Züleyha Gülüm: Cezaevlerinde düşman hukuku var!

  • 16:39 13 Nisan 2022
  • Siyaset
ANKARA - HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, Silivri Cezaevi başta olmak üzere cezaevlerinde artan ihlallere ilişkin yaptığı basın toplantısında Silivri Cezaevi’nde bulunan tutsakların ölüm orucuna başladığını aktardı. Züleyha, düşman hukukuna son verilmesi çağrısı yaptı.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, Silivri 5 Nolu Cezaevi’nde tutsaklara yönelik işkenceye ve ölümlere ilişkin Meclis’te basın toplantısı düzenledi.
 
Bir soruşturma yok
 
Türkiye cezaevlerinde en temel insan haklarının yok sayıldığını dile getiren Züleyha, Ceza ve Tevfikevleri Genel Müdürlüğü verilerine göre Türkiye cezaevlerinin kapasitesinin 271 bin 823 olmasına rağmen Mart 2022 sonu itibariyle 2 bin 76’sı çocuk olmak üzere toplam 314 bin 502 tutuklu ve hükümlünün olduğunu kaydetti. Bir yılda 42 bin artış yaşandığını vurgulayan Züleyha, Avrupa Konseyi yıllık cezaevi raporuna göre en fazla tutsak bulunan ülkeler sıralamada Türkiye’nin ikinci sırada olduğunu dile getirdi. Züleyha, “Mahpuslar insanlık dışı uygulamalara maruz kalıyorlar. Bunun en son süreçteki örneği Silivri Cezaevi oldu. Silivri 5 Nolu A-10 koğuşunda hayatlar yok ediliyor. Gardiyanların baskıları sonucu adli mahpuslar intihara sürükleniyor. Ne Adalet Bakanlığı, ne savcılar mahpuslara işkence eden, tehdit eden, intihara sürükleyenler hakkında bir soruşturma başlatıyor. Hapishaneler adeta ölüm evlerine dönüştü. İşkence ve baskılar karşısında mahpuslar toplu intihar girişiminde bulundu. Birçok insanın hastaneye sevk edildiği belirtiliyor ama sağlıklı bir bilgi verilmediği için kamuoyuna açıklama yapılmadığı için bilgi alamadılar” dedi.
 
‘Ferhan Yılmaz’ın yaşamını yitirmesi olayın gerçekliğini anlatıyor’
 
ÖHD’nin cezaevlerinde bir takım görüşmeler yaptığını ve görüşmelerin engellendiğini söyleyen Züleyha, tutsakların cezaevinde yaşadıkları işkenceyi ve baskıyı anlattı. Silivri’de olan ve şu anda yoğun bakımda olan Halil Kasal’ın ses kaydını dinleten Züleyha, şöyle konuştu: “Bir mahpusun yaşadıklarını anlatıyor. ‘Kendini asana öldürsene’ diyen görevlerden gelen sözleri dinledik. Silivri cezaevinde yaşananlar bunlar. Sadece bunlarla kalmadı, 7 Nisan’da yine kurum müdürünün de aralarında bulunduğu 60 gardiyan koğuşu basıyor ve mahpuslar yeniden intihar girişiminde bulunuyor. Baskılar durmuyor ve 6 mahpus yeniden intihar girişiminde bulunuyor. Tüm bunlar yaşanırken, cezaevi ile iletişime girdik, cezaevi ısrarla böyle bir şey olmadığını ‘tartışma’ olduğunu iddia etti. Cezaevleri Genel Müdürlüğü açıklama yaptı, oysaki dinlediğimiz ses, ifadeler ve Ferhan Yılmaz’ın yaşamını yitirmesi olayın gerçekliğini anlatıyor.”
 
