Demokrasi İttifakı Mart coşkusunu 1 Mayıs’a taşıyor

  • 09:01 1 Mayıs 2022
  • Siyaset
 
Marta Sömek
 
İSTANBUL - 8 Mart ve Newroz’da halkların ortaya koyduğu iradenin büyük bir coşkuyla 1 Mayıs’ta da Demokrasi İttifakı ile sergileneceğini söyleyen siyasetçiler, “Newroz’daki iradeyle 1 Mayıs’a gidiyoruz. AKP-MHP faşist iktidar bloğunu rahatsız edecek o fotoğraf karesini bir kez daha göstereceğiz” dedi.
 
Ekonomik kriz ve yoksulluğun zirve yaptığı 2022 yılına işçi direnişleri damga vurdu. Kürt illerine ve ülkenin tamamına yayılan direnişlerle 1 Mayıs’a hazırlanan işçiler, haklarını, taleplerini ve mücadelelerini haykırmak için bu yıl alanlarda olacak. İstanbul’da bu yılki kutlamaların adresi Maltepe Meydanı. Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) çalışmasını sürdürdüğü ve ilk adımının 18 Ocak tarihinde sol sosyalist 7 parti ve yapının temsilcileriyle atıldığı Demokrasi İttifakı, 1 Mayıs’ta işçi ve emekçilerin talepleri ile yer aldığı bir cephe olmayı hedefliyor.
 
‘Tarihsel bir süreç yaşanıyor’
 
Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) Dönem Sözcüsü Perihan Koca, 2022 1 Mayıs’ına hem dünya ölçeğinde hem de Türkiye’de özel ve olağanüstü koşullarda girildiğini belirtti. Çoklu krizlere dikkat çeken Perihan, ekonomik, siyasal ve toplumsal bir enkazla karşı karşıya olduklarının da altını çizdi. Perihan, “Bunların iç içe geçtiği bir süreç içerisinde hem egemenler açısından hem ezilenler açısından gerçekten tarihsel bir süreç yaşanıyor ve 1 Mayıs bu açıdan tayin edici bir öneme sahip” diye konuştu. Toplumun tüm öznelerine, halklara ve inançlara yönelik bir savaş politikası yürütüldüğüne ışık tutan Perihan, “Bu süreçte siyasi iktidar kendi krizinden çıkış için her ne kadar çoklu adımlarla, çoklu hamlelerle faşizmin inşasını tahkim etmeye çalışsa da bunun karşısında halk güçlerinin barajıyla karşılaşıyor. Bu açıdan halk güçlerinin itirazlarının, tepkilerinin, taleplerinin, özlemlerinin, arzularının güçlendiği ve halkın barajının kuvvetlendiği bir momentin de içerisinden geçiyoruz. 1 Mayıs’a giderken bu kurucu dönem içerisinde kurucu eşikler olduğunu ifade etmek ve 1 Mayıs’ı da esasen buraları güçlendirerek gitmek gerektiğini görüyoruz” dedi.
 
‘1 Mayıs’ın önünü açmak asli bir sorumluluk’
 
Ülkenin tamamına domino taşı gibi yayılan işçi direnişlerinin, 8 Mart ve Newroz’un tüm toplumsal kesimlerin önünü açtığına vurgu yapan Perihan, “Kürt halkı aslında uzun zamandır siyasi iktidarın savaş politikalarına, faşizme karşı direniyor ve faşizmin kurumsallaşmasına karşı bir dalgakıran mahiyeti taşıyor” ifadelerini kullandı. Perihan, 1 Mayıs 2022’nin önünün kitlesel bir şekilde açıldığı ve güçlü bir 1 Mayıs’a doğru gittiklerini belirtirken, “Bu açıdan bu sene 1 Mayıs gerçekten tarihsel ve tayin edici bir öneme sahip olacak. Çünkü siyasi iktidar kendisi açısından krizden çıkış yöntemlerini çok yönlü bir şekilde uyguluyor. Halkın özneleşeceği bir 1 Mayıs’ın önünü açmak asli bir görev ve sorumluluktur” şeklinde konuştu.
 
‘Her yeri 1 Mayıs’a çevireceğiz’
 
Perihan devamında şunları kaydetti: “Halk artık kendi gündelik yaşamından, deneyimlerinden, tanıklıklarından neyin ne olduğunu gayet iyi biliyor. Bu anlamıyla taleplerini devlet şiddeti gerçekliğine karşın 1 Mayıs’a giderken ifade ediyor. Bizler de sosyalistler, devrimciler, emek ve demokrasi güçleri olarak özellikle bu taleplerin önünü açacak, halkın siyasetin merkezine yerleşeceği bir politikayı güderek toplumda bugün yeşeren direnç eğilimlerini güçlendirecek ve bu parçalı, dağınık eylem birlikteliklerini yan yana ortak talepler etrafında aslında yeni bir yaşamın mümkün olduğunu, üçüncü bir seçeneğin mümkün olduğunu da gösteren taleplerle ve bugün ülkenin dört bir yanından milyonların yükseltmiş olduğu ‘İnsanca bir yaşam istiyoruz, onurlu bir yaşam istiyoruz, güvenceli bir yaşam istiyoruz’ talebiyle iş, ekmek, barış, özgürlük taleplerini yan yana getirecek her havzada, her semtte, her mahallede ve yerellerde 1 Mayıs günü de başta İstanbul olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanında yeni bir dönemin işaret fişeğini ve yeni dönemin kaldıracı olacak politik muhtevayı somut bir inşaya çevirecek bir zemini açacağız.”
 
