Kürt Özgürlük ve Demokrasi İttifakı: Tutumumuz değişimden yana

  • 14:37 24 Mayıs 2023
  • Siyaset
 
AMED - Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçiminin önemine işaret eden Kürt Özgürlük ve Demokrasi İttifakı, “Halkımızı bu tarihsel sınavda değişimden yana tutum almaya davet ediyoruz” dedi. 
 
Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Kürdistan Komünist Partisi (KKP), İnsan ve Özgürlük Partisi (PİA), Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK), Devrimci Demokrat Kürt Derneği (DDKD) ve Azadi Partisi’nin içinde yer aldığı Kürt Özgürlük ve Demokrasi İttifakı, 28 Mayıs’ta yapılacak cumhurbaşkanı ikinci tur seçimlerine ilişkin yazılı açıklama yaptı. Seçimde büyük fırsatların ve risklerin iç içe olduğu belirtilen açıklamada, “Halkımızın üzerinde sürdürülen inkâr, asimilasyon ve şiddet politikası artarak devam etmektedir” denildi.
 
‘Devletin olanakları iktidara seferber edildi’
 
İktidarın Kürt meselesinin çözümü ile Türkiye’nin temel sorunlarına ilişkin kalıcı bir çözüm önerisinin kalmadığına yer verilen açıklamada, “Seçimlerin birinci turunda her zamanki gibi adil olmayan bir seçim sürecine tanıklık ettik. Devletin bütün olanaklarının iktidar blokunun seçim kampanyasının hizmetine koşulduğu antidemokratik bir seçim dönemi yaşadık. Bütün manipülasyon ve hukuk dışı yöntemlere rağmen 14 Mayıs’ta Cumhur İttifakı halkın desteğini kaybetmiş, mevcut cumhurbaşkanı birinci turda seçilememiştir. Bu tablo içinde 28 Mayıs’ta cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turu gerçekleştirilecek” vurgusu yapıldı. Kürtlerin haklarının manipüle edilerek bu hakların “güvenlik” ve “beka” sorunu ile eşitlendiğine işaret edilen açıklamada, tek adam rejimine karşı olduklarına değinildi. 
 
Nefret siyaseti
 
Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi: “Cumhur ittifakının adayı ve bileşenleri ilk tur seçimleri boyunca tarihsel Kürt düşmanlığını seçim kampanyalarının merkezine almış, bunun üzerinden toplumu ve siyaseti kamplara bölmeye çalışmıştır. Türkiye’nin temel meselesi olan Kürt meselesine yönelik korkuya dayalı kutuplaştırıcı seçim kampanyası ikinci turda da maalesef devam etmektedir. Bu kampanyanın dili, söylemi ve stratejisi siyaset kurumunu ve toplumu Kürt meselesi üzerinden gerilime sürüklemeye devam ettikçe tehlike büyümektedir. Halkımız üzerinden sürdürülen bu ayrımcı nefret siyasetini kınıyor ve bu siyaset tarzını asla kabul etmeyeceğimizi bir kez daha kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz.
 
Demokratikleşmenin ön koşulu
 
Bir hakikati yeniden haykırmak istiyoruz: Kürt meselesi çözülmeden demokratik bir rejim ve normalleşmiş bir toplumsal yaşam mümkün değildir. Ankara’nın demokratikleşmesinin ön koşulu Amed’in özgürleşmesinden geçmektedir. Bunu sağlayacak olan demokratik ve barışçıl siyasettir. Dolayısıyla tüm baskılara, itibarsızlaştırmalara ve yok sayılmalara karşı demokratik mücadele anlayışını korumaya ve halkımızın menfaatlerini savunmaya devam edeceğiz. Halkımız barış, eşitlik, özgürlük ve refah içinde yaşamayı hak etmektedir. Bizler bunun uğraşı içindeyiz. Bunu başarmanın en önemli adımlarından biri mevcut keyfi ve ucube cumhurbaşkanı hükümet sistemine son vermektir. 
 
Tarihsel bir sınav
 
Bizler Kürt Özgürlük ve Demokrasi İttifakı olarak demokratik siyasetin gücüne inanıyor, özgür ve demokratik koşullarda yaşama arzumuzda ısrar ediyoruz. Kürt halkının haklarını alacağı bir siyasal zeminin yaratılması, bütün sorunların özgürce tartışılacağı bir iklimin oluşması, siyasal sürecin normalleşmesi için Kemal KıIıçdaroğlu’nu destekleyeceğimizi deklere ediyoruz. Cumhurbaşkanlığı seçimleri baskıcı ve ötekileştirici tek adam rejimine son vermeyi mümkün kılan tarihsel bir sınavdır. Tüm halkımızı bu tarihsel sınavda demokrasiden ve değişimden yana tutum almaya davet ediyoruz. 
 
Sandıkları koruyalım
 
Kazanmak ve başarmak için başta bütün Kürt gençlerini, mücadeleci kadın ve erkekleri olmak üzere tüm halkımızı her ne olursa olsun sandık başına gidip oyunu kullanmaya, oy kullanmak isteyen yurttaşlarımızla dayanışma içinde olmaya; okullarda, sandıklarda görev ve sorumluluk almaya; halkının iradesine ve oyuna sahip çıkmaya çağırıyoruz. Sandığa gitmek halkımızın sorunlarının çözüme kavuşması için önemli bir fırsattır. O halde; Kürt meselesinin barışçıl ve demokratik çözümü için, Kürt belediyelerine bir daha kayyım atanmaması için, yoksullaşmaya dur demek için, savaşa ve şiddet politikalarına karşı durmak için, kadınlara eşit ve özgür bir yaşam, gençlere güvenli bir gelecek sunmak için sandıklara gidelim, oyumuzu değişim ve demokrasi lehine kullanalım ve sandıkları koruyalım. Sandığa sahip çıkmak, geleceğimize sahip çıkmaktır.”