Çiğdem Kılıçgün Uçar: 3’üncü Yol siyasetini adım adım yeniden öreceğiz!

  • 12:47 20 Haziran 2023
  • Siyaset
 
ANKARA - Meclis’te ilk grup toplantısında konuşan Yeşil Sol Parti Eşsözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, yapılacak kongrelerinde 3’üncü Yol siyasetini adım adım, ilmek ilmek örerek yeni bir başlangıç yapacaklarını söyledi. Çiğdem, “Eksikliklerimizi tamamlayıp yeniden yapılanmayla bütün kadınlara ulaşacak bir örgütlenme seferberliği başlatacağız” dedi.
 
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Eşsözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, Meclis Grup toplantısında gündemlere dair değerlendirmelerde bulundu. Konuşmasına başlamadan önce Amed’in  Bismil ilçesine bağlı Serçeler ve Sarı Hüseyin mezrasında arazi kavgasında yaşamını yitirenleri anan Çiğdem, Kürt halkının bu kadar ağır baskı, zulüm saldırı ve savaş koşulları altında iken bu tür anlaşmazlıklara sahip olunduğu için toplumsal değerler ile çözülmesi için herkesin özel çaba sarf etmesi gerektiğini belirtti. 
 
‘Yalan ve komplolara karnımız tok’
 
Geçtiğimiz hafta algı operasyonu oluşturularak Agirî’nin Panos ilçesinde halkının iradesinin gasp edilerek, eşbaşkanların tutuklandığını hatırlatan Çiğdem, “Tutuklamaya gerekçe olarak usulsüzlükleri gösterenler Sayıştay raporlarına baksın! Eğer gerçekten usulsüzlük arıyorsanız kendi belediyelerinize bakın. Bu yalan ve komplolara karnımız tok!  48 belediyemize atanan kayyımlar her gün bu halkın iradesini yok sayıyor, her türlü usulsüzlüğü icra ediyor, asıl onlara bakın!  Sizin belediyeden anladığınız şey sokak ortası yolsuzluk ve hırsızlıklarınızı yazan gazetecileri, polisler eşliğinde dövdürmek ve tehdit etmektir. Bu vesileyle gazeteci Sinan Aygül’e de geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, davanın takipçisi olacağımızı buradan belirtiyoruz” dedi.
 
‘Kürt ve Kürtçeye düşmanlar’
 
Mafyatik işler dışında ek iş olarak belediyecilik yapan Tatvan Kaymakamlığı’nın boş durmadığını dile getiren Çiğdem, “Dün ŞanoWan ekibinin Kürtçe oyunu hiçbir gerekçe gösterilmeden yasaklandı. Basına düşmanlar, gerçeklere düşmanlar, doğaya düşmanlar, kadına düşmanlar ama en çok da Kürt ve Kürtçeye düşmanlar. Tatvan’daki gelişmeler bize bunu gösteriyor. Şiddeti olağanlaştırmaysa çalışan bu iktidarın öncelikli hedeflerinden biri de LGBTİ+’lar. Varlıklarını aleni şekilde hedef yapan; hak ve özgürlüklerini tanımak yerine sürekli nefret söylemi ile suç işleyen bu zihniyeti reddediyoruz.  Bu sistematik ayrımcılık karşılığında hem mücadelemiz hem de dayanışmamız sürecek. Gösteri ve yürüyüş hakkının temel bir hak olduğu yerde Özgül Saki arkadaşımız da devletin şiddetini ifşa etmiştir.  Kendisine açılan soruşturmalar yok hükmündedir” ifadelerini kullandı. 
 
Çiğdem’in konuşmasının satır başlıkları şöyle:
 
“Bugün Dünya Mülteciler günü. Mültecilere yönelik nefretin, düşmanlığın yarattığı yakıcı sonuçları en çok kendi ülkesinde mülteci olan bizler, ezilen halklar biliyor. Bu dünya, yeri yurdu neresi olursa olsun baskıdan zulümden kaçan hakların evi olduğuna inanıyoruz. Biz göç dalgalarının en büyük nedeni olan savaşların ortadan kaldırılmasını savunuyoruz. İnsanların doğduğu yerde doymasını ancak dileyen herkesin dilediği yerde yaşama özgürlüğünün olmasını savunuyoruz. Yeşil Sol Parti olarak mülteciler için güvenli, onurlu ve pazarlık konusu edilmediği bir yaşamı hep savunduk, savunmaya devam edeceğiz. 
 