‘Newroz iradesiyle 1 Mayıs’a’
 
İktidara cevabın sokakta dayanışmayla verildiğini söyleyen Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) MYK üyesi Sümeyye Köse de “AKP-MHP faşist iktidar bloğunun tüm gücünü ve kuvvetini kullanarak halklar, gençler ve kadınların mücadelelerini bastırmaya çalışması ve biz gördük ki birleştiğimizde ve bu iktidarın kendisini gönderecek olan cevabı sokakta sınandığımızda, buna karşılık veremeyeceğini ve bu güç odaklarına karşı duramayacağını göstermiş olduk” dedi. 8 Mart’taki büyük coşkunun Newroz’a taşındığını ifade eden Sümeyye, “İstanbul Newrozu’nda, Amed Newrozu’nda iktidar aslında kendi sonunu gördü. Asla çektirmek istemediği fotoğraf kareleri yansımış oldu. Bu bugün o iktidarın kendisine bir cevaptı ve biz Newroz’a ‘Birlikte değiştireceğiz’ diyerek gittik ve ‘Şimdi kazanma zamanı’ dedik. Şimdi o iradeyle 1 Mayıs’a gidiyoruz. Bu noktada bizim için ve tüm sol-sosyalist ve demokrasi güçleri için 1 Mayıs’ın muhtevası ve önemi daha da anlam kazanıyor. Çünkü kapitalizmin girdiği yapısal kriz ortada ve bu krizin üzerine AKP’nin ekonomi politikaları ortada” ifadelerini kullandı.
 
‘Demokrasi İttifakı tarihsel ittifak olabilir’
 
Sümeyye, enflasyon oranları ve hayat pahalılığıyla birlikte geçinemeyen, nefes alamayan milyonlarca emekçi olduğuna işaret ederken, “Evinde ekmek pişiremeyen, çocuğuna pantolon alamadığı için intihar eden bir Türkiye gerçekliğinden bahsediyoruz. Bu karanlıktan çıkışın yani bir faşizmin tehdidi ve tehlikesi altındayken ve buna karşı da kendisini muhalefet güçleri olarak nitelendiren fakat AKP-MHP iktidarının karşısında halklara, gençlere, kadınlara ve başta işçi sınıfına çok farklı ve kurtarılabilir bir vaadi olamayan 6’lı ittifaka karşı biz Demokrasi İttifakı’nı öne sürüyoruz. Bunun kurucu bir irade olabileceğini söylüyoruz. Çünkü en nihayetinde ‘Üçüncü kutup’ diye başından beri anlattığımız siyasetin kendisini, ezilenlerin tarihsel ittifakını kurma noktasında Demokrasi İttifakı olabilir” yorumunu yaptı.
 
‘Barış talebini yükseltmek için meydanlara’
 
Demokrasi İttifakı’nın kurulabileceği en geniş ve en gerçekçi alanların sokaklar olduğuna vurgu yapan Sümeyye, “İşte bugün 1 Mayıs’a giderken, bu gerçeklikten hareketle tekrardan AKP-MHP faşist iktidar bloğunu rahatsız edecek, kendi sonlarını gösterecek o fotoğraf karesini göstereceğiz. Bunu Demokrasi İttifakı ile yapacağız ve 1 Mayıs’a işçilerin, gençlerin, kadınların, doğa ve yaşam savunucuların ve tüm halkların birlikte mücadelesi ve bu iktidarı gönderme iradesinin kendisi yansıyacak. İşçi sınıfı, kadınlar, halkların talebini birleştirebilir ve iktidarı alaşağı edip emek odaklı, sınıf eksenli eşit, özgür bir dünyayı kurabiliriz. Bu yüzden tüm işçi sınıfı ve ezilenleri 1 Mayıs’ta emeğin ve barış talebini yükseltmek için saflara ve meydanlara çağırıyoruz” sözleriyle seslendi.
 
‘Mücadelenin buluştuğu temel nokta 1 Mayıs’
Kadın işçilerin emek gücü olarak kullanıldığı ve hızla yayılan işçi direnişleri ile 1 Mayıs’ın karşılandığını belirten Devrimci Parti üyesi Gamze Taşçı ise, partisinin bu yıl, “Umut Sosyalizmde Halk İktidara” sloganı ile meydanlarda olacağını aktardı. Gamze, şunları söyledi: “Demokrasi İttifakı, bizler açısından sol sosyalist güçlerinin faşizme karşı AKP-MHP iktidarına karşı bir yan yana gelişini temsil etmekten, bir taraftan da aslında HDP’nin 7 Haziran’da, Kobane süreçlerinde, bugünkü kapatma davalarının karşısında gücünü alan o toplumsal muhalefetin tamamını HDP ve demokratik güçleri ekseninde buluşturmasına dayalıydı. Diğer partilerin de, HDP’nin çizgisinde buluşabilmesinin en temel görev ve sorumluluk ifade ettiğine inanıyoruz. Bugün HDP’nin, Newroz’da yükseltmiş olduğu o ateşin yani Kürt Özgürlük Hareketinin, Kürtlerin sömürgeciliğe, bugünkü işgalciliğe karşı verdiği mücadeleyle Türkiye’de işçilerin grevlerle, isyanlarla vermiş olduğu mücadelenin buluştuğu temel noktanın 1 Mayıs’ta, emek eksiniyle HDP’nin emek başlığında da daha büyük bir çağrıyı buluşturacağını düşünüyoruz.”