Ankara Kadın Platformu: Diktatörü gönderelim

  • 12:55 24 Mayıs 2023
  • Siyaset
 
ANKARA - Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimlerine ilişkin açıklama yapan Ankara Kadın Platformu, “Seçime giden bu süreçte kadınlar olarak kazanılmış haklarımıza sahip çıkalım, kendi bağımsız politikalarımızı, taleplerimizi örgütlemeye devam edelim ve kadın düşmanlarına geçit yok demek için diktatörü gönderelim. Haydi her gün olduğu gibi bugün yine ve yeniden mücadeleye ve özgürleşmeye” dedi.
 
Ankara Kadın Platformu, Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turuna ilişkin Mülkiyeliler Birliği'nde basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısına çok sayıda kadın katılırken açıklamayı, platform üyesi Ayşe Uğurlu okudu.
 
Kadınlara dönük hak gaspları
 
Erkek egemen ittifaklara teslim olmayan kadınların diktatörlük rejimine edecek sözlerinin, bu sistemi de yıkacak güçlerinin olduğunu söyleyen Ayşe, “AKP iktidarının kadın düşmanı politikalarının 21 yıllık geçmişinde; kürtajın yasaklanması, kadınların nafaka hakkının gasp edilmek istenmesi, bir gecede İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi, her geçen gün artan kadın cinayetleri, LGBTİ+ düşmanlığı, anadilinin yok sayılması ve daha pek çok hak gaspı var. Tacizin, tecavüzün cezasız kalması, ayrımcılığın ve eşitsizliğin körüklendiği nefret dili ve yaşam alanları kısıtlanarak evde, işte, sokakta artan erkek şiddeti karşısında sesini çıkaramayan kadınların çaresizliği var. Bunlar yetmezmiş gibi şimdi de kadın düşmanı politikalarını yakından bildiğimiz ırkçı, gerici, sağ partilerin meclisteki sayısı daha da arttı” dedi.
 
‘Umutsuzluk tohumlarının ekilmesine izin vermeyeceğiz’
 
Kadın hareketinin gücünün sandıklara sığmayacağına dikkat çeken Ayşe, HÜDAPAR’ın “sahipsiz kadınları sahiplendireceğiz” açıklamasını anımsattı. Ayşe, “6284’ü kaldırmak isteyen, kadınların çalışmasından, sokakta olmasından korkan erkek egemenliği ve erkek ittifakına cevabımızı sokaklar başta olmak üzere tüm alanlarda vermeye hazırız. Bugün, insan hakları savunucularının, siyasi partilerin, üniversite öğrencilerinin, sendikal faaliyet yürütenlerin ve sivil toplum örgütlerinin çalışmaları tehdit altına alınıyor ve her an daha da güvencesiz hale getiriliyor. Mülteciler bir siyasi pazarlık malzemesi olarak kullanılarak oy devşirme aracı haline getiriliyor. LGBTİ+lar hedef haline getiriliyor. Hiçbir ayrım gözetmeksizin insanca yaşamak isteyenlerin en temel yaşam haklarını, her canlının yaşam hakkını savunanlar cezalarla, hukuk dışı yaptırımlarla karamsarlığa sürükleniyor. Yaşanan seçimler tek çare ve bir son gibi yansıtılıyor. Oysa biz biliyoruz ki mücadele seçim öncesinde olduğu gibi seçim sürecinde ve sonrasında da sürecek. Sonuç ne olursa olsun bu topraklarda yaşayan kadınlar olarak umutsuzluk tohumlarının ekilmesine izin vermeyeceğiz” diye belirtti. 
 
Kadınlara çağrı: Erkek egemenliğini yıkacak güce sahibiz
 
Kendisini özgür hissetmeyen, yalnız, çaresiz hisseden tüm kadınlara çağrıda bulunan Ayşe, “Gelin birbirimize sarılalım, dayanışmamızı yükseltelim, mücadelemizi büyütelim. Bizler, kadın mücadelemizden aldığımız güçle diyoruz ki: Yıkacağız. Kadınlar olarak, bizleri yok sayanları, haklarımıza göz dikenleri, Gonca Kuriş'i katledenleri, İstanbul Sözleşmesi’ni kaldıranları, çocuk yaşta evliliği onaylayanları, yani bu erkek ittifakı ve erkek egemenliğini yıkacak güce sahibiz. Bu nedenle, özellikle can güvenliği başta olmak üzere tüm hakları tehdit altında olan kadınlar ve çocuklar için çok kritik olan bu süreçte yaşamımız, bedenimiz, kimliğimiz bizim demek için, kadın dayanışması ile güç aldığımız tüm kadınlarla beraber tek adam rejimini yıkacağız” sözlerini kullandı.
 
‘Diktatörü gönderelim’
 
Ayşe, son olarak şunları ekledi: “Sevgili kadınlar, umutsuzluğa kapıldığımızda bize cesaret veren kalabalığımızı hatırlayarak, bir kişi daha eksilmemek için bulunduğumuz her yerden tek adam rejimini yıkmak için harekete geçelim. Biliyoruz ki sandıklardan çıkacak sonuç her ne olursa olsun bizler için mücadele bitmeyecek. Kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesinde kendi gücümüze, örgütlülüğümüze ve kararlılığımıza güveniyoruz. Seçime giden bu süreçte kadınlar olarak kazanılmış haklarımıza sahip çıkalım, kendi bağımsız politikalarımızı, taleplerimizi örgütlemeye devam edelim ve kadın düşmanlarına geçit yok demek için diktatörü gönderelim. Haydi her gün olduğu gibi bugün yine ve yeniden mücadeleye ve özgürleşmeye.”
 
Açıklama, "Karanlığa teslim olmayacağız", "Jin jiyan azadî" sloganı ile sona erdi.