini dile getirdi. Songül, karakolda yaşadıklarını şöyle aktardı: “İşkencenin üstünü örtmeye çalıştılar ama bunun üstünü örtemezler. İfade sırasında yaşadığımız işkenceyi anlattık ama işkenceyi yazamayacaklarını söyledi. Çirkin davranışta bulunan polislerden birini tarif ettim ‘o benim arkadaşım’ dedi. Sizin arkadaşlarınız bize işkence yaptılar dedim. Avukatlar da ‘müvekkillerimiz ne diyorsa tutanağa geçilsin’ dedi. Ardından ben ne söylediysem yazdılar. Şikayetçi olduğumu söyledim.”
 
Okmeydanı Hastanesi darp raporu vermedi
 
Songül, ifadeden sonra götürüldükleri Okmeydanı Hastanesi’nde doktor ve polisin işbirliği yaprak darp raporu vermediğini belirtti. Annelerin yapılan işkenceyi teşhir ettiği için bu kadar baskı ile karşılaştığını vurgulayan Songül, çocuklarının cezaevinde neler yaşadıklarını anlatmaya çalıştıklarını ifade etti. Songül, “Bize susun oturun, biz çocuklarınızı katledeceğiz diyorlar. Düşman hukuku uygulanıyor. Kürt olmamız birinci etken. Bizi terörist ilan ettiler, biz terörist değiliz. Bu ülkede varız. Evlatlarımız insan olmanın gerekliliğini yerine getirdi. Toplumsal olaylara sessiz kalmadılar. Hem tutsak alıyorsun bu kişileri hem de yaşam hakkını elinden alıyorsun. Kürtlerden nefret ediyorlar, Kürtleri susturmaya çalışıyorlar. Onlar için bizim bedenimiz bile çok ağır. Korkunun ecele faydası yok hepsi yargılanacak” diye konuştu.
 
Suç duyurusunda bulunulacak
 
Kendilerine işkence eden polisler hakkında suç duyurusunda bulanacağını vurgulayan Songül, yapılanların karşılıksız kalmayacağını söyledi. Songül, “Bizim gördüğümüz işkence evlatlarımızın yaşadıklarının yanında hiçbir şey. İçeride tutsakların ne yaşadıklarını görmüyoruz ondan dolayı mücadele etmeye devam edeceğiz. Önümüzdeki hafta tekrar Adalet Nöbeti’ne katılacağım. Bir anne olarak benim orada olmam gerekiyor”  diyerek Adalet Nöbeti’nde kararlı olduklarını vurguladı.