Pervin Buldan: Halk Newroz'da çözümün yolu olarak İmralı'yı gösterdi

  • 17:03 27 Mart 2022
  • Siyaset
ŞIRNAK - HDP Şırnak İl Örgütü’nün 4’üncü Olağan Kongresi’ne katılan Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, "Diyaloğun ve müzakerenin İmralı’da Sayın Öcalan’la olabileceğine olan inancını halkımız ortaya koydu. Bu gerçeklik bir kez daha çözümün yolunu gösterdi, ülkeyi yönetenlere" mesajı verdi.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şırnak İl Örgütü, “Geleceğe yürüyoruz” şiarıyla 4’üncü Olağan Kongresi’ni gerçekleştirdi. Şehri Nuh Otel’de yapılan kongreye HDP Eş Genel Başkan Pervin Buldan, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, Barış Anneleri Meclisi, Tevgera Jinên Azad (TJA), Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybedenlerle Yardımlaşma, Dayanışma ve Kültür Derneği (MEBYA-DER), HDP Şırnak milletvekilleri, HDP’li belediye eşbaşkanları, çok sayıda partili, sivil toplum kuruluşu ve yüzlerce kişi katıldı.
 
Saygı duruşu sırasında okunan Çerxa Şoreşê marşıyla başlayan kongre divanın seçimiyle devam etti. “Me bi ciwanî destpêkir emê bi ciwanî biserkevin” pankartının asıldığı kongre salonunda “Bijî Serok Apo”, “Şehîd namirin”, “Bimre ixanet, bijî Kürdistan” sloganları atıldı.
 
‘Kürtlerin yüzyılı olacak’
 
Kongrede ilk olarak konuşan DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, 2022 yılı Newroz ateşinin Kato ve bütün Botan dağlarına yayıldığını söyledi. “Newroz’un Türkiye ve Kürdistan halklarına umut olduğunu” vurgulayan Keskin, “Botan halkının direnişine inanıyoruz. Bu direniş Kürt halkının özgürlüğünün yolunu açacak. Bu yüzyıl Kürtlerin yüzyılı olacak. Bütün imkân koşullar bizden yana. Dört parça Kürdistan’da kendi dilimizle kendi toprağımızda özgür yaşayacağız” şeklinde konuştu.
 
‘Birlikten başka yol yok’
 
Newroz kutlamalarında kritik mesajların verildiğini kaydeden Keskin, “Kürt halkı, tecrit ve kirli politikalara karşı büyük bir mücadele vereceğini söyledi. Kürt sorununun çözümünün barış ve diyalogla olacağını söyledi. Newroz’a katılan milyonlar, Kürt sorununun tek çözümünün İmralı olduğunu söyledi. Fakat AKP-MHP kirli ittifakı hemen Milli Güvenlik Kurulu’nu toplayarak yeni kirli politikalarının arayışına girdi. Newroz’da verilen barış mesajlarına karşı AKP-MHP ittifakı yine Başûr’da işgal hazırlığı yapıyor. AKP-MHP varlığını sadece Kürt halkını yok etme üzerine kurmuş. Bizler bunlara karşı mücadele edeceğiz fakat AKP-MHP ile ortaklık kuran ve onlarla hareket eden KDP var. Eğer bu saldırılarda KDP, Türkiye ile adım atarsa Kürt halkı kıyameti kopartacaktır. Kürt güçlerini uyarıyoruz. Gelin bütün imkanlarınızı ve politikalarınızı Kürt halkının hizmetine koyun. Bunun dışında yol yoktur. AKP-MHP ortaklığı sizi kurtarmayacak. Özgürlük yoluna gelin. Mücadelemiz hem Kürdistan hem de Türkiye’de büyük fırsatlar yaratacak. 40 yıldır verilen büyük bedeller boşa çıkmadı. Bu mücadele zaferle sonuçlanacak. Zafer yakındır” dedi.
 