Deniz Poyraz vurgusu
 
Hafta sonu İzmir’deydik. Canımız, yoldaşımız Deniz Poyraz’ı katledilişinin yıl dönümünde andık. Özgürlük ve demokrasi mücadelesinde katledilen Deniz Poyraz’ı burada bir kez daha minnetle anıyorum. Bu katliamın failleri aklanmaya çalışılıyor, katliamın arkasındaki esas güçlerin ve siyasi boyutunun gizlenmesi için her şey yapılıyor.  Deniz’e sözümüzdür; buna izin vermeyeceğiz.
 
Denizlerin, Asiye annelerin mücadeleleri, talepleri bize emanettir
 
Yine katledilen ya da zorla kaybettirilen yakınlarının bulunması ve faillerinden hesap sorulması için adalet arayışlarını sürdüren Cumartesi İnsanları oturma eylemlerinin her haftasında saldırıya uğrayıp işkence ile gözaltına alınırken Cumartesi Anneleri’nden Asiye Aydemir yaşamını yitirdi.  Asiye anneye Allah’tan rahmet, sevenlerine baş sağlığı diliyorum. Sanmayın ki Asiye Anne yaşamını yitirince oğlu Hüseyin Aydemir’in faillerinin aranmasından vazgeçilecek. Mücadele sözümüzü yineliyoruz. Denizlerin, Asiye annelerin mücadeleleri, talepleri bize emanettir. 
 
Seçim sonuçlarına bakarak kimse hakikatlerden kaçamaz
 
Türkiye, seçim tarihi açısından 14 ve 28 Mayıs olmak üzere, iki kritik eşik yaşadı. Şüphesiz bu seçimlerin pek çok açıdan önemli sonuçları var. Seçim sonuçları göstermiştir ki ülkedeki kriz hali devam edecektir. Ortada çok yönlü bir siyaset krizi vardır. Bu ülkede yaşayan yurttaşların yarısı, adına cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi denen despot rejime asla onay vermemektedir. Dolayısıyla seçimler, tartışmaları bitirmemiş aksine büyütmüştür. Seçim sonuçlarına bakarak kimse hakikatlerden kaçamaz! Kürt sorununun çözümsüzlüğünden kaynaklı esas kriz büyüyor ve bu büyüme, karşı duran herkesi küçültüyor. Bu sorunu seçim sonuçlarına göre görmezden gelmek, yanlışta bile bile ısrardır. Buradan bir kez daha sesleniyoruz; Seçim sonuçları her ne olursa olsun, Kürt sorununun çözümsüzlüğü ile yaşanan yapısal sorunların ilişkisini kuramayan her siyaset çökmeye mahkûmdur. Bu ülkeyi yönetenler, devlet aklı bu gerçeği görmek durumundadır. 
 
İktidara asgari ücret tepkisi: Siz geçinin bu ücretle
 
Seçimlerden bu yana gündemimiz döviz kurları ve adaletsizlikler! Yoksulluk can yakmaya ve can almaya devam ediyor. Bildiğiniz üzere bugün asgari ücretin net 11 bin 402 lira olacağı açıklandı. Hükümet yine asgari ücretle çalışan milyonlarca emekçiyi açlığa ve yoksulluğa mahkûm etti. Sendikaların araştırmalarına göre ülkede yoksulluk sınırı yaklaşık 34 bin lira. Durum bu iken buyurun siz geçinin bu ücretle! Biz Yeşil Sol Parti olarak yoksulluk sınırının altında bir asgari ücret değil, her emekçiye insanca yaşayabileceği bir ücret diyoruz!  Hiçbir reçete, 21 yıldır yaratılan devasa yıkımı çözemiyor.
 
