ŞIRNAK - Cudi Dağı'nda sürdürülen operasyonlar gerekçesiyle köylerine girişleri yasaklanan yurttaşlar, “1990’lı yıllarda yaktılar, bugün yasaklıyorlar” diyerek,  toprakların kendilerinin olduğunu ve yasakların kalkmasını istedi. 

 

Cudi Dağı’nda 30 Nisan’da yaşanan çatışmada 8 askerin yaşamını yitirmesiyle Zap, Metîna ve Avaşîn planları bozulan Türkiye, bölgeye yönelik operasyon hazırlıklarına başladı. Jandarma Genel Komutanı Arif Çetin’in katıldığı toplantıda, Cudi, Gabar ve Besta bölgesinde askeri operasyon kararı alındı. Bölgede ağaç kıyımıyla hazırlıkları başlayan operasyonla, 8 Mayıs’ta Cudi Dağı’nın eteklerinde bulunan Şırnak’ın Avgamasiya, Serêdehlê ve Şilerit köylerine giriş çıkışlar yasaklandı. 

 

Bağ-bahçeler kurudu

 

Köyleri yasaklanan yurttaşlar, operasyonların son bulmasını istedi. Köylüler, toprakların kendilerinin olduğunu belirterek yasakların kalkmasını istedi.

 

Şîlerît köyünden Rahime Akıl, operasyon gerekçesiyle köyüne gidişinin engellenmesine tepki göstererek, “12 gündür köyümüz yasaklanmış. Operasyon nedeniyle köye gidemediğimiz için bağ ve bahçelerimizin hepsi kurudu. Bahçelerimize ve hayvanlarımıza bakamıyoruz. İzin verdiklerinde köye gidebiliyoruz. 90'larda köylerimiz yakıldı, yıkıldı, talan edildi ve çocuklarımız öldürüldü. Şimdi de operasyonlar nedeniyle köye gitmemize izin verilmiyor. Baskı ve zulüm hiçbir zaman bitmedi. Köyümüze dönmek için bu operasyonlara son versinler. Köyümüz hep yasaklanıyor. Bu ilk değil. Kendi topraklarımızı ve dağlarımızı yasaklıyorlar” dedi.

 

‘Operasyonlar dursun’

 

1994 yılında yakılan, 2016’da Şırnak’ta sokağa çıkma yasağı ilan edilmesiyle geri döndüğü Avgamasya’da yeni yasaklarla engellendiklerini söyleyen Ayşe Taşar, “Köyümüz ve dağlarımız yasaklanmış. Bu operasyonlar nedeniyle pancar toplamak için köyümüzün dağlarına bile gidemiyoruz. Tarım ve hayvancılık olmazsa, geçimizi sağlayamayız. Köydeki işlerimiz dışında yapacağımız bir şey yok. Köyümüze serbest gidip gelmek istiyoruz. Her yıl köyümüz yasaklanıyor. Ağaçlarımız kesilip ve ormanlarımız yakılıyor. Operasyonlar dursun ve köyümüze dönelim” şeklinde konuştu.  

 

‘Köyümüze gitmek istiyoruz’

 

Şelerît köyünden Ayastan Akıl da operasyonların bir an önce sonlandırılması çağrısı yaparak, “Ektiğimiz meyve ve sebzelerin hepsi kurudu. Köyümüze gitmek için zorla izin alıyoruz. Orası bizim köyümüz. Hayvanları olan köylüler gidip gelemiyor. İzin istediğimizde de bazı kişilere izin veriliyor, bazı kişilere ise verilmiyor. Bu operasyon bitsin, köyümüze gidelim. Biz geçimimizi hayvancılık ve tarımla yapıyoruz. Köyümüze gitmek istiyoruz. 90’larda yıktılar, şimdi de yasaklıyorlar” diye belirtti.

 

‘Köyler geçim kaynağımız’

 

Avgamasya köyünden Zeynep Akıl ise operasyonlara tepki göstererek, şunları söyledi: “Geçim kaynağımız köylerimiz. Çok zor bir süreçten geçiyoruz. Her şey gittikçe kötüleşiyor. Köyümüz yasaklandığı için bahçelerimize ve hayvanlarımıza bakamıyoruz. Yaşam koşullarımız zaten zor, onlarda bu operasyonlarda daha da zorlaştırıyorlar.”