‘Fedakâr Şırnak halkımız, bizim onurumuzdur’
 
Ardından HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan konuştu. Pervin, “Şırnak halkı ağır bedeller ödedi ve ağır bedeller ödemesine rağmen hiçbir bir zaman ilkelerinden ve mücadelesinden taviz vermedi. 90’larda asit kuyularında yakmalardan Roboskî Katliamı’na kadar birçok vahşet ve katliamla karşı karşıya kalan Botan halkının ödediği bu bedelin yanındaki dik duruşunu saygıyla bir kez daha selamlamak istiyorum. Ödenen bütün bu bedeller ve Şırnak halkına çektirilen acılar karşısında Şırnak halkına diz çöktürülmediğini ve boyun eğdirilmediğini herkes biliyor. Biz bunu bir kez daha 21 Mart Şırnak ve ilçelerinde kutlanan Newroz’da gördük ve tanıklık ettik. Diline, kimliğine, inancına, onuruna sahip çıkan bir halk var, o da Şırnak ve Botan halkıdır. Fedakâr Şırnak halkımız, bizim onurumuzdur. Fedakâr Şırnak kadınları ve gençleri bizim onurumuzdur” dedi.
 
‘Diyalog ve müzakerenin adresi İmralı’dır’
 
Milyonların Newroz’da iradesini ortaya koyduğunu belirten Pervin’in konuşmasından satır başları şöyle: “Newroz, halkımızı kuşatan ve kuşatma altına alan karanlığa karşı aydınlık günlerin müjdecisi oldu. Karamsarlığa karşı büyük bir umut oldu. Savaş politikalarına karşı büyük bir barış talebinin ve büyük bir barışa giden yolun öncüsü oldu. Rehine siyasetiyle, irade gaspıyla halkımızın iradesini engelleyemeyeceklerini bir kez daha bu ülkeyi yönetenlere gösterdi. Kürt sorununu tecritle, Kürt düşmanlığıyla ve irade gaspıyla değil, diyalogla ve müzakereyle çözüle bileceğine olan inancını bir kez daha ortaya koydu. Biz barış politikalarıyla bu sorunun çözülebileceğini Newroz’da atılan sloganlardan, Newroz’daki kararlılıktan ve umuttan, Newroz’daki cesaretten bir kez daha gördük. Ve buna hep birlikte tanıklık ettik. Newroz’un bir diğer mesajı da İmralı’da diyaloğun ve müzakerenin hala dimdik ayakta olduğunu bizlere bir kez daha gösterdi. Diyaloğun ve müzakerenin İmralı’da Sayın Öcalan’la olabileceğine olan inancını halkımız ortaya koydu. Bu gerçeklik bir kez daha çözümün yolunu gösterdi, ülkeyi yönetenlere. Newroz bir bakımdan da özellikle Türkiye metropollerinde Türkiye’nin büyük şehirlerinde yoksullukla, açlıkla ve çökertilmek istenen emekçi halklarımıza da bir umut oldu. Aynı zamanda ortak eşit geleceğin yolunu açtı. Ortak mücadelenin önemini bize gösterdi.
 
Ulusal birlik
Newroz bir anlamıyla Kürt halkının kendi ulusal birliğini kazandığını ve bu kazanımı sonuna kadarda koruyacağını mesajını bir kez daha bizlere gösterdi. Amed, Cizre, Batman ve Van Newrozlarında halkımız kendi ulusal birliğini sağladığını bir kez daha ortaya koydu. Çünkü bütün bu Newroz kutlamalarına sadece HDP’liler değil, bu coğrafyada yaşayan bütün halklar aynı kararlılıkla aynı cevabı ve mesajı verdi. İşte bunun için diyoruz ki Kürt sorunu, Alevi sorunu, demokrasi sorunu, insan haklarını ve adalet sorunu bu ülkenin ortak sorunudur. Bu sorunlar sadece Kürtlerin ve Ailevilerin sorunu değildir. Kürt sorunu, Alevilerin de sorunudur, Alevilerin sorunu Kürtlerin de sorunudur. Ermeni, Süryani ve tamamının bu ülkenin bütün halklarının bir bütün olarak sorunudur. İşte o zaman çözüm yolu ortaktır. Bu sorunları çözmek içinde birliğe ve beraber mücadele etmeye ihtiyaç vardır. Bu ülkedeki bu sorunları çözümünde elbette ki bu kararlılık bir kez daha ortaya çıkmıştır. Bu yol bellidir. Diyalogla ve müzakere ile çözülmesi gereken bu sorunları, inkârla ve yok saymayla çözmeye çalışan bir zihniyetle karşı karşıya olduğumuzu hepimiz biliyoruz. Savaş, inkâr, kayyum, cezaevi ve tecrit politikalarıyla bu ülkenin sorununun çözülmediğini biliyoruz. Halkımızda bunu çok iyi biliyoruz. 2015 yılından bu yana bu ülkede bu acılar hiç bitmedi. Bu ülkeyi yönetenler bu sorunu çözmek yerine, ülkenin sorunlarını daha da derinleştirdiler. 
 