Bu iktidarın her şeyi akıldışı
 
Daha dün nas diyenler, faizde sorun yok diyenler; Nebati ve damadın diz boyu akılsızlıklarını, akıl işi diye topluma yutturmaya çalışıyorlardı. Ancak şimdi aynı iktidarın yeni Maliye Bakanı, bu durumu akıl dışı olarak tarif ediyor. Gerçeği biz söyleyelim: Bu iktidarın her şeyi akıldışı. Sizi iyi tanıyoruz, akılcı politikalara geçmeye çalışırken gerideki yıkımın faturasını emekçiye, yoksullara yıkmaya çalışacaksınız. Bu faturanın halklara kesilmesine geçit vermeyeceğiz. Ülkenin sorunları orta yerde duruyor. Seçimleri kazanmış olmaları bu sorunları ortadan kaldırmıyor. Bu iktidar için her şey eski tas ‘yeni faşizmden’ ibarettir. Bu ağır kriz halinden çıkış yolu demokrasiye yaklaşımdan geçiyor. Bizler mücadelemizi hakiki bir demokrasi için yeni dönemde daha da yükselteceğiz. 
 
Çözüm: Tüm bu süreçleri ideolojik temelde ele alma gerekliliği
 
Yeni bir süreçteyiz! Yeni bir zamandayız! İlk grup toplantımız olması hasebiyle de açık yüreklilikle tekrardan ifade etmek istiyorum. 2023 seçimlerinin ortaya çıkardığı tablo bizler için ciddi bir eleştiri ve özeleştiri gerekçesidir. Yeni bir siyasal ve örgütsel dilin gerekliliğine inanıyoruz. Bu yolda eleştiri bizim en büyük gücümüzdür. Özeleştiri ise kurar ve bizi ileriye taşır. Bu inanç ve sorumluluğu yerine getirmek için merkezi düzeydeki tüm toplantılarımızı bitirdik. PM, MYK, bileşen ve ittifak toplantıları ve sonuç bildirgelerimizi kamuoyu ile paylaşarak, kararlı duruşumuzu deklare ettik. Şimdi gerçek fotoğrafı görmek için il ilçe ve halk toplantılarımız başlıyor. Fakat burada esas mesele; ortada duran faşizm gerçeğidir ve bununla hangi yeni yol yöntemle mücadele edileceğidir. Biz şuna inanıyoruz; Çözüm tüm bu süreçleri ideolojik temelde ele alma gerekliliğidir. Zaten bu bakış açısı bizi diğerlerinden de ayıran temel motivasyondur. Temsili ve orta sınıf siyaset biçimine sıkışmayan, siyaseti siyasetsizleştiren popülizme kapılmadan ve en önemlisi de toplumsal ittifaklara yönelen bir anlayış ve arayış hattı, temel yoğunlaşma alanımız olacaktır. 
 
 Partimizin kuruluş paradigması olduğu yerde duruyor
 
Bütün bunları planlarken bu süreçlerin partimizi yıpratacağını düşünenler, sorunları kişilere indirerek partimizin içerisine oynayanlar, milliyetçi hamaset dile sarılanlar, siyasetimizi dar bir alana sıkıştırma gayretinde olanlar, farklı yapılar üzerinden gücümüzü kırmaya niyetlenenlere açıkça diyoruz ki: Asla size ekmek çıkmaz! Asla buna geçit vermeyeceğiz. Herkes duysun, herkes bilsin: Bizi reddettiğimiz yollara, reddettiğimiz siyasete, reddettiğimiz zihniyete, reddettiğimiz sözlere mahkûm edemezsiniz. Partimizin kuruluş paradigması sapasağlam olduğu yerde duruyor. Bizleri inkâr eden tüm yapı ve sözleşmelere karşı toplumsal sözleşmeyi inşa edeceğiz. Biz sadece bir seçim partisi değil, bir halk hareketiyiz. Her yerdeyiz ve her fırtınaya karşı dayandık dayanmaya devam ediyoruz. Herkes bilsin ki, toplumu savunan tek muhalefet tek güç biziz. 
 
