ANKARA - Gazetecilerin gözaltına alınmasını Meclis'e taşıyan HDP'li Feleknas Uca, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya, "Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında basın özgürlüğüne ilişkin maddelerde, ‘Basın hürdür, sansür edilemez. Devlet, basın ve haber alma hürriyetlerini sağlayacak tedbirleri alır’ denmesine rağmen, gazetecilerin gözaltına alınması ve işlerini yapmalarının engellenmesi hangi kanunla mümkün olmaktadır?” diye sordu.

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkan Yardımcısı Feleknas Uca, 8 Haziran’da Diyarbakır’da ajansımızın da içinde bulunduğu basın kurumları ve gazetecilerin evlerinin polislerce basılarak 20 gazetecinin gözaltına alınmasına dair İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanıtlaması istemiyle Meclis Başkanlığı’na soru önergesi sundu.

 

‘20 gazeteci hala gözaltında’

 

Gazetecilerin evine ve iş yerlerine yapılan baskına dikkat çekilen önergede, “Gözaltına alınan 20’si gazeteci 21 kişi halen il emniyet müdürlüğünde tutulmaktadır. İki defa ek gözaltı süreleri verilen gazeteciler, adliyeye çıkarılarak mahkeme kararıyla gözaltı süreleri dört gün daha uzatılmıştır. Ek gözaltı süresiyle birlikte gazeteciler, 16 Haziran’a kadar emniyette tutulacaktır. Birçoğu tek kişilik hücrede tutulan gazetecilerin dosyalarındaki kısıtlılık kararı ise sürmektedir. Gazete binaları ise abluka altına alınmıştır” denildi.

 

Feleknas şu soruların yanıtlanmasını istedi:

 

“* Basın emekçilerinin tek kişilik hücrelerde, 8 gün hukuksuz bir biçimde gözaltında tutulmasının sebebi nedir? Basın özgürlüğünü ihlal eden bu hukuk dışı, keyfi uygulamaların anayasada bir karşılığı bulunmakta mıdır? Bu keyfi uygulamalara son verecek misiniz?

 

* Gazete binalarının abluka altına alınıp, kolluk kuvvetlerinin kanuna aykırı bir şekilde, işyeri sakinlerinden habersiz ve yanlarında şahit bulundurmadan arama yapmasını nasıl açıklamaktasınız?

 

* Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında basın özgürlüğüne ilişkin maddelerde, ‘Basın hürdür, sansür edilemez. Devlet, basın ve haber alma hürriyetlerini sağlayacak tedbirleri alır’ denmesine rağmen, gazetecilerin gözaltına alınması ve işlerini yapmalarının engellenmesi hangi kanunla mümkün olmaktadır?

 

* Toplumdaki çok sesliliğin ve alternatif haber kaynaklarının var olması adına gazetecilerin ifade özgürlüğü; eleştirel ve araştırmacı habercilik yapma ve haber yayma hakkı gibi standartları koruma altına almak için bir çalışmanız bulunuyor mu?

 

* Kısa bir süre öncesine kadar basın özgürlüğü kapsamında 'kısmen özgür' ülkeler arasında olan Türkiye’nin, son birkaç yıldır bazı endekslerde 'özgür olmayan' kategoride yer almasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

 

* Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün basın özgürlüğü konusunda yayınladığı raporda, Türkiye’nin 180 ülke arasında 149. sırada yer alması basın özgürlüğü ve demokrasinin gelişmesi açısından kabul edilebilir bir durum mudur? Türkiye, 2005 yılında 98. sırada iken 149. sıraya gerilemiştir. Bu gerilemeye sebep olan uygulamalardan vazgeçmeye yönelik çalışmanız mevcut mudur?

 

* İktidara geldiğiniz günden, bugüne kakar kaç tane basın organı kapatıldı, kaç gazeteci işsiz kaldı? Son üç senedir kaç gazeteci gözaltına alınmış ve mesleğini yapması engellenmiştir?”