Ölüm orucu
 
Züleyha, Ferhan Yılmaz’ın ailesinin aktarımlarına da yer vererek, “Mahpuslar ailelerine telefonla ölüm orucuna başlattıklarını ifade ettiler. Kaldıkları koğuşa jilet bıraktıklarını ve intihara sürüklendiklerini söylediler. Bütün bu baskılara karşı ölüm orucuna girdiklerini aktardılar. Yine aldığımız bilgiye göre aileler aranarak, iki mahpusun İzmir cezaevine sevk edildiğini söyledi. Günlerdir aileler soruyor çocuklarımıza ne oldu? Ama aileler sağlıklı bilgi alamadı. Hasan Kasal’ın ve diğer mahpusların aileleri günlerdir cezaevinde bekledi bilgi almak istedi ama içeri alınmadı ve bilgi alınmadı” şeklinde konuştu.
 
Züleyha, Adalet Bakanı’na şu soruları yöneltti:
 
“* Silivri 5 Nolu L Tipi cezaevine ziyaretini olacak mı?
 
* Adli tutuklulara dönük işkenceye ilişkin bir soruşturmanız var mı?
 
* Hastaneye kaldırılan kaç mahpus var? İntihar teşebbüsünde bulunan ve hastaneye kaldırılan kaç mahpus var?
 
* Olaydan sonra telefon görüşme yasağı getirildiği doğru mu?”
 
Kürtçeye düşmanlık
 
Cezaevlerinin Adalet Bakanlığı’nın sorumluğu altında olduğuna işaret eden Züleyha, “Silivri Cezaevi’nde yaşananlar sadece bu değil. Çeşitli bahanelerle mahpuslar hakkında disiplin cezaları verilerek infazları yakılıyor. Mahpus Zafer Sağlam’dan halay çektiği için savunma istendi. Soruşturmada şunlar denildi: ‘…Ne olduğu anlaşılmayan türküye benzer söylemde bulundukları…’ Kürtçe türküden söz ediyoruz. Kürtçeye olan düşmanlık bir kez daha açığa çıkmıştır. Mahpuslar halay çektiği ve türkü söylediği için soruşturma açan bir cezaevi idaresi gerçekliği var. Sadece Silivri Cezaevi’nde değil birçok cezaevinde yaşanmaya devam ediyor” sözlerine yer verdi.
 
Tutsaklara dönük ihlaller
 
Züleyha, açıklamasının devamında şunları dile getirdi: “Patnos L Tipi Cezaevi’nde avukatların yaptıkları ziyarette 3 mahpus gardiyanlar tarafından darp edildi, 2 mahpusun kırık ve kafalarında darp izleri var. Mahpusların aileleri ile yapılan görüşmede, Bilal Babahan, Vedat Kalın, Ferit Kaşçı’ya başgardiyan denetiminde ayakta sayım dayatılmış, mahpuslar kabul etmeyince işkence uygulanmıştır. Mahpusların görüşüne giden aileler mahpusların elleri kelepçeli şekilde gardiyanlar tarafından darp edildiğini aktardı. Mahpuslar protesto etmek için açlık grevine başladılar. İnsanlar seslerini duyurmak için açlık grevine giriyorlar. Yine başka bir örnek Mehmet Sevinç. Mehmet Sevinç, hücrede tek başına öldü. Düşman hukuku Mehmet Sevinç’e cenaze aracı verilmeyerek devam etti. Düşmanlık hayatınızı yitirseniz de devam ediyor. Gebze Kadın Kapalı Cezaevi’nde Özge Özbek hastalığına rağmen yeniden cezaevine götürüldü. ATK yine bir mahpusu ölüme göndererek, ‘Cezaevinde kalabilir’ raporu verdi. ATK’ye yeniden söylüyoruz; düşman hukukunuzdan vazgeçin.”
 
Adalet Bakanlığı’na çağrı
 
Cezaevlerindeki hak ihlallerine karşı Adalet Bakanlığı’nı sorumluluğunu yerine getirmeye çağıran Züleyha, “Cezaevleri sizin sorumluluğunuz altında ise bu yaşananlara cevap vermek zorundasınız. Bu konuda ailelere, kamuoyuna net bilgiler aktarılmalı. Silivri’de aileler çocuklarını görmelerine izin verilmelidir. Halen şiddet vakası sürdüğü söylenmekte, bu çığlık halen sürüyor” dedi.