3’ncü Yol siyasetini adım adım örerek yeni bir başlangıç yapacağız
 
Bu sürecin en önemli finali kongremiz olacak. Kongremiz bütün bu tartışma süreçlerinden damıttığımız fikirlerin hayat bulacağı ve partimizi baştan sona siyasal-örgütsel olarak yenileyeceğimiz, büyük bir umut ve kararlılık taşıyacak buna hiç şüpheniz olmasın. Kongremizde 3. Yol siyasetini adım adım, ilmek ilmek örerek yeni bir başlangıç yapacağız. Bu yeni başlangıç içinde toplumsal ittifaklarımızı büyütme, genişletme, hayatın içerisinde yeniden inşa etme hedefimiz daha da güçlenecek. Kadınlardan, gençlere, emekçilerden, ezilenlere, engellilerden, yoksullara ve ekolojistlere kadar tüm dinamiklerle daha güçlü ve sahici bağlar kurarak, kenetlenerek, onların mücadele taleplerini sadece meclise değil sokağa da taşımak üzere kollarımızı sıvayacağız.
 
Faşizme karşı tek adres biziz
 
Biliyoruz önümüzdeki süreç hepimiz açısından çetin olacak, ancak bizler toplumsal muhalefeti toparlamayı, onu yeniden inşa etmeyi, ülkenin en ücra köşesinden yükselen itirazları sahiplenip onlarla omuz omuza mücadele etme kararlılığımızı ne kadar gösterebilirsek, başarıya da o kadar yaklaşacağız. Çünkü faşizme karşı tek adres biziz. Çünkü sağa, ırkçılığa, nefrete karşı bir arada yaşamı savunan tek parti biziz. Tam da burada özel bir başlık açmak istiyorum.14-28 Mayıs seçimleri biz kadınlar açısından da önemli bir süreç olarak gerçekleşti. Her şeyden önce AKP-MHP iktidarına eklemlenen sağcı, milliyetçi ve kadın karşıtı/düşmanı partilerle oluşan cephe, bütün seçim süreci boyunca sadece Kürt ve kadın karşıtı bir politika izledi. 
 
Örgütlenme seferberliği başlatılacak
 
Açığa çıkan seçim sonucu biz kadınlar için geri adım atmak bir yana daha fazla mücadele sebebidir. Bugün bu mecliste tam eşitlik ilkesiyle vekillerinin yarısı kadın olan Yeşil Sol Parti var. Emeğimizle, direnişimizle bugünlere geldik. Bunu asla unutmayalım. Geçmişin tüm birikimini daha da büyütmede kararlıyız. Biz Yeşil Sol Parti ve HDP Kadın Meclisleri olarak, yaptığımız kapsamlı toplantı ve değerlendirmeler sonucu yeniden yapılandırma sürecine girdik. Eksikliklerimizi tamamlayıp yeniden yapılanmayla bütün kadınlara ulaşacak bir örgütlenme seferberliği başlatacağız. Buradan bütün kadınlara çağrımızdır. Bizleri itmeye çalıştıkları umutsuzluğa asla düşmeyeceğiz. Mücadele etmek dışında bir seçeneğimiz yok. Bunu hep birlikte yapacak ve hep birlikte kazanacağız.
 
Erdoğancılara geçit vermeyeceğiz
 
Yeşil Sol Parti olarak tamamıyla halkın içinde bölgelerde, yerellerde olacağız. Mevsimlik işçiler ile yollarda, kavurucu sıcakta tarlalarda, hakkını arayan herkesle sokakta olacağız. Siyasi iktidarın önümüze koyduğu ekonomik, sosyal, siyasal bütün krizlerden çıkmak için çok güçlü bir var bunun adı 3'ncü Yol ve paradigmamızdır. Bunu yasamsallaştırmak için önümüze engeller çıkacak ama biz siyasi ve tarihsel olarak baktığımızda 90'lardan veri önümüze engel konulmayan hiçbir seçim ve süreç yaşamadık ama buna rağmen niteliksel olarak bir ağırlık yaratarak bugünlere geldik. Bu hakikatin ve sorumluğun farkında olarak bu çabanın içinde olmaya devam edeceğiz. İktidara bir kez daha söyleyelim; Ruhu hırs ile zehirlenen, dünyayı dar bir nefret çemberinden görenler, ülkeyi kaz adımlarıyla kan ve sefalete sürükleyenlere geçit vermeyeceğiz. Dün yapılanları yapılmamış gibi söylemler ile gerçeği tersyüz eden ve devletin her kademesinde türeyen Erdoğancıklara geçit vermeyeceğiz. Bu hayatı özgür ve güzel kılacak güce sahibiz. Başarmak zorundayız, mutlaka başaracağız.”