Yeşil Sol Parti milletvekillerinden ikinci tur için çağrı

  • 13:10 24 Mayıs 2023
  • Siyaset
 
İZMİR - Yeşil Sol Parti milletvekilleri,  İzmir’de gazetecilerle bir araya geldi. Milletvekilleri burada ikinci tura dair yaptıkları değerlendirmelerde, Kürt halkının değişimden yana tavrının altını çizerken, muhalefete de sandığa gitme pratiğini etkileyecek açıklamalardan kaçınılması gerektiğini vurguladı. 
 
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Örgütlerinin organizasyonu ile Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü ve İzmir milletvekili İbrahim Akın ile milletvekilleri Burcugül Çubuk, Serhat Eren ve Yeşil Sol Parti Merkez Yürütme Kurulu üyesi Samet Mengüç, ikinci tura dair politikalarına ilişkin gazetecilerle bir araya geldi. 
 
‘Baskı ve siyasi soykırım politikalarıyla seçime gidildi’
 
Toplantıda ilk olarak söz alan İbrahim Akın, 14 Mayıs seçimlerinin önemine dikkat çekerek, HDP’ni seçim sürecine girilirken kapatılma riski yaşadığı için Yeşil Sol Parti ile 45 günlük çalışma ile seçime girildiğini ifade etti. Buna rağmen Türkiye’nin önündeki yüz yılının şekillendirilmesinde en az 80 milletvekili ile Meclis'e girerek anahtar rol denebilecek bir pozisyon alma iddiasında bulunduklarını hatırlatan İbrahim, “Ancak bu pozisyon yüzyıllık cumhuriyet tarihinin bütün kodlarını neredeyse oynatmaya sebep olacak kaygısıyla ırkçı, saldırgan bir siyaset şu anki iktidarın bütün araçlarıyla ağır bir saldırı altında kaldık. Birçok basın organındaki arkadaşımız tutuklandı, 14 Mayıs sonrası bırakıldı, sahada seçim güvenliğinde çalışan arkadaşlarımız hukukçu arkadaşlarımız tutuklandı. Biz çok adaletsiz bir seçim atmosferinde seçim yaptık. Sadece egemen medya değil muhalif medya da bizim sözümüzü söylemekten imtina etti. Maalesef halka ulaşmak konusunda araçlarımızın yeterli gelmediğini söyleyebiliriz. Ama bütün bu mazeretleri gerekçe olarak ifade ederek kendi başarısızlığımızı gerekçelendirmek istemiyoruz” dedi.
 
‘Kürt halkı değişimden yana olduğunu ortaya koydu’
 
Saray rejimine karşı en dik duranın Kürt halkı olduğunu ve halkın yüzde 70’inin değişim talebinin ortaya çıktığını vurgulayan İbrahim, “Daha önce HDP hakkında şimdi Yeşil Sol Parti hakkında AKP ile işbirliği yapıyorlar şeklindeki iddialara karşı bütün demokrat duyarlı kesimlere bundan sonra Kürt halkı ile ilgili bu söylemlerin biraz düşünülmesi gerektiğini ifade etmek isterim. Batı yakasında faşizmi durdurmak istiyorsak mutlaka sandığa gidin. Sandıktan soğutmak isteyen bir iktidar ve söylemler vardır. Elbette hileler var, ancak biz sandık güvenliğini sağlamak konusunda her türlü çabayı sarf ettiğimizde 3 bin 800 küsür sandıktan hepsinde başarılı şekilde aldık. Dolayısıyla ıslak imzalı tutanakları aldığımızda sandıkta bunların hesabını sorduğumuzda bunların sonuçlarını alabiliriz” diyerek değişim isteyen herkesin sandıkta sorumluluk alması çağrısında bulundu.
 
‘Muhalefet sandığa gitme pratiğini etkileyecek açıklamalardan kaçınmalı’
 
Muhalefetin son zamanlarda ırkçı ve milliyetçi söylemin etkisi altında kalarak hareket ettiğini dile getiren İbrahim, “Muhalefet biraz kimden ne kadar oy aldığını bilmeli ve ona göre tutum almalı. Halkımızın isteğini kaçırabilecek, sandığa gitme isteğini kaldıracak tutum ve yaklaşımlardan uzak durulmalıdır” diye ekledi. 
 
‘Genel bir kadın mücadelesi hattı içindeyiz’
 
Yeşil Sol Parti İzmir Milletvekili Burcugül Çubuk ise Meclis'te HÜDA PAR ve Yeniden Refah Partisi'nin kadın kazanımlarına dair tutumuna karşı nasıl bir çalışma yürütüleceği sorusuna şu yanıtı verdi: “Özellikle Kürdistan’da HÜDA PAR'lıların sandık başında kadınların oyunu engellemeye çalıştıkları bir seçim süreci geçirdik. Kadınların sorunlarına ilişkin çalışmamız seçim endeksli değil. Genel bir kadın mücadelesi hattı içindeyiz. Özellikle İstanbul Sözleşmesi'nden çıkıyoruz dediği, sarayın bunun kampanyasını yürüttüğü bir dönemde kadınlar olarak çok geniş bir zemine ulaştık. Meşru olanın propagandasını yapmakla ilgili bizim çalışmamız; öldürülmek istemiyorum diyen kadınların, çocuk istismarına evet diyen ittifaka karşı olan kadınların ne yazık ki birbirini bulması bu ülkede çok kolay olmuyor. Bu nedenle daha geniş bir mücadele hedefimiz var. Emek ve Özgürlük İttifakı da temelde bir mücadele ittifakıdır” dedi.
 
‘Tüm baskılara rağmen AKP-MHP ittifakı başarılı olamadı’
 
Diyarbakır Milletvekili Serhat Eren ise seçim çalışmalarında devletin her türlü engellemeleri ile karşı karşıya kaldıklarını kaydederek, sadece sandıklardaki hile için değil aynı zamanda halkın iradesinin sandığa yansımasına da bir engel söz konusu olduğuna işaret etti. Serhat, “Sadece dün Êzidî halkımıza dönük bir tehlikeden bahsedebiliriz. 14 Mayıs'ta Kılıçdaroğlu’na oy veren köylülerin eğer yeniden 28 Mayıs'ta oy verirse o köylerin boşaltılacağı tehdidi ile karşı karşıya olduğu söyleniyor. 14 Mayıs'ta arzuladığımız sonucu elde edemedik ama Kürt halkı kimi istemediğine karar verdi. Bu faşizan otoriter sistemi temsil eden Erdoğan’ı istemediğini ortaya koydu. Devletin bütün bu olanaklarına karşı seçime müdahale eden AKP-MHP iktidarı başarılı olamamıştır. Bütün halkımıza çağrımız, herkes sandıklara gitsin sandıklara yansıyan iradesine sahip çıksın” diye konuştu.
 
'Temel sorun demokratikleşme ve Kürt halkının yok sayılması’
 
HDP MYK üyesi Samet Mengüç ise, iki temel sorunun olduğunu; birincisi Türkiye’nin demokratikleşme sorunu ikincisinin de Kürt halkının yok sayılması ve haklarının verilmesi olduğun dile getirdi. Samet “Herkes mutlaka sandığa gitmeyi görev ve sorumluluk almalı, tek adam rejiminin mutlaka kalkması lazım, bu kırmızı çizgimizdir” dedi.