ANKARA - Diyarbakır 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nden Iğdır S Tipi Kapalı Cezaevine sürgün edilen Hogır Batu’nun maruz kaldığı hak ihlallerini Meclis’e taşıyan HDP’li Filiz Kerestecioğlu, gardiyanların Hogır’a, “Sen hala yaşıyor musun, intihar etmedin mi” dediğini belirtti.

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, Diyarbakır 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nden Iğdır S Tipi Kapalı Cezaevine sürgün edildiği sırada işkenceye maruz kalan ağırlaştırılmış müebbet verilen tutsak Hogır Batu için Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanlığı’na başvuruda bulundu. Filiz, ayrıca Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün yanıtlaması istemiyle Meclis’e soru önergesi sundu.   

 

İşkencelere maruz kaldı

 

Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na yapılan başvuruda, Hogır’ın maruz kaldığı işkence ve çıplak arama nedeniyle 24 Aralık’ta açlık grevine başladığı belirtilirken, Hogir’a saldırıya dair şunlar aktarıldı: “Açlık grevinin dördüncü gününde sabah sayımına gelen personel, Batu’ya ‘karşısında esas duruşa geçmez ise verdiği dilekçeleri almayacağını’ söylemiş, buna karşın Batu baş memur ve nöbetçi memur ile görüşmek istediğini belirterek sesini duyurabilmek için kapıya vurmuştur. Bu olay üzerine hücreye giren 15-20 gardiyanın önce Batu’yu yere düşürüp kafasına sert bir cisimle vurduğu ve tekmelediği, daha sonra yerde sürükleyip süngerli odaya götürdüğü ve orada da işkence yaptığını aktarmıştır. Uğradığı işkenceden sonra kafasında oluşan yara ve bel ağrısı şikayetiyle revire kaldırılan Batu, hastaneye sevk edilmemiş, hücresine geri gönderilmiştir. Hücresinde kısa bir süre sonra baygınlık geçiren Batu, baygın halde hastaneye kaldırılmıştır.”

 

‘İntihar etmedin mi’ sorusu

 

Kurum idaresince hazırlanan hastaneye sevk yazısının durumun soruşturmaya konu olmaması amacıyla “hasta mahpusun bilincinin açıkken hastane talebinde bulunduğu ve bunun üzerine hastaneye sevkinin gerçekleştirildiği” şeklinde yazıldığı kaydedilen başvuruda, “Son olarak Batu, Emin E. isimli personelin sayıma veya aramaya geldiğinde ‘Hogır sen hala yaşıyor musun, intihar etmedin mi?’ diye sorduğunu ve ayrıca ‘hiçbir şey yapamazsın, memur her zaman devlette haklıdır’ diyerek psikolojik baskı yaptığını belirtmiştir” denilerek komisyondan konuya dair inceleme yapması talep edildi.

 

‘Yıkım timi’ işkencesi

 

Iğdır S Tipi Kapalı Cezaevi’nde yaşanan hak ihlallerine dikkat çekilen soru önergesinde ise “Mahpuslar kendilerine 'yıkım timi' ismi veren bir personel ekibinin mahpuslara işkence uyguladığını, hasta mahpuslara hastanede kelepçeli muayenenin dayatıldığını, her yeni gelen mahpusa çıplak arama yapıldığı ve çıplak aramaya direnen kişilerin sözlü ve fiziksel şiddete maruz kaldığını,  tutuklu olan mahpusların süreli hapis cezası olmasına rağmen hiçbir gerekçe sunulmadan tekli hücrelerde tutulduğunu ve çoklu odada kalmak için iletilen taleplerin cevapsız kaldığını, hapishane şartlarının anlatıldığı dilekçe ve mektupların işleme konulmadığını, psikolojik tedavi görmesi gereken mahpusların tedavi edilmediğini, tek tipleştirme usulü ile sadece saçlarını sıfır yapabilecekleri traş makinesi verildiğini, görüşe gelen ailelerin ince aramaya maruz kaldıklarını ve hapishane personelinin baskı uyguladığını, hijyen ortamının sağlanmadığını ve yemeklerin az verildiğini belirtmişlerdir” denildi.

 

Adalet Bakanı’na yanıtlaması istemiyle şu sorular yöneltildi:

 

“*Iğdır S Tipi Açık ve Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda yaşanan hak ihlalleri, işkence ve kötü muamele iddiaları hakkında Bakanlığınız tarafından yakın zamanda bir denetleme yapılmış mıdır? Eğer yapılmış ise bu denetleme hakkında herhangi bir açıklama kamuoyuyla paylaşılacak mıdır?

 

*Mahpus Hogır Batu’nun sabah sayımı sırasında nöbetçi müdür ve başmemur ile görüşmeyi talep etmesinin ardından 15-20 gardiyan tarafından odasında işkenceye uğradığı ve sonra süngerli odaya götürülüp işkence yapılmasına devam edildiği iddiası doğru mudur? Bu gardiyanlar ve kendisine ‘yıkım timi’ adını veren ekip hakkında herhangi bir inceleme başlatılmış mıdır?

 

*Mahpus Batu süngerli odaya götürülürken, kurum birinci müdürünün kalemi olarak görevli personel ve başgardiyanın kendisine yönelik hakaret ve tehditleriyle ilgili herhangi bir soruşturma başlatılmış mıdır?

 

*Psikolojik destek almak isteyen mahpusların tedaviye erişemediği iddiaları doğru mudur? Mahpusların cezaevlerinde yeterli psikolojik destek alabilmeleri için bakanlığınız tarafından neler yapılmıştır?

 

*2021 yılında Türkiye Cezaevlerinde işkence ve kötü muameleye uğradığı iddiasıyla Bakanlığınıza başvuran mahpus sayısı kaçtır? İşkence ve kötü muamele uyguladığı gerekçesiyle hakkında işlem yapılan kamu görevlisi sayısı kaçtır? Bu kamu görevlileri hakkında hangi işlemler yapılmıştır?”