'Demokrasinin önündeki barajları yıkacağız’
 
Sadece ve sadece kendi kasalarını doldurmakla ve kendi kasalarını garanti altına almakla uğraştılar. Halkın açlığından, halkın yoksulluğundan, sefaletinden elbette ki bütün bunlardan ilgilenen bir iktidar olmadığını da hepimiz biliyoruz. Ama onlara iyi bir ders vermenin zamanı gelmiştir. Elbette ki iktidara ders vereceğimiz zamanlar sandıklardır, seçim süreçleridir. Biz biliyoruz ki halkımız bütün bu yaşananları, bütün bu haksızlıkların ve hukuksuzlukların hesabını sandıkta soracaktır. Evet, sevgili Şırnak halkı şimdi Genel Kurula yeni bir yasa tasarısı getirdiler. Sanırım bu hafta görüşülmeye başlanacak. Bir seçim yasası getirdiler. Ve bu seçim yasasında yine hilelerin, aldatmacaların yaşanacağı bir seçim önümüze getirmeye hazırlanıyorlar. Barajı yüzde 7’ye indirmeye planlayan bir yasa tasarısını genel kurula getirecekler. Kürt halkı meclise girmesin demokrasi güçleri meclise girmesin diye yüzde 10’luk seçim barajını Türkiye’ye getirmişlerdi. Şimdi gördüler ki halkımız barajları yıka yıka seçimlere gidiyor bunun için kendi küçük ortaklarını kurtarmak için seçim barajını yüzde 7’ye düşürmek istiyorlar. Ancak o küçük ortak yüzde 7 seçim barajını da aşamayacak bir durumdadır. Biz barajları aşa aşa gelen bir partiyiz. Ve şuna inanın, barışın önünde ki barajları da aşacağımıza sizlere söz veriyoruz. Demokrasinin önündeki barajları, hukuksuzluğun önündeki, adaletin önündeki barajları da bir bir yıkacağımızın sözünü bir kez daha veriyoruz.
 
Mücadele ortaklığını birlikte büyüteceğiz
 
HDP’siz bir siyaset, HDP’siz bir parlamento, HDP’siz bir Türkiye hayalleri kurmaya devam etsinler. Ve bu hesapları yapanlara şunu söylüyoruz; kendinizi siyaset çöplüğünden şimdiden yer ayırın. Çünkü gideceğiniz yer siyaset çöplüğüdür. Bundan da kimsenin kuşkusu olmasın. Sadece o çöplüğe iktidar değil, irademizi gasp eden kayyumları da aynı çöplüğe atacağımızdan hiç kimsenin şüphesi olmasın. O çöplüğe Selahattin Demirtaş’ı, Figen Yüksekdağ’ı, Gültan Kışanak’ı Aysel Tuğluk’u, İdris Baluken’i, Sebahat Tuncel’i, Ayla Akat Ata’yı 5 yıldır cezaevinde tutan iradeyi de, Ankara’daki iradeyi de o çöplüğe atacağımızdan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Arkadaşlarımızın 5 yıldır haksız ve hukuksuz bir şekilde cezaevlerinde tutulan yoldaşlarımızın özgür olmalarına ve tahliye olmalarına hep birlikte katkı olmak için mücadelemizi büyüteceğiz, ittifakımızı güçlendireceğiz. Kürt halkının birlikteliğini güçlendireceğiz. Türkiye halklarının mücadele ortaklığını birlikte büyüteceğiz. Ve bu mücadele ile cezaevlerindeki arkadaşlarımızı özgürlüğüne kavuşmasını hep birlikte sağlayacağız.”
 
Yapılan konuşmaların ardından faaliyet ve maliye raporları okundu. Raporların ardından delegeler hazırlanan seçim sandıklarında oy kullanarak yeni eşbaşkanları belirledi. Seçimlerde Sabuha Akdağ ve Abdullah Güngen HDP Şırnak İl Eşbaşkanlığına seçildi.
 
Kongre, çekilen halaylar ve sloganlar eşliğinde son